Ürdün Seçimleri
İşgalci siyonistlerin seçimlerinin ertesi günü yani 23 Ocak 2013 Çarşamba günü Ürdün’de şeklen de olsa bir parlamento seçimi yapılıyordu. Yani işgalci siyonistlerin sandıklarından çıkan oyların sayıldığı sırada Ürdün vatandaşları oy vermek için sandık başına çağrılıyordu. O yüzden Ürdün kralının göstermelik seçimleri büyük ölçüde siyonistlerin seçimlerinin gölgesinde kaldı. Ama Arap dünyasında bundan sonra üzerinde yapılacak tartışmalar belki biraz gündeme getirilmesine neden olabilir.
Seçimler gerçekte halkın tercihini sormaktan ziyade tepkisini yatıştırma amaçlı olduğundan ve resmi mekanizmanın hile yapmasına imkân veren seçim yasası değiştirilmediğinden güven verici değildi.
Ülkede en geniş kitlesel tabana sahip olduğu düşünülen Müslüman Kardeşler cemaatinin siyasi kanadı olan İslâmi Çalışma Cephesi, yönetimin tartışma konusu yasayı değiştirmemekte ısrarı sebebiyle seçimleri boykot kararı almış ve taraftarlarını da boykot etmeye çağırmıştı.
O yüzden bu kez yönetimi sadece seçileceklerin kimliği değil katılım oranı da ilgilendiriyordu. Hatta rejimi en çok endişelendiren siyasi hareket dışarıda kaldığından katılım oranı daha çok ilgilendiriyordu.
Hâkim sistem katılım oranının çok gösterilmesi için başvurulacak hile ve sahtekârlıklara daha çok ihtiyaç duyuyordu ve bunları da sonuna kadar kullandığı sanılıyor. Oy verenler arasında ordu görevlilerinin çokluğunun dikkat çekmesi onların farklı sandıklarda oy kullanmış olabilecekleri ihtimalini akla getiriyor.
Ayrıca kabile ve aşiret temsilcilerinin bağımsız aday olarak seçimlere katılmaları sebebiyle onların temsil ettiği geleneksel kabile ve aşiret mensuplarının oy vermeye teşvik edildiği sanılıyor.
Resmî açıklamalarda katılımın % 56.5 oranında gerçekleştiği ileri sürüldü. Ancak gerçek rakamın bunun çok altında olduğu ve sayılan oyların önemli bir kısmını da mükerrerlerin oluşturduğu tahmin ediliyor.
Ürdün Bağımsız Seçim Komitesi Başkanı Abdulilah el-Hatib katılımın iyi olduğunu ileri sürerken AB Gözlemcisi David Martin bu bilginin doğru olmadığını katılımın gerçekte çok düşük olduğunu söyledi. Seçimleri dışarıdan gözleyen daha başka gözlemcilerin verdiği bilgiler de Ürdün’deki hâkim sistemi temsil edenlerin yaptığı açıklamaları ve verdiği bilgileri yalanlıyor.
Ülkedeki en güçlü muhalefetin tavrını seçimleri boykot ederek göstermesi sebebiyle hâkim sistemin sahtekârlığa daha çok oy sayısında ihtiyaç duymasına rağmen yine sadece bu kadarla yetinmedi. Seçileceklerin belirlenmesi konusunda da yine hileye başvurdu. O yüzden kazananların büyük çoğunluğunu rejimle barışık olanlar ve onun siyasetini destekleyenler oluşturuyor.
Bu konuda, bölgesinde taraftarının çok olması sebebiyle kazanması ihtimali yüksek olduğu halde kazanamayan eski bakan ve tanınmış politikacı Muhammed Davudiye’nin krala gönderdiği mesajlar gayet düşündürücü. Davudiye kişisel facebook sayfasında yayınladığı mesajında krala hitaben şöyle diyor: “Sanıyordum bu kez hileye başvurulmayacak. Yoksa beni ‘seni ülkeyle değil kraliçeyle evlendirdik’ dediğim için mi kazandırmadın?... Artık anladım ki köpeğin kuyruğu hep çarpık kalacak!”
Davudiye mesajında, hile ve sahtekârlıklara zemin hazırlayan seçim yasasının İslâmî Çalışma Cephesi’nin önünü kesme amacıyla çıkarıldığını, onun katılmadığı seçimde buna ihtiyaç duyulmayacağını düşünmekle yanıldıklarını ima ediyor.
Onun sözleri muhalif politikacıların artık diktatör krala karşı daha cesaretli hareket ettiklerini göstermesi açısından da dikkat çekici.
Seçimlerde hileye başvurulması ülke genelinde bazı olaylara ve çatışmalara da neden oldu. Muhalefetin önemli merkezlerinden olan ve Kral Hüseyin’in işgalci siyonistler hesabına askerî çıkartma yaptığı Maan şehrinde geniş çaplı gösteriler düzenlenmesi, protestocuların uzun süre şehrin ana yolunu kesmeleri, Kerek’in bir ilçesinde eylemler, İrbid’in bir belde belediyesinin ve resmi araçların yakılması, yine İrbid’in Hısn beldesinde güvenlik binasının yakılması, Belema’da ve Amman’ın bazı bölgelerinde protestolar vs. hilelere tepkiydi ve seçimlerin tatmin etmediğini gösteriyor.
Kralın ve adamlarının kendilerini avutmaları boşunadır. Seçimler rejimi kurtarmayacak. Ama Suriye’deki gidişat Ürdün için de belirleyici olacaktır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.