Rumeli’ye merhaba!
Türkiye ‘olgun zamanlar’dan geçiyor, sancılı olsa da pek çok sahada kemale eriyor. Bu süreçte sadece yurtiçinde değil, tarihi ve kültürel akrabalığımız olan coğrafya ve toplumlarla da kalıcı işbirliği zeminleri tesis ediliyor.
Bu coğrafyalardan birisi de Balkanlar. Nisan ayının başında Balkanlarla ilgili önemli bir proje daha başladı. “Balkanlarla Sürekli Temas ve İşbirliği” projesi aslında bir ‘proje havuzu’nun çatı ismi gibi. Bu inisiyatifle ihmal edilmiş, yarım kalmış pek çok proje tamamlanacağı gibi, resmi kanallarla ulaşılamayan birçok noktaya da ulaşılmış olacak.
100 sene önce “Elveda Rumeli!” derken bugün artık “Merhaba Rumeli!” diyoruz.
Projenin Yürütme Kurulu tarafından hazırlanan ilk temas raporundan birkaç paragrafı burada nakletmek istiyorum:
“Türkiye ile Balkanlar arasındaki bağ ve yakınlık, resmî-coğrafi sınırlara hapsedilemeyecek kadar derindir; belirli bir zaman aralığıyla mukayyet görülemeyecek kadar tarihî, dinî ve kültürel bir arka plana yaslanmaktadır. Birinin mahiyeti diğeri olmadan açıklanamaz. Asırlarca aynı devletin çatısı altında yaşamış bu toplumların herhangi birinin tarihi öbüründen bağımsız yazılamaz. Belli bir gelecek vizyonu ortaya koymak için de yine aynı kuşatıcı bakışa olan şiddetli ihtiyaç göz ardı edilemez. Dolayısıyla Balkanlar ve Türkiye arasındaki temas ve işbirliği konusu Türkiye’de hem devlet hem de sivil toplum düzeyinde kalıcı gündem maddesi olmayı fazlasıyla hak etmektedir.
Bu anlayıştan hareketle ve bölgede 2009 yılından bu yana gerçekleştirdiği yoğun temaslardan elde ettiği ilhamla İslam Dünyası Sivil Toplum Kuruluşları Birliği (İDSB), ‘Balkanlarla Sürekli İşbirliği ve Temas’ adlı bir projenin öncülüğünü üstlenmiştir. Bursa Büyükşehir Belediyesi ile Osmanlı Eğitim ve Kültür Derneği (Bursa) projenin diğer ortaklarıdır. 2013 Nisan ayı itibarıyla beş kişilik yürütme kurulu tarafından gerçekleştirilen Kosova ve Makedonya ziyaretleriyle projenin hayata geçmesi yolunda ilk adımlar atılmıştır. Aynı ekip önümüzdeki ramazan ayına kadar Balkanları şehir şehir, köy köy dolaşarak toplumun bütün kesimleriyle istişari toplantılar yapmayı, proje taslakları oluşturmayı ve bu projeleri yakın, orta, uzun vadeli olacak şekilde uygulanmaya hazır hâle getirmeyi hedeflemektedir. Daha dört günlük ilk temaslar sırasında bile 20’yi aşkın proje üzerinde görüş birliğine varılmıştır.
İki yıla yayılması planlanan bu proje sonunda varılmak istenen temel hedef, başta Türkiye ile Balkanlar arasında, bunun bir uzantısı olarak da bütün İslam ülkeleriyle Balkanlar arasında kalıcı bir işbirliği zemini oluşmasını sağlamaktır. Bu noktada projenin isminde geçen “sürekli” kelimesi âdeta bir anahtar kavram olarak öne çıkmaktadır. Zira bu bölgeye yönelik yürütülen faaliyetlerin ortak sıkıntısı soyut projeler olarak kalmalarıyla birlikte devamlılıktan uzak bulunmalarıdır. ‘Balkanlarla Sürekli İşbirliği ve Temas’ projesi bir ölçüde bu itiyadı değiştirmenin azmiyle ve ilhamıyla şekillenen bir atılımdır.
Proje kapsamında eğitim, medya, ekonomi ve sosyal dayanışma gibi faaliyet başlıkları öne çıkmaktadır. İki yıl boyunca bu alt başlıklarla ilgili 4 çalıştay ve 2 forum tertip edilecektir. Bunlara ilişkin düşüncelerin son şeklini almasında Kosova ve Makedonya ziyaretlerindeki istişarelerin önemli katkısı olmuştur. Zaten asıl amaç, tepeden inme plan ve yaklaşımlarla o bölgeyi projenin nesnesi gibi telakki etmeden tüm aşamalara birlikte şekil vermektir. Zira oraya vereceğimiz katkı kadar alacağımız şahsi ve içtimai dersler de hayati öneme sahiptir. Bütün bu şartlar muvacehesinde, her bakımdan destek ve katkıya açık olan bu proje tüm ülkemiz için tarihî bir fırsat niteliğindedir.” (Proje ile ilgili bilgi için: www.balkanisbirligi.org)
Proje çerçevesinde İDSB, yılda iki defa yaptığı Uluslararası Gençlik Buluşmaları’nın onuncusunu 1-6 Temmuz’da Balkanların kalbi Arnavutluk’ta gerçekleştirecek. Geniş katılımlı bir Balkan Zirvesi gibi olacak buluşmaya İslam Dünyası’nın her yerinden genç liderler ve ilim adamları katılacak.
Bugüne kadar sırtımızı döndüğümüz, unuttuğumuz, “Elveda!” dediğimiz pek çok coğrafya gibi Balkanlara da yeniden “Merhaba!” dememize vesile olacak bu ve benzeri çalışmaları desteklemek hayati. Emeği geçenleri tebrik ediyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.