Türk olmak kolaymış!
Maşallah Meclisimizde bir hayli hoca var. Hoca deyince sakın yanlış anlamayın, yani profesör!
Neden çok profesör milletvekili var? Liderlere kolaylık sağlıyor da ondan! Bütün siyasiler için joker mevkiinde profesörler.
Kim bu adam, ne marifeti var? sorusunun cevabı kolay: Adam koskoca profesör! Koskoca profesör de ne profesörü? Fizikçi, kimyacı, tıpçı, işletmeci, edebiyatçı vs. vs. Bazı siyasi ilimler veya hukuk hocaları da var galiba.
Meğer tarihçiler de varmış!
Elbette vardı da biz Mecliste kendini fazla gösteremediğinden olmalı unutmuşuz Yusuf Halaçoğlunu.
Hocalarımız Mecliste çok görünür olmuyorlarsa da, konuşmacı temininde işe yarıyorlar. Genel merkezler onları ekseriya konuşma yapmaya taşraya gönderiyor. Eski Tarih Kurumu başkanı Yusuf Hoca da Samsuna gönderilmiş. Orada hayli renkli bir konuşma yapmış. Öyle şeyler söylemiş ki, dikkatimizi çekti.
Tabiî biz habercilerin yalancısıyız. Belki de hoca bize aktarılan şeyleri söylemedi. Veya bize aktarıldığı şekilde söylemedi
Önce mevzuya bakalım: Ortadoğudaki Gelişmelerin Türkiye'ye Etkileri. Görüldüğü gibi, mevzu mühim. Hoca tarihçi, dolayısıyla tarihi derinlik işin içine girecek. Şüphesiz öyle olmuştur. Fakat muhabir konuşmadan bize öncelikle başka bilgiler veriyor.
Süleyman Demirelle (onu herkes tanır), eski Başbakan Yardımcılarından Erdal İnönüyü nasıl Türk yaptığını anlatmış.
Aklınıza zaten Türk değiller miydi? sorusu geliyor. Gelmesin! Hoca meseleyi ayrıntıları ile anlatıyor.
Efendim, Tarih Kurumu Başkanımız zamanın Cumhurbaşkanı Demirel ve Başbakan Yardımcısı İnönü ile Afganistana gitmişler
Doğru mu bilmiyorum? Her halde doğrudur, gitmişlerdir. Gitmişken her nasılsa Tonyukuk kitabelerini (muhabir yazıt taşları diye berkitiyor) görmüşler. Gerçi oradan görmek zordur o kitabeleri! Görünce de Orhuna gitmek istemişler.
Bak şimdi oldu. Bu kitabeler zaten şimdi Moğolistan sınırları içinde kalan Orhun nehri havzasında
Fakat Afganistandan Moğolistana helikopterle gitmişler! Az mesafe değil, arada ülkeler var, ulu dağlar var
Neyse, hoca öyle diyorsa ne diyelim!
Hoca heyecanla anlatıyor: ''Bizzat yaşadığım bir şeyi anlatıyorum. Süleyman Demirel Cumhurbaşkanı, Erdal İnönü Başbakan Yardımcısı. Afganistan'a gittik. Afganistan'da Tonyukuk Kitabeleri'ni, yazıt taşlarını gördükten sonra dedik ki; Kültigin Yazıtlarına Orhun Abideleri'ne gidelim. Helikopterle 2 saat uçuştan sonra vardık. Gerçekten o topraklarda yürümek ayrı bir haz veriyordu insana. Çünkü düşünüyordunuz, burada Bilge Kağan yürüdü, at oynattı. Yürüdüğünüz zaman apayrı bir zevk veriyordu
Sonuçta Türk olmak için Orhun Abideleri'nin etrafında 7 kere dolaştılar. Erdal İnönü de dahil olmak üzere. Ve Türk oldular orada, ondan sonra Türkiye'ye döndük. Hakikaten biraz Türklük etki etmişti, bulaşmıştı Orhun Abideleri'nden. Fakat bir türlü anlayamadıkları şey şuydu: Türklük denilen anlayış ve soy, aslında dünyada gerçekten asil olan bir milletin ismiydi.''
Hocamız Demireli, İnönüyü aşk ve şevkle Türk yapıyor. Meğer Türk olmak zor değilmiş. Orhun yazıtlarının etrafında yedi defa turlarsın, olursun Türk!
Ey hocam, Avrupadan Hindistana bir Türk algısı var, Türk eşittir müslüman! Avrupalılar müslümanlığı seçenlere Türk oldu derlermiş. Hindistanda da aynı deyimin olduğunu rahmetli Muhammed Hamidullah yazmıştır.
Türk ırk değildir, kan veya kemik değildir. Biyoloji ilmine göre hareket edersek, tasnifte diğer canlılardan farkımız kalmaz. İnsan kültürdür, inançtır, fikirdir
Tarihtir be hocam!
Böyle bakılırsa, ne Demirel, ne de İnönü şu kitabenin veya bu kitabenin etrafından turlamakla hiçbir şey olmazlar!
Neyse gelelim hocanın günümüzü yorumlamasına
Bildik beylik sözler. BOP vesaire. Bir de ''Suriye düştüğü an İsrail kendini emniyette hissedecek buyuruyor hoca. Halbuki İsrailin kendini en fazla emniyette hissettiği zaman Suriyenin bugünkü durumu. Suriyede istikrar, İsraili zorlar. Suriye meselesi halledilince İsrailin ilk saldıracağı yer de İran'mış. İsrail-İran çekişmesi birbirini besleyen bir çekişme. Ne İsrailin İrana saldıracağı var, ne de İranın İsraile! Ha İsrail İrana saldırınca İranın ilk saldıracağı yer Türkiye imiş!
Bilmem ki ne demeli!
En iyisi hocam, siyasetle değil de ilimle uğraşsın. Eserler yazsın. Okuyup müstefid olalım.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.