Yeteneksiz misiniz?
Acun Ilıcalı’ya linç var sosyal medyada.. Çok sık izlediğim programların yapımcısıdır.
Önceki gece de “Yetenek Sizsiniz” vardı.. Fakat Pazar akşamı bütün gece televizyona göz ucuyla dahi bakacak vakit bulamadım. Kaçırmışım.. Ne zaman bir programı kaçırsam, o gün skandal patlıyor. Gazeteci refleksi (!) bu olsa gerek.. Benim gibi kaçıranlar için anlatalım.. Yarışmacılardan biri, Beşiktaş formasıyla sahneye çıkıyor..
Formanın sağ göğüs üstünde BJK amblemi var.. Sol göğüs üstünde ise Türk Bayrağı.. Yapım ekibi; yarışmacı kamera önüne geçmeden önce, Türk Bayrağının üzerini siyah bir bantla kapatmış.. Çok anlaşılır bir durum değil.. Nasıl izah edeceklerini merak ediyordum.
İzahat Ilıcalı’nın kendisinden geldi. Meğer izleyici oylama yapacağı için, onları etkileyecek herhangi bir unsur bulunmaması gerekiyormuş üstlerinde.. Yani demek istiyor ki, göğsünde Türk bayrağı görürlerse milliyetçi duyguları kabarır, hakketmediği halde yüksek puan verebilirler.. Israrcıyım.. Çok anlaşılır bir durum değil.. Baştan aşağı siyah-beyaz Beşiktaş forması giymiş, göğsünde de Beşiktaş’ın amblemini taşıyan bir yarışmacı, stüdyodaki Beşiktaşlı izleyicileri etkilemeyecek de, göğsündeki al yıldızlı bayrak vesilesiyle Türk izleyicileri mi etkileyecek?.. Çok tevil edilir bir yanı yok gibi görünüyor bu durumun.. Acun Ilıcalı gibi entertainment endüstrisinin Türkiye’deki en etkili figürünün düşeceği tuzak değildi bu.. Düştü.. Hızla ikinci ve etkili bir savunmaya ihtiyaç olduğunu hatırlatmamız lazım..
ACUN’A BİR AĞABEY LAZIM
Özellikle eğlence programları çok riskli işler.. Entelektüel haber ve tartışma programlarından çok daha geniş kitlelere ulaşıyorlar. Dolayısıyla orada söylenen söz çok daha etkili.. İşin burasında mutabık mıyız?.. Yani “Yetenek sizsiniz” programının, herhangi bir haber kanalındaki herhangi bir tartışma programından en az 7-8 kat daha çok izlendiği kesin mi? Kesin.. Peki o programların arkasındaki kadronun donanımı ile örnekse herhangi bir haber programın arkasındaki kadronun donanımını karşılaştırdığınız zaman ortaya çıkan tabloyu biliyor musunuz? Bilseniz şaşırırdınız. Söz gelimi, içinden geçmekte olduğumuz bu hassas ve kırılgan günlerde, Acun Ilıcalı’nın ekibinde, sadece danışman olarak bir büyük bulunsaydı.. Mesela Acun Bey’in amcası.. Prof.Dr. Mustafa Ilıcalı.. Eski milletvekili.. Sadece program günleri bir iki saat öncesinden ekiple çay-kahve muhabbeti yapmaya sete gitse, eminim bu skandal yaşanmayacaktı..
BEN YAPMADIM EKİP YAPMIŞ
Acun Ilıcalı’nın da suçu ekip arkadaşlarına atmasını ticari olarak anlıyorum. Ama gerçekçi bulmuyorum. Sonuçta o bayrağın sansürlendiği yarışmacının ekrana çıktığı bölümler bant.. Dolayısıyla yayına girene kadar birkaç kez görmüş olmalı.. Hassasiyet oluşacağını fark etseydi, müdahale edebilirdi pek âlâ.. Canlı bile olsa, canlı yayında bu görüntünün kendisini de rahatsız ettiğini söyleyerek durumu çok güzel kurtarabilirdi.. Demek ki Acun Bey de, işlere bu gözlükle bakmayı pek beceremiyor.. Bir ağabeye ihtiyaç var.. Sadece Acun Ilıcalı için değil, bütün eğlence yapımları için..
AĞABEY AMA DOĞRU AĞABEY!
Ha bu arada ağabey tercihleri de önemli.. Mesela Okan Bayülgen bir dönem talk-show’unda ağabey olarak Hakkı Devrim’i tutuyordu.. Zaman zaman tekerlek patladığında devreye girsin diye.. Tekerleği Hakkı Devrim patlattı.. Peygamber Efendimiz’e “kabile şefi” falan diyerek, Okan Bayülgen’in asla yapmayacağı kadar incitici olmayı başardı.. Ağabey önemli ama doğru ağabey.. Kalın sağlıcakla.