Tokuşturma Çabalarına Derin Bakış
Vatan Gazetesi Çarşamba günü manşet attı; “Yılın ilk bombası” diye.. Suriye’de düşen F-4 ile ilgili soruşturmanın, re’sen Hakan Fidan’a dayandığını iddia eden haberi söylüyorum.. Haberde dikkat çeken en önemli unsur ise F-4’ün uçuşu için, filonun itirazına rağmen MİT’in ısrar ettiği iddiası.. İddia, şehit ailelerinin avukatı tarafından da suç duyurusuna dönüştürülmüş..
KİM BU AVUKAT?
Hava Kuvvetleri Komutanlığı’ndan ayrılma bir hukukçu. Avukat Mehmet Katar.. (emekli mi, müstafi mi teyit edemedim) Sıradan bir avukatın araştırarak bulamayacağı kadar teknik bilgiye hakim. Kurulacak yeni sistemler, çalışma prensipleri vesaire.. Neyse, dün Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı bir basın açıklaması yayınlayarak, “soruşturmaya re’sen bazı kamu görevlilerinin dahil edildiği iddiaları gerçek dışıdır” dedi.. Yani Hakan Fidan hakkında suç duyurusu var. Dolayısıyla şehit yakınları Fidan’ın soruşturmaya dahil edilmesini istiyor.. Ancak MİT Müsteşarı hakkında soruşturma başlatılması için izin şartı var biliyorsunuz. Böyle bir izin ile ilgili olarak da herhangi bir hazırlık yok. Ama hem başsavcılık Fidan’ın ismini soruşturmaya dahil etti diyen hem de izin talebi için hazırlık yapılıyor diyen kim?..
DERİN DÂVÂLARIN SAVCISI
O savcı, soruşturmayı bizzat yürüten Malatya Başsavcı Vekili Özden Doğan.. İntihar ettiği söylenen ancak öldürüldüğü ortaya çıkan Albay Kazım Çillioğlu dâvâsı da onda, şüpheli helikopter kazasında yitirdiğimiz Muhsin Yazıcıoğlu dâvâsı da.. Zirve Yayınevi’nde misyonerlerin öldürülmesi dâvâsı da onda, 2001’de CASA tipi uçağın düşmesi sonucu YEŞİL kod adlı Mahmut Yıldırım’ın öldüğü iddiası da.. Demem o ki, aralarında Suriye’nin düşürdüğü jetimiz ile ilgili dâvânın da bulunduğu Türkiye’yi derinden sarsan onlarca dosyanın savcısı Özden Doğan..
KİM, KİMDEN, NE İSTİYOR?
Bu noktada bazı sorularımız var.. Kim Hakan Fidan’ın soruşturmaya, keyfi biçimde dahil edildiği yalanını, neden ortaya attı? Malatya, bu iddiayı yalanlamak için neden 48 saat bekledi? İddiayı gazeteciler, kimi kaynak alarak sayfalarına taşıdı? Bu tertibin arkasında, kim ya da kimler var?
İSTANBUL’DAN GİDEN ESRARENGİZ E-POSTA
Dün bir de İstanbul’dan giden esrarengiz e-postalar tartışıldı.. İddiaya göre, dâvâ ile ilgili İstanbul’dan bir gazeteci, Malatya’da bulunan bütün gazetecilere toplu e-mail atmış. Sonra aynı mail İstanbul’dan bazı önemli yazarların posta kutularına da gitmiş. Ve de peşinden, AA, İHA, CHA ve DHA’nın Malatya bürolarına… Sonuç.. Malatya Cumhuriyet Başsavcılığının açıklamasından sonra sorular masada durmaya devam ediyor. “Peki bu haberleri kim yaydı. Kim bu dezenformasyonun yayılmasını istedi?” Cevap bana sorarsanız belli..
İKİ DÜŞMAN, KARDEŞ OLDU!
Kategorik olarak karşı karşıya duran iki yapı var. Bu iki yapı ilginç biçimde Hakan Fidan söz konusu olduğunda aynı yerde buluştular.. Demem o ki, ikisi de olabilir.. Ancak ben sorunun çok masum sorulduğu kanaatindeyim. Bana göre ortada dezenformasyon falan yok.. Doğrudan tokuşturma girişimi var.. MİT ile yargıyı, polisle MİT’i, hükümet ile cemaati birbirine düşürme gayreti var.. Bu çok açık. Ancak bu denemeyi yapanların atladığı çok önemli bir detay olduğunu hatırlatayım.
SADECE MİT DEĞİL!
Bilgi eksiğidir eminim. Tam bilseler böyle garip işlere kalkışmazlar.. Öcalan ile (yani İmralı ile) ve PKK ile (yani Kandil ile) devlet adına görüşen ekip kuşkusuz başında MİT’in olduğu bir ekip.. Fakat ekibin çekirdeğinde, emniyet ve askeri istihbaratın da önemli kurmayları var.. Son derece titizlikle hazırlanmış bir operasyon grubu sürdürüyor bu tarihi süreci.. Siz dışarıda birbirinizi yerken, içeride vatanseverler birlik olmuş el ele sorun çözüyorlar. Kalın sağlıcakla.