Obama’dan Ahit Yenileme
ABD Başkanı Barack Obama’nın Ortadoğu turunun gürültüsü yolculuğun daha planı bile yapılmadan epey önce koparıldı. Bunun amacı ziyaretin bayağı yankı uyandırması ve ABD’nin siyonist işgal devletini kesinlikle ihmal etmeyeceği mesajının bütün dünyaya duyurulması için dikkatlerin o yöne çekilmesiydi.
Obama’nın ziyareti her ne kadar “Ortadoğu turu” olarak kamuoyuna lanse edilse ve programa Ramallah ve Ürdün yönetimi alınmış olsa da asıl amaç işgalci siyonist yönetimi ziyaret etmektir. Her ne kadar Obama’nın 2008’de başkanlık koltuğuna oturmasından bu yana işgalci siyonistleri makamlarında ilk ziyareti olsa da hem kendisinin hem de Netanyahu’nun yeni iktidar dönemlerine ait bir ziyarettir. Dolayısıyla Obama açısından işgalci siyonistlere bir ahit tazeleme anlamı taşıyor. Ziyaretin tam da Netanyahu’nun yeni hükûmetinin işgal devleti parlamentosu Knesset’e sunulduğu gün başlatılması da bu açıdan anlamlıdır.
Filistin Özerk Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas’ı Ramallah’ta ziyaret etmesi ve Ürdün ziyaretini de programına alması ise sadece onlara şeker dağıtma ve “bakın sizi de görmezden gelmiyoruz” mesajı verme amaçlıdır. Fakat işgalci siyonistleri ziyareti ahit tazeleyip talimat almak, Abbas yönetimini ve Ürdün’ü ziyareti ise şekerin yanında emir ve talimat vermek içindir.
Obama’nın işgal altındaki topraklara ayak basmasıyla birlikte buraların yahudilerin atalarının geçmişte yaşadığı tarihi toprakları olduğunu ileri sürmesi ziyaretinin amacının ne olduğunu ortaya koydu. İşe siyonistlerin işgallerini meşrulaştırmak için binlerce yıl öncesine ait ikameti gerekçe göstermekle başladı. Bu geçici ikametin öncesinde de Filistin’in yine Filistinlilere ait olduğunu dikkatlerden uzak tutarak, binlerce yıl öncesine ait bir ikametin, insanların evlerini ve topraklarını silah gücüyle gasp etmenin, sahiplerini katletmenin veya mülteci durumuna sokmanın, meşru olmayan bir işgale meşruiyet kazandırmanın gerekçesi sayılabileceği anlayışıyla hareket ederek. Onun bu anlayışı siyonistlerden hiç farklı düşünmediğini gözler önüne sermiştir. Siyonizmi insanlık suçu sayan açıklamadan alınmasının sebebi de bu olmalı. Ama Obama’nın zoruna gitse de yaşananlar bu gerçeği teyit ediyor.
Özerk Yönetim Başkanı Mahmud Abbas’ın Obama’dan çeşitli beklentileri olduğu söyleniyor. Bunların başında zikredilenler ise işgal devleti zindanlarındaki tutsakların özgürlüklerine kavuşturulması ve Filistinlilerin topraklarının gasp edilmesi suretiyle inşa edilen yahudi yerleşim merkezlerinin inşaatının durdurulması. Fakat bu konularda onun hiçbir katkısının olmayacağını tahmin ettiğini düşünüyoruz. Her şeyden önce işgal altındaki topraklara ayağını basmakla beraber oraları işgalci siyonistlerin atalarının toprağı olarak tanımlamakla, Filistinlilere ait arazilerin gasp edilmesini ve yeni yahudi yerleşim merkezleri inşaatını durdurmak için herhangi bir müdahaleye niyetinin olmadığını duyurmuş oldu. Filistin direnişi karşısındaki tavrı işgalcilerin tavrından farklı olmadığı için tutsakların özgürlüklerinin onu hiç ilgilendirmeyeceği de tahmin edilebilir. Aslında bu konularda Abbas yönetiminin de samimi olduğunu sanmıyoruz. Eğer tutsakların özgürlükleri konusunda samimi ve gerçekçi olsa önce kendisi siyasi tutukluları serbest bırakır, işgal devleti hesabına tutuklamalar yapmasını gerektiren güvenlik işbirliği anlaşmasına son verir ve siyonistlerin serbest bıraktığı tutsakları daha ailelerinin yanına gitmelerine fırsat vermeden eşkıyaları vasıtasıyla yolda karşılayıp kendi zindanlarına yerleştirme uygulamasından vazgeçer.
Bizim tahminimize göre onun asıl beklentisi işgal yönetimiyle masa başı görüşmelerinin yeniden başlatılması için Obama’nın devreye girmesidir. Fakat o bu tutumuyla Filistin’in içindeki diyaloğa ve ittifaka ihanet ediyor. Çünkü işgalci siyonistlerin masalarına dönmesi durumunda, Filistin’in içerideki ittifakını amaçlayan diyalog masasını terk etmiş olacak. Zaten siyonist işgal devletinin ve ABD başkanının talepleri de bu doğrultudadır. Yani Filistinlilerin diyalog görüşmelerinin devam etmesinden rahatsız oluyor ve bir iç ittifak sağlanmasını istemiyorlar. Dolayısıyla Obama’nın Abbas’a yönelik talimatlarında Filistin iç diyalog görüşmelerini askıya alması olabilir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.