Kızılay'a Cami
Değerli okurlar
Çankaya’daki o İmam Hatip Ortaokulu kapanmıyor.
Geçtiğimiz haftaki yazımız üzerine İl Milli Eğitim Müdürlüğü yetkilileri aradı.
“Kapanması teklifini” doğrulayan yetkili, “Fakat alınmış bir karar yok” bilgisini verdi.
Rahat bir nefes aldık.
Şöyle ki;
Yaklaşık 850 bin nüfuslu Çankaya’da sadece 2 İmam Hatip Ortaokulu bulunuyor.
Bunlar da bu eğitim öğretim yılı başında açıldılar.
İlk yıl olduğu için birinde öğrenci sayısı potansiyeli yakalayamadı.
Bu son derece normaldi, çünkü, bu okul yerleşimi henüz tamamlanmamış bir bölgedeydi.
Çankaya İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü “öğrencisi az” gerekçesiyle bu İmam Hatip’in kapatılmasını teklif etmiş, İl Milli Eğitim’de bu teklife sıcak bakanlar olmuştu.
Bu bilgileri aktardığımız yazımızda, kademeli yeni sistemle Çankaya’da zar zor açılan sözkonusu okulun kapatılmasının büyük bir yanlış olacağını ifade etmiştik.
Yazımız üzerine sitemizi arayan İl Milli Eğitim Müdürlüğü yetkilileri, Çankaya Milli Eğitim’in teklifini doğrularken, şu bilgileri verdi: “Konu aramızda konuşuldu, sıcak bakanlar da oldu. Fakat bunun konuşulmuş olması okulun kapanacağı anlamına gelmez. Kapanması yönünde bir karar alınmadı. Ve sadece bugüne bakarak kapatma kararı da veremeyiz. Uzun vadede düşündüğümüzde, öğrenci sayısının kapasitesinin de üzerine çıkacağını düşünüyoruz. Çankaya ilçemizde topu topu 2 İmam Hatip Ortaokulu var çünkü.”
Milli Eğitim yetkilisi ile görüşmemizde, Çankaya’da bir tane bile İmam Hatip Lisesi’nin olmayışı da gündeme geldi.
Çankaya’nın kapatılmasını teklif ettiği Hasan Özbay İmam Hatip Ortaokulu’nun bulunduğu alana, aksine, içinde orta kısmı da barındıran büyük bir İmam Hatip Lisesi yapılmasının daha isabetli olacağını söyledik.
“Bu düşüncede olan arkadaşlarımız var” diyen yetkili, Hasan Özbay’ın bulunduğu yerin son derece kıymetli olduğunu, burasının çok iyi bir şekilde değerlendirilmesi gerektiği konusunda hemfikir olduklarını kaydetti.
İnşaallah öyle olur da, Çankaya İmam Hatip Lisesi’ne kavuşur.
Bu başlı başına büyük bir eksiklik zaten.
Değerli okurlar,
Çankaya’da cami alanında da ciddi bir fakirlik sözkonusu.
Bu konu ne zaman gündeme gelse, malum çevreler hemen cami sayısı ile okul ve hastane sayılarını karşılaştırır.
Cami olgusuna bu şekilde yaklaşılması belli kesimlerin, vatandaşın ibadet hakkını gasp etmesine dönüşüyor.
Oysa şehirlerimizin cami gerçeği ezber bozacak türden.
Geçtiğimiz haftalarda sitemizde de yayınladığımız şu bilgilere bakar mısınız:
Diyanet İşleri Başkanlığı uzmanlarından Doç. Dr. Ahmet Onay’ın “Türkiye’de Camilerin Gruplandırılması, Sınıflandırılması. Fizikî ve Sosyal Bir Analiz” başlıklı araştırma sonucuna göre,
Türkiye’de 85 bin cami var ve bunların 60 bini nüfusun yüzde 25’inin yaşadığı köylerde..
Kalan 25 bini ise nüfusun yüzde 75’inin yaşadığı şehirlerde bulunuyor.
Ülkemizde 15 ila 20 milyon kişi Cuma namazını kılıyor.
Bu insanların üçte biri Cuma namazını yer bulamadığı için sokakta kılıyor.
Bayram namazlarında ise durum daha da değişiyor; vatandaşların yarısına yakını namazlarını sokakta kılıyor.
Sözkonusu Çankaya olunca, durumun daha da vahim olduğunu görüyoruz.
Ciddi anlamda eksiklik var bu önemli ilçemizde.
Kızılay hele…
Metrodaki o küçük cami özellikle Cuma günleri dolup taşar; içeride yer olmadığı için dışarıda saf tutmak zorunda kalan vatandaşlar üstüne üstlük bir de malum gazetecelerce hedefe konularak, fişlenirdi daha birkaç sene öncesine kadar.
Cumhuriyet gibi gazetelerde bu tür haberler azaldı belki ama Kızılay’da cami sıkıntısı sürüyor.
Ve bu sıkıntı belediye ile aşılabilecek bir sıkıntı değil.
Hükümet politikası gerektiriyor.
Nitekim, yıllar önce Büyükşehir Belediye Başkanı Kızılay meydanına Başkent’e yakışır bir cami yapmayı düşündüklerini söylemişti de, alışık olunan cazırtılar üzerine gündemi değiştirmişti.
Hükümet’in de gündeminde olmayınca, konu öylece kalmıştı.
Kızılay’da Taksim’e cami gereksinimlerinin fazlası var eksiği yok.
Büyükşehir ön ayak olmalı; konuyu Hükümet’in gündemine sokmayı başarmalı.
Vatandaşın da hazır olan desteği sonucu elbirliği ile bu eksikliğe son verilmeli.