CHP’nin sağır toplarından Süheyl Batum konuşuyor
Efendim, şimdi artık herkesin bir televizyonu var. Ve o kanallarında doldurulması gereken 24 tam saati. Bir şekilde doldurulacak. Kimisi Fatmagül’ün suçu ne? gibi dizilerle dolduracak, kimileri haber-açık oturum... Hani bıçakla adam da öldürürsünüz, ameliyat da yaparsınız, aleti nasıl ve hangi gayeye matuf kullandığınız önemlidir. Günlük gazeteler ve radyolar için de aynı bakış açısını kullanabilirsiniz. Bazı belediyeler hizmetlerini tanıtmak gayesi ile aylık dergiler çıkarırlar. Bir de bakmışsınız işin tadı kaçıvermiş ve belediye başkanının tam 40 tane resmi basılmış değişik sayfalarda. Aynı tuhaflık bazı televizyon kanallarında da gözümüze batıyor. CHP’nin yayın organı olan Halk TV var. Hangi saatte açarsanız ya bir CHP’li belediye başkanı ya da bir CHP milletvekili ekranda asıp kesmekte. Ben de insanların ideolojik körlükle olaylara nasıl at gözlüğü ile baktığını ara sıra görüp halime şükretmek için o kanalı seyrederim. Yine böyle bir günde kısmetime CHP milletvekili Süheyl Batum düşüyor.
Program yapımcı ve sunucusu Aydoğan Kılınç. Birlikte çalıp, birlikte oynuyorlar. Konu yeni anayasa yapım süreci ve barış süreci. Hazret barış sürecinin bir Amerikan projesi olduğunu söyleyerek inciler döktürüyor. Güya Mesut Barzani Kuzey Irak’ta zor durumda imiş ve ABD onu rahatlatmak için bu süreci hazırlamış. Gaaak... Kargalar bile gülüyorlar. Sayın Batum, program boyunca “yalanı tığ üstünde durduruyor.” Dereden tepeden, afaki sözlerle konuşuyor, konuşuyor. Dev aynasında bir milletvekili görüyoruz. Zannedersiniz ki oyların yüzde 50’sini alan, iktidardaki partinin mensubu bir milletvekili. Yeni anayasa yapılması sürecinden rahatsız olduğu anlaşılıyor. Burada Recep Tayyip Erdoğan suçluymuş(!)... Mesela şöyle yapmalı Başbakan:
- Sayın Kılıçdaroğlu ve onun değerli milletvekilleri, münhasıran da Süheyl Batum. Biz bu anayasa yapma işini tamamen size bırakmak istiyoruz. Her ne kadar millet yanlışlıkla bize oy vermişse de, biz bu anayasayı yapma iradesinden yoksunuz, buna siz layıksınız. Ne olur bizi kırmayınız. Bu teklifimizi kabul ediniz. Ülkenin size ihtiyacı var.
Batum’un hal ve gidişi, havası bunu hissettiriyor. Öyle bir yüksek perdeden konuşması var ki şaşarsınız:
“Bakınız” diyor, “Biz tüm sendikaları, sivil toplum kuruluşlarını çağıracağız, onlarla birlikte anayasayı yapacağız.” Adam, milletin vermediği iktidarı hayalinde alıyor, anayasa yapıyor, konuşuyor ve planında % 50 oy alarak iktidar olmuş AK Parti yok. Bütün bunlar kılavuzu İP olan CHP’nin handikapı. Zira İşçi Partisi nasıl hayal aleminde yüzüyorsa CHP de onu örnek alıyor. Biliyorsunuz İşçi Partisi de cimin karnında nokta olduğu bir zamanda bile katıldığı seçimlerde dağıttığı broşürlerde bir bakanlar kurulu listesi yayınlayarak herkesi güldürmüştü. Başbakan olarak Doğu Perinçek’in yer aldığı broşürde 30 küsur da bakan yer alıyordu. İP, resmen evcilik oynar gibi iktidarcılık oynuyordu. Adam köyde patates yemekten bıktığı için şehide gittiği bir lokantada listeye bakmış, değişik bir isim olarak gördüğü için garsondan “kumpir” istemiş. Kumpirin de patates olduğunu anlayınca öfkelenerek:
“Ulan” demiş, “Adını değiştirip burada da mı karşıma çıktın?”
Şimdi tüm İP’liler, İP’sizler birleşip bir milli merkez kurmuşlar. Başına da yıllarca Menderes’in Yassıada’da avukatlığını yaptığı yalanını söyleyen Hüsamettin Cindoruk’u getirmişler. Yani kumpir gibi adını değiştirip karşımıza çıkan siyasetçi Demirel’in ruh ikizi Cindoruk’muş. Adını değiştirip yeniden karşımıza çıkmış. Aynı iktidarcılık oyununu bugün de CHP oynuyor. Süheyl Batum, kendi kendine anayasa yaparken program sunucusu Aydoğan Kılınç dayanamayıp soruyor:
“Bunları yapmak için yeterli sayınız var mı?”
Sorunun tuhaflığına bakınız. Yeterli sayı ne demek?. CHP bugüne kadar yaptıkları için yeterli sayı mı aradı? Ne 27 Mayıs 1960 darbesini tezgahlarken, ne 28 Şubat sürecini desteklerken, ne de Ergenekon terör örgütüne alenen avukatlık yaparken yeterli sayı mı aradılar? Onlar yapar ve olur! Çünkü onlar kurucu iradedir. Önce sanığın asılmasına, sonra şahitlerin dinlenmesine diyerek bir hukuk cinayeti işlemeyi gerçekleştiren onlardır.
Süheyl Batum da aynı kaynaktan beslenen bir milletvekili olarak fütursuzca atıyor-tutuyor, anayasa yapıyor. Halk böyle bir yetki vermemiş ne gam. Nasıl olsa pek çok CHP milletvekili gibi o da halkın sesine sağır, yani CHP’nin sağır toplarından!