Asım Yenihaber

Asım Yenihaber

“Hâfızamı kaybettim, hükümsüzdür!”

“Hâfızamı kaybettim, hükümsüzdür!”

Ona nasıl hitab edeceğimi hâlâ bilemiyorum…

“General” desem olmaz, bu sıfatı hak etmediğine dair görüşler neredeyse hukuk tarafından da kararlaştırılacak. Daha önce onbaşı bile olamayacağını yazmıştım, başıma olmadık işler gelmişti.
Soyadına bakarak “Er” desem?
Eh “Uygur”unu da kendisi ilave etsin.
Edebilir mi gerçekten?

Zihni melekelerinin dumura uğradığı söyleniyor. Mahkeme onu uzun süre duruşmaya getiremedi. Yok aniden düştüydü de, hafızasını kaybettiydi de…
Böyle denildiği sıralarda çay bahçelerinde keyfederken görüldü…
Bir el ne yapıyor yapıyor onu mahkemeden uzak tutuyor. Neden acaba?
“Ergenekon” madeni olduğu için mi? Maden kazıldıkça neler ortaya çıkacak?
O yüzden kazıdan uzak tutuluyor!

Doktor raporları, hastahaneler, Adli tıplar…Bugüne kadar geldik.
Son olarak Adli Tıp bir rapor daha vermiş. “Er”imde “akıl zayıflığı” olduğuna dair!
Aklı şimdi mi zayıf, Ergenekon arslanı olarak kükrediği, adliye dâhil her yere emir verdiği zaman mı?
Aklı başında üst rütbeli bir asker, ülkesini düşünür, darbeden uzak durur. Eğer aklı zayıfsa, o zayıflığa uygun işler yapar. Yani son görevinin başındayken yaptığı işleri…
Eruygur’un üniformalı zamanında akıl zafiyeti içinde olduğundan şüphe etmiyorum.
Sonra Atatürkçü Düşünce’nin başına geçti!
Koskoca komutanın böyle bir görevi kabul etmesi de bende aynı etkiyi uyandırıyor. Daha o zaman defalarca “Allah akıl versin” demiştim.
Ya şimdi?

Mahkeme bitiyor, en önde gelen zanlılardan biri hakkında kesin kanaate varılamıyor. Tıp mı âciz, tıbbı âciz bırakan bir durum mu var yoksa?
“Er”in cezai ehliyeti var mı?
Rapora bakılırsa, var ama “akıl zafiyeti” de var!
Bu nasıl bir akıl yahu?
Hem var hem yok! Bir var bir yok!

Akıl zafiyeti emekli askerde mi, emeksiz tıp ulemasında mı? Gel de çık işin içinden!
Eğri otursak da doğru konuşmaktan vazgeçmeyelim.

Eruygur, çok sayıda rütbedaşıyla birlikte Ergenekon sanığı. Mahkeme karara çok yaklaştı. Bir gün bakacağız ki karar açıklanmış. Onbaşı bile olamayacakların tamamı cezasını bulmuş.
Bir tanesi hariç: O da bizim “Er”! Ne olacak o zaman peki? Adalet tecelli mi etmiş olacak?
Bana öyle geliyor ki, bizim “Er” konuşmasın diye mahkemeden uzak tutuluyor. Çünkü konuşursa, söyleyeceği çok şey var. Söylediklerinin ucu kim bilir kimlere dokunacak. Bundan sonra konuşursa da mazeret hazır: “Böyle konuşuyor ama, geçersiz, çünkü akıl zafiyeti olduğuna dair raporu var!”
Siz Eruygur’u mu kurtarmaya çalışıyorsunuz, konuşursa yanacakları mı?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Asım Yenihaber Arşivi