Birinci sınıftaki öğrenciye piyango bileti!
Ne yazık ki kötü alışkanlıklarla esaslı bir mücadele yapmak gerekirken, hiçbir şey yokmuş gibi davranmaya devam ediyoruz. İçerisinde bulunduğumuz yılın bitip, yeni bir yıla girecek olmamız bilhassa kumarcıları harekete geçirmiş görünüyor. Sokaklarda gezerken piyango kumarına dâvet sesleri duyuluyor.
İşin en başında kumara şans oyunu, piyango demekle ilk yanlışı yapıyoruz. İsimlerin hatırlattığı mânâları hafife alamayız. Piyango yerine, gerçekte olduğu gibi kumar denilse belki de insanların bir kısmı uyanacak, asıl meselenin kumar olduğunu anlayacak. Fakat ısrarla şans oyunu denilmek sûretiyle apaçık bir kumar olan yılbaşı çekilişi hafife alınıyor.
Bir kişiyi bile uyandırma imkânı olanın, bu hadiseler karşısında susması mümkün değil. Kolunuz, komşunuz, iş arkadaşınız böyle bir kumara ortak olmak istiyorsa, yani tehlikenin farkında değilse onu ikaz etmek lâzım. Bazı insanlara sorulsa kesinlikle kumar oynamadığını ve kumar oynamaya haram olduğu gerekçesiyle karşı çıktığını söyleyecektir. Aynı insanlar, bilmedikleri ve ikaz edilmedikleri için rahatlıkla yılbaşı bileti alabiliyorlar. Yılbaşında piyango bileti almakla kumar oynamanın hükmen bir farkının olmadığını kim anlatacak?
En başta Diyanet İşleri Başkanlığı olmak üzere insanları iyiliklere teşvik için kurulan sivil toplum kuruluşlarına da bu hususta çok vazife düşüyor. Sadece hutbe okumak bile bu belâyı def etmek için yetmeyebilir. Sırf bu hususta insanları ikaz için özel toplantılar, açıklamalar ve programlar düzenlese yeridir. Bu hastalık o derece yaygınlaşmış ki, mütedeyyin insanları da etkiliyor.
Tehlikenin nerelere vardığını anlamak için bir hadiseyi aktarmakta fayda var. Geçen gün, çocuğu ilkokulda okuyan bir arkadaşımız karşılaştığı bir hadiseyi kızgınlıkla şöyle anlatıyordu: Bizim oğlan ilkokul birinci sınıfta okuyor. Sınıf öğretmeni, herkes 1 lira versin, sınıf adına, ortak yılbaşı piyango bileti alacağız demiş. Nasıl olur? Bu yaşta çocuklarımızı kumara alıştırıyorlar.
Hemen ifade edelim ki bu okul, özel bir okul. Benzer yanlışların başka okullarda olması da mümkündür ve belki de olmuştur. Bu hadise anlatılınca, okul yıllarımızda hemen her yıl büyük piyango için bizim sınıflarımızda da ortak bilet paraları toplandığını hatırladım. Elbette itiraz ederdik, ama Ya çıkarsa diyenler yine de kendi aralarında bu kumara katılmak için para toplamaya devam ederlerdi.
Ancak burada durum biraz farklı. İşin başında, öncülük eden sınıf öğretmeni. Ve karşısındakiler de daha okula yeni adım atmış, birinici sınıf öğrencileri. Kaç öğrenci bu piyangonun kumar olduğunu bilir? Ve kaç öğrenci velisi, sınıf öğretmeninden gelen bu teklif için çocuğunu üzer. Öyle ya, öğretmen böyle bir teklif getirmişse tam sadakatli olmayan çoğu veli Olsun, çocuğu üzmeyelim, öğretmen alınmasın diye bu kumara iştirak edebilir.
Tabiî ki burada mesele bir lira meselesi değil. Melese, ilkokula ilk adımını atan öğrencilerin kumara alıştırılmasıdır. Bu yaşlarda piyango biletinin alınabilecek bir şey olduğunu gören çocuklarımız, ilerleyen yıllarda kumarcı olup çıkmaz mı?
Burada mesele, bu okulun hangi okul ve bu öğretmenin hangi öğretmen olduğunu merak etmek değildir. Mesele, bu ve benzeri yanlışların hiç bir okulda, hiçbir öğretmen tarafından yapılmamasını temin etmek olmalıdır. Bu da ancak geniş kitlelerin uygun lisan ile, onları da rencide etmeden ikaz edilmesidir. Anlaşılır bir dille, piyangonun apaçık bir kumar olduğu en üst seviyede söylenmeli ve insanların bu tuzağa düşmesi engellenmelidir.
İnanın bu mesele enflasyonla mücadele ve işsizliğin önlenmesi kadar önemlidir. Kim ki bu meselelere yeteri kadar önem atfetmez, boşver, mühim değil der; yanlış eder. Piyango bileti almanın kumardan farksız olduğunu bilmek gerekir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.