Öyle anlaşılıyor ki Kılıçdaroğlu yolun sonuna geldi. Açık söyleyelim Sarıgül CHP için hep bir alternatifti kuşkusuz.

Fakat Baykal döneminde partinin sokağından bile geçmesine izin yoktu. Baykal bir kasetli komplo sonucu koltuğundan uzaklaştırılınca da, (O dönem başlattığı TDH içindeki arkadaşlarına sırtını dönmek pahasına) soluğu CHP’de aldı.. Yine CHP’ye girememiş olsa da, en azından CHP lehine hareketini dağıttı.. Hiç seçimlere girmeden dağıttığı için gerçekte oyu ne kadar olacaktı hiç kimse bilmiyor. Ancak Sarıgül’ün bir takım şirketlere yaptırttığı araştırmalar var. Oradan bir takım sonuçlar çıkararak, CHP’ye dönüp; “senin aldığın %26’nın şu kadarı benim oyum” diyebiliyor.. Doğru mu? Asla değil.. Ne daha evvelki seçimde DSP ile yaptığı ittifak ne de son seçimde eski CHP’lilerin yuvaya dönüşü, CHP’nin oyunu bir gram bile yukarı oynatmış değil.. Ama bu iddialar, Sarıgül’ün pazarlık gücü bakımından masadan hiç kaldırılmayacak gibi görünüyor.

 KILIÇDAROĞLU NEYİ KABUL ETMEDİ?

Tamamen düz mantıkla analiz edeceğiz şimdi olan biteni.. Deniz Baykal bir şeyi kabul etmedi. O yüzden sistemden çıkarıldı.. Bir şey?.. Ama ne?.. Ve de kim teklif etti?.. Bunu bilmiyoruz. Sanıyorum Baykal dışında da bilen yok. Kimin hangi teklifle geldiğini bilemiyoruz ama, söz konusu teklifin reddedildiği apaçık ortada.. Bugüne kadar hep Ergenekon dendi. Fakat Ergenekon sürecinde Baykal’ın Silivri’ye ne kadar yakın durduğunu çabuk unuttuk galiba. Dolayısıyla çok da Ergenekon gibi değil sanırım.. Sonuçta Baykal’ı sistem dışı bırakan irade şimdi de Kılıçdaroğlu ile oynuyor.. Ya da cümleyi şöyle düzeltip bir kez daha yazalım; Baykal’ın sistem dışı kalmasının ardından bir güç de Kılıçdaroğlu’na kancayı attı.. Aynı güç mü farklı bir güç mü bilemiyorum.. Ergenekon mu, asker mi, devlet mi, yargı bürokrasisi mi, bir stk mı, bir cemiyet mi, bir cemaat mi? Her ne veya kimse artık.. Kılıçdaroğlu’ndan bir şey istediler.. O da olmaz dedi.. Ve o güç şimdi Kılıçdaroğlu’nu bitirmenin yollarını arıyor. Ama yerine gelecek ismi garantiledikten sonra.. Kılıçdaroğlu nasıl bitecek peki?.. Bana soracak olursanız, ilk tahminim, nasıl başladıysa öyle bitecek.. Nasıl geldiyse yani öyle gidecek.. Hem de “bana tuzak kurdular” diye feryat etmemesi için daha ustalıkla hazırlanmış, daha korkunç bir komployla gidecek.. Ama önce, Sarıgül’ün partiye kabul edilmesi şart.

KOALİSYON MEDYASI

Dün iktidar partisini ölümüne destekleyen bazı basın yayın organlarının bugün CHP üzerinde al-ver yapmaya başlamış olmasına dikkat edin lütfen. Hiç üzerlerine vazife olmadığı halde bir Sarıgül güzellemeleri ki, sormayın gitsin.. Ya satır aralarına sıkıştırılmış icraat reklamları ya da Kılıçdaroğlu’nun katılmadığı yerlerde (Şerafettin Elçi’nin Cizre’deki cenaze töreni gibi) rol çalarak boy göstermesini sağlamak.. Hepsi bir hesabın açık ürünü.. Daha ilginci bu hesap, sol kesim tarafından sürdürülmüyor dikkatinizi çekerim. Sol için “karşı mahalle” sayılan merkezlerde pişiriliyor Sarıgül’ün ismi..

SARIGÜL AMERİKA’YA GİDECEK

Bu yakınlarda Sarıgül’ün Obama ile görüşmek üzere ABD’ye gideceği duyuruldu.. Şişli’nin büyük ve yüksek bütçeli bir ilçe olduğunu kabul ediyorum. Ama hepsi o kadar.. Türkiye’deki yüzlerce ilçeden sadece biri.. Her ilçe belediye başkanı gidip görüşebiliyor mu Obama ile.. Peki görüşsün. Bence sakıncası yok. Fakat siyasi hesap yapan birinin Obama’yı (icazet alır gibi) yerel seçimler öncesi ziyareti şık mı? Son ve en sıkıcı soru.. Amerika’da Obama dışında, en az Obama kadar etkili başka birisiyle de görüşecek mi Sarıgül? Kalın sağlıcakla.