Çekilmenin nasıl olacağına dair Başbakan’ın dönüş yolunda yaptığı bir açıklama var. Kurumların daha rahat çalışabilmesine olanak sağlamak adına yurt dışı ile ilgili konularda bakanlar kuruluna yurt içinde ise valilere verilmiş yetkiden söz ediyor..  Açıklama, atılacak adımların kişisel bir takım iyi niyet beyanlarına değil doğrudan yasal güvenceye bağlanması bakımından önemli..

DERİNLERDE FAALİYET VAR

Zira Başbakan olarak en yüksek düzeyli güvenceyi vermiş olmasına rağmen, gerek derin PKK içinde gerekse hâlen daha varlığını sürdürdüğünü gördüğümüz ergenekonvari yapılar içinde nasıl bir direnç olduğu ortada.. İşte en son PKK’nın önemli isimlerinden Duran Kalkan’ın yapmış olduğu tahrik kokan açıklaması ortada.. Ne diyor? “geri çekilme söz konusu değil. PKK alarm durumunda. Geri çekilmek şöyle dursun daha Irak’taki gruplar Türkiye’ye girmek için bekliyor” gibi sözler.. Baştan sona kadar yalan olduğu, Kandil’de çekilen fotoğraftan belli halbuki.. Ama deniyorlar ve de deneyecekler..

SÜRPRİZ OLMAMIŞTIR SANIRIM

Asıl önemli olanı bir takım grupların direnç göstereceğini devletin taa ilk adımı atarken biliyor olması.. Bugün “Duran Kalkan”, yarın “İnen Çıkan” farketmez.. Çetin bir yolculuğa çıkılmış durumda. Ve bu yolda hiç kimsenin özellikle de örgüt mensuplarının şahsi vaat ve sözleri esas alınarak mesafe katedilemez.. Abdullah Öcalan, bir açıklama daha yapar ve çekilmenin koşullarıyla ilgili son sözünü söyler. Karara muhalefet eden gruplar ise PKK’dan tasfiye olur.. Onların ayrılmasıyla ortaya çıkacak olan yeni şiddet merkezi ise PKK’nın sokağından bile geçemeyecek kadar marjinal kalmaya mahkumdur.. Öyle olacağını bilmeseler, bugüne kadar ayrılmazlar mıydı?

93 VE 99 DENEYİMİ

Bir de başta sözünü ettiğim ergenekonvari derin yapılardaki savaş baronları var.. Bu süreci medyadaki uzantıları vasıtasıyla akamete uğratmak için çaba harcadılar tutmadı.. Sürece katkı vermek için ellerini taşın altına koyan akil insanları itibarsızlaştırma kampanyaları yürüttüler işe yaramadı.. Bundan sonraki hamlelerini biliyoruz.. 1993’te silahsız erleri kurşuna dizdikleri gibi ya da tam tersi 1999’ta çekilmekte olan PKK’lılara kurşun yağdırdıkları gibi örnekler var arşivimizde. Bu tip işler gizli kapaklı yapıldığı için, kapalı kapılar arkasında birilerinin birilerine söz vermesi yoluyla işlediği için süreç bu yol kazaları yaşandı.. Ama artık başka bir metot uygulanıyor..

ŞEFFAFLIKTAN ZARAR GELMEZ

Ülkenin başbakanı, açıkça yapılan görüşmeleri ilan ediyor. İmralı’nın çağrısı canlı yayında Türkiye’ye ilan ediliyor.. Bu aşamaya kadar meşru, şeffaf ve tartışılabilir bir ortamda geldikten sonra, çekilme evresinde neden gizli kapaklı bir takım işler dönsün ki? O süreç de açık yürüsün, ne olur sanki? Ha ben bunları yazarken, PKK, kendi bildiği şekilde çekilmesini zaten tamamlıyor hatta büyük ölçüde tamamlamış da olabilir. Bunu bilmiyorum. Ama nasıl ki geldiklerini görmedik, gittiklerini de görmezsek bu beni şaşırtmaz.. Sürece şans vermek isteyenlerle kandan beslenenleri görmemiz ve tanımamız bakımından, bu yaşananları çok yararlı görüyorum.. Kalın sağlıcakla.