İstanbul’daki İcma Sempozyumu’nu göz ucuyla da olsa takip etmişsinizdir.

İcma, İslam âlimlerin karşılaşılan (güncel) sorunlara Kur’an ve Sünnet ışığında çözüm üretmesi anlamına geliyor.
(Dağınık unsurları bir araya getirme; İslam âlimlerinin bir konuda fikir birliğine varmaları; topluluk, fikir birliği)
Yeni Ümit ve Hira dergilerini 80 ülkeden yüzlerce âlimi bir araya getiren ve “dar grup menfaatine” dayalı çekişmeleri aşıp “Ümmet”in selametini düşünmeyi telkin eden bu güzel çalışmasından dolayı tebrik ediyoruz.
Doğrusu böyle bir atılıma acil ihtiyaç vardı.
Müslümanların “Dar Cemaat Taassubu” içinde birbirlerini yer hale gelmeleri milyonlarca kardeşimiz gibi bizleri de çok rahatsız ediyordu.
Kur’an-ı Kerim’in hükmü açık:
 “Allah ve Resûlü’ne itaat edin, birbirinizle çekişmeyin; sonra korkuya kapılırsınız da kuvvetiniz gider. (Enfal 8/46)
Peygamber Efendimiz (S.A.V.) buyuruyor ki:
“Ey Ümmetim; ben sizin çokluğunuzdan ve birliğinizden memnun olurum!.. Bir de sabredin. Çünkü Allah sabredenlerle beraberdir.”
Cenab-ı Allah (cc) “çekişmeleri” yasaklarken kimi cemaatler neler yapıyor böyle…
¥
Cemaat gibi sayısız faydaları bulunan yapıları, “kişisel ikbal” müesseseleri haline getiriyor.
Kendi çalışmalarını yüceltirken “diğer” Müslümanları küçümsüyor!..
Övünüyor, kibirleniyor!..
¥
“Köşe kapmaca oyunu” sanki…
Sırtını herhangi bir Cemaat’e dayayıp da liyakatine uygun olmayan işlerin başına geçen zât, hak etmeden oturduğu koltuğu kaybetmemek için her türlü kumpasa yelteniyor…
Çoğu zaman O “Cemaat Lideri” pozisyonundaki zâtın alâkası olmuyor bu işlerle.
Cemaat’in başındaki “Tevhid”i savunuyor ama aşağı tabakalara inildikçe “Kişisel ihtiraslar” ya da “Cemaat Lideri”ni yanlış anlamaktan kaynaklanan hatalar öne çıkıyor.
O berrak su, aşağılara indikçe bulanıyor!..
Herhangi bir grubu kast ediyor değilim, dar grup taassubu çok yerde.
“Müslümanlar Kardeştir!.” Hükmüne, “Bizim cemaatten olanlar kardeştir!” kıvamını vermiş öyle gidiyorlar!..
¥
Evet, hizipleşme!..
¥
DHKP-C, PKK, Ergenekon, Balyoz…
Bunlar gelip geçici sıkıntılar…
Biri gelir diğeri gider…
Bunlar kendilerine hedef olarak İslam’ı ve Müslümanlar’ı seçmiş oluşumlar…
Dolayısıyla “kalıcı taban” bulabilecek halleri yok.
Cemaat ise bambaşka.
Bir oluşum “Yanlışını Din’e Onaylatma” gayretine girerse, ayet ve hadisleri dar grup menfaatlerine uygun olarak eğip bükmeye, Hakk’a batılı karıştırmaya, ruhsatları hoyratça kullanmaya başlarsa tam manasıyla “tefrika” kaynağı olur.
Uyuyan fitne uyanır!..
Kanser hücresi gibi, hızla büyür ve yayılır.
Allah (cc) ‘Onların işleri aralarında şûra-danışma iledir. Kendilerine verdiğimiz rızıktan da sarf ederler. Bir haksızlığa uğradıklarında üstün gelmek için aralarında yardımlaşırlar.’ (Şûrâ 42/38,39) buyuruyor.
Cemaatler bu şuurla hareket etmedikleri müddetçe “Tevhid”e değil “Tefrikaya” hizmet etmiş olurlar!..
Ben böyle bir tehlike görüyorum!..
Hep bana mı öylesi tevafuk ediyor bilmem; hangi Cemaat’in toplantısına katılsam, imalarla da olsa “başka cemaatlerin” kötülendiğine şahit oluyorum…
Bazı cemaatlerin siyasi yapılarla arasındaki ilişkilerde de sorunlar var.
Kimi cemaatler kendi menfaatleri doğrultusunda ya göklere çıkartıyor bir Lider’i ya yerin dibine batırıyor…
Her an herkesle ittifak kurabilecek bir halleri var ya da her an herkesle bozuşabilecek!..
¥
Müslümanların karşı karşıya bulunduğu pekçok güncel sıkıntı var…
Pekçok Müslüman, hangi durumda nasıl hareket etmesi gerektiğini bilemiyor.
Cemaatler arası çekişmeler, onları izleyen “ortadaki” vatandaşları İslam’dan uzaklaştırıyor.
Afganistan’da Rusları yenen Müslümanların, zaferin ardından birbirlerini yemeleri çok aşırı bir misal olabilir…
Lâkin, iş o noktalara gelmeden tedbir almakta da sayısız fayda var.
İstanbul’daki İcma Sempozyumu’nu düzenleyen Yeni Ümit ve Hira dergilerini tekrar tebrik ederek bitirmiş olayım.

VAH DEVLET BAHÇELİ VAH!..

Gölbaşı’nda İP önde gideni Doğu Perinçek’in serbest bırakılması için çağrıda bulundu Devlet Bahçeli!..
Yazık ki ne yazık!