Mutlu ve huzurlu bir hayat sürebilmek için nesne ve hadiselere doğru bakmalı, doğru okumalı, doğru bakabilmek için de, doğru düşünmek gerekir. Psikologlar; doğru düşünme, isabetli karar verebilme kabiliyetinin irsî değil, öğrenme ve çalışmaya bağlı olduğunu vurgulamaktadırlar.

Zihninizi verimli kullanıp fikir üretimini fevkalâde arttırmak istiyorsanız, hiçbir masrafı olmayan aşağıda sıralanan basit maddeleri uygulayabilirsiniz:
* Zihninizi ve merhâlelerini tanıyın: Düşünme ve bilgi üretmenin ilk şartı; “hayal, vehim, hafıza, zekâ, idrak/algı” gibi melekeleri tanıyıp yerli yerinde kullanmak ve aralarındaki münasebetleri düzenlemektir.
* Tefekküre istekli ve hazır olun: Düşünen zihin enerji üretir ve gerekli enerjiyi depolar. Şartlar ne kadar ağır olursa olsun, tefekkürden yılmayın. Zira ağır şartların altından ancak yüksek düşünceyle kalkabilirsininiz.
* Kararlı olun: Düşüneceğiniz, fikir üreteceğiniz hedefleri tespit edin, hayatınızın gayesini belirleyin. Her şey kader (İlahî plan ve program) ile takdir edilmiştir. En küçük parçadan en büyük yıldıza, galaksilere kadar her şeyin bir kanuna, sisteme bağlı olduğunu görün. Her şeyin bir sebep altında cereyan ettiğini bilin ve bu sebeplere (fıtrat kanunlarına) uymakla mükellef olduğunuzu bildiğiniz gibi, o sebeplerin asıl icra (tesir) sahibi olmadıklarını da idrak ederseniz, sizi kararınızdın hiçbir şey caydıramaz.
* Hâlledilmesini istediğiniz her ne olursa olsun, önce bakış açınızı ayarlamalısınız; ona nasıl bakar, nasıl yaklaşırsanız muhtemelen sonucu da ona göre alırsınız. Büyük görürseniz büyür, küçük görürseniz küçülür. “Hâlledemem!” diye ehemmiyet verdikçe o büyür, şişer; ehemmiyet vermezseniz küçülürler. (Bediüzzaman Said Nursî, Lem’alar, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul, 1999, s. 219.)
* Beyninizi arındırın: Kafanızın dışını yıkayıp kirlerden arındırdığınız gibi, içini de yıkamalısınız. Bilgisayar hardiskini temizlediğiniz gibi, boş sözleri, batıl, yanlış düşünceleri de beyninizden silin, çöpe atın.
* Hür düşünmeye çalışın: Fikrinizi sığ ideolojilerin, peşin düşüncelerin, önyargıların, günlük imajların kalıplarında hapsetmeyin. Tâ ki, zihniniz ‘tefekkür’le alabildiğine hürriyetin tadını çıkarsın.
* Tekâmüle açık olun: Hayatın yeknesak ve donuk değil; her şeyin gelişip olgunlaşma kanununa tâbi olduğunu görün. Kendinizi de bu kanun haricinde görmeyin. Öyle ise yenilikçi ve gelişmeye açık olun. Yaratılış vazifeniz doğrultusunda kendinizi geliştirmeye bakın.
* Boş, yersiz korkulardan uzak durun: Korku, beyninizi büzüştürür, verimini düşürür. Tamamen korkularınızı atın demiyoruz. Zaten bu mümkün de değil. Çünkü korku, hayatı korumak için verilmiştir. Bir şeyde beş, altı ihtimalden bir ihtimal zarar veya tehlike varsa, ihtiyatkârâne bir korku meşrû olabilir. Bunun üstündeki bir korku evhamdır, kuruntudur; derecesine göre hayatı azaba çevirir. Beyniniz de bundan nasibini alacaktır.