Nusret Çiçek

Nusret Çiçek

Yargıyı Övmek Mi Yermek Mi?

Yargıyı Övmek Mi Yermek Mi?

 

Bu ülkenin en yaman kamburlarından birisi, yapanlar edenler öyle veya böyle sıyrılır da ihale zoru göğüsleyenlerde kalır. Öyle oluyor nitekim.
 
Yıllardır kelle koltukta terörle mücadele veren yargı hem muhalefet kesiminden, hem de iktidar tarafından sorumlu olarak gösteriliyor.  
İz takipçiler, darbeciler, fişleyiciler, dişleyiciler ne çabuk unutuldu?
İçeride şu kadar muvazzaf subay varmış… Ama hiç kimse çıkıp da 28 Şubat askeri vesayetinde 1500 subay, astsubayın yargısız kapı dışarı edildiğinden dem vurmuyor.
Öyle söyledi sayın Başbakan:
 
“(…)Ancak elinde senin kesin hükümler yok da yüzlerce subayı, astsubayı örgüt elemanı olarak veya örgüt kuran olarak, hele hele Genelkurmay Başkanı’nı kalkıp da bu şekilde değerlendirirsen burası gerçekten Silahlı Kuvvetlerin kendi içindeki bütün moral değerlerini altüst eder... Siz şimdi orada bu mücadeleyi veren insanlara arka taraftan ‘bu örgüt elemanıdır’ dersen, nasıl oluyor da bu örgüt elemanı gidiyor da terör örgütüyle mücadeleyi veriyor. Bu yenilir yutulur bir şey değil. Bizim neredeyse donanmaya gönderecek komutanımız kalmadı, böyle şey olmaz.”
Bana kalırsa Başbakan yanlış bilgilendirildi.
 
Savcı iddianamesini yazarken suçu vasıflandırmak zorunda.
Terörse terör diyecek, organize suçsa organize suç diyecek.
Savcının görevi bu...
 
Kendileriyle birebir görüştüğüm meslektaşlar Başbakan’ın bu tip bir açıklamasına buz kesildiler. AK Parti’ye oy veren hakim ve savcılar bile şu anda bunu konuşuyor...
“Hadi muhalefet neyse, iktidar da bizi anlayamadı.”
Yanlışlar, eksiklikler olabilir, mahkemelerde yetersiz bir sürü hakim ve savcı da var.
Ama teröre büyük bir darbe vuran Özel Yetkili mahkemeleri, Ordu aleyhtarı gibi göstermek bir yanılgı. Delil varsa, mahkeme “hadi güle güle mi” diyecek?
Daha önce de yanlış bilgilendirmenin sonucunu Ferhat Sarıkaya olayında gördük.
Terör bağlantılarının ilk fitilini ateşleyen bu savcının üzerine zamanın Adalet Bakanı müfettişleri salarak işine son verildi...
 
Bindiğin dalı kesmek derler buna...
 
Herkes biliyor ki Özel Yetkili mahkemeler kaç yıldır kelle koltukta terörle mücadele ediyor. Kozmik odalar da dahil, açmadıkları kapı kalmadı.
İktidar terörde başarılı olmasını bu mahkemelere borçlu.
 
Asker yıpratılıyor, donanma imha ediliyor yaygaraları sahte. Karalayıcı propagandanın bir parçası, aksine, çürükler ayıklanınca asker kendine geldi, hedefler vuruldu.
Uyuşturucu trafiği sıklaştırıldı, PKK havlu atmaya başladı...
Ne var ki her başarının ardından bazı şaşırtıcı senaryolar üretilerek sonuçlar başkalarının kucağına itilir. Sen yaparsın o kapar.
 
Sağlık hizmetlerinde Recep Akdağ’ın başarılı olmadığını kim söyleyebilir?
Binlerce fakir fukara, emekli memur bu bakana yatıp kalkıp dua ediyor.
Hatta şunu da söyleyeyim.
 
Sağlık hizmetlerindeki başarı iktidarın en azından üçte bir oyudur.
Aynı şekilde İçişleri Bakanlığı da öyle...
İdris Naim Şahin samimi bir bürokrat, “dere gider kumu kalır” gibilerinden.
Bu iki başarılı bakanın ansızın görevden alınması AK Parti seçmenini oldukça üzdü.  
Yoksa diyorum kapanış konuşması mı?
 
Bir sefer rahmetli Erbakan Hoca ağır sanayi konusunda hayli hacimli brifing vermişti, dinleyenler hayran kaldılar. Toplantıda generallerin yanı sıra Başbakan Demirel de vardı.
 
Demirel hazretleri baktı ki Hoca alkış toplayacak, mikrofonu kaptığı gibi “İşte biz Boyuk Türkiye’yi böyle kuracağız” dedi ve toplantıyı lehine noktaladı.
Biz istiyoruz ki öyle olmasın, nokta da virgül de sahibine ait olsun...
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum
Nusret Çiçek Arşivi