TMSF Karamehmet’in şirketlerinden ikisine el koydu.. Show Tv ve BMC..  Karamehmet’in, o karanlık günlerden kalan bir 450 milyon dolarlık borcu varmış.. Bu operasyon işte o borcun tahsili anlamına geliyor.. El konulan şirketlere baktığımızda ise Karamehmet gibi bir devin, ticari itibarıyla örtüşmeyecek kadar kötü durumda.. Show Tv için hep konuşuluyor biliyorsunuz.. Ciddi zarar ediyormuş, çalışanlarına maaş verilemiyormuş, dışarıdan alınan programların parası ödenmiyormuş gibi.. Aynı tartışmalar BMC’de de var.. BMC çalışanları, 3 senedir yaşadıkları dramı Türkiye’ye duyurmak için her türlü platformu kullanıyorlar.. Biz de oradan öğreniyoruz neler olup bittiğini.. Mesela facebook’ta BMCZEDE’ler ve BMCZADE’ler diye bir grup kurmuş mağdurlar.. Bakın neler yazmışlar; “Canım Anneciğim, Bu Anneler gününde Sana Hediye alamadığım için beni affet, Şayet birinden borç para bulamazsam elini öpmeye gelemediğim için tekrar affet. Sen de biliyorsun ki ben bir BMC çalışanıyım” Yani bir yandan televizyonlarda gümbür gümbür “KİRPİ sayesinde Mehmetçikler bu saldırıda da şehit vermedi” türü haberler yapılarak Karamehmet’in vatanı milleti için ne hayırlı işler yaptığı anlatılırken, bir yandan KİRPİ’yi yapan işçiler açlık ve sefalet içindeymiş.. Ne yaptı TMSF? El koydu buraya da.. Neden? Borcu var çünkü Karamehmet’in.. Anlamadığım pek çok meseleyi tek bir operasyonda aynı anda yaşadım.. Forbes Dergisinin “Dünyanın en zenginleri” sıralamasında 4 milyar dolar ile üst sıralarda yer alan bir işadamının 450 milyon dolar borcunu ödeyemediği için işyerlerine haciz gelmesine mi şaşırayım?.. Yoksa bu kadar zengin bir adamın fabrikası olan BMC’de çalışanların hakkının verilmemesine mi? Yoksa TMSF’nin el koymak için Karamehmet’in bile işletmekten sıkıldığı zarar eden şirketleri seçmesine mi?

BİZ Mİ KURTARACAĞIZ KARAMEHMET’İ?

Açık açık söylüyorum. Bu şirketlerin TMSF’ye geçmiş olması, en iyi ihtimalle artık oralarda çalışan emekçilerin haklarının ödeneceği anlamına geliyor.. Bu bir anlamda emekçiler için müjde sayılır. Ve kalbim bu yüzden diyor ki; “evet çok iyi bir iş yapıldı bu şirketlere el koymakla”.. Ama bir saniye.. Kendi patronu düşünmezken şirketlerinin geleceğini, vergi veren bir Türkiye Cumhuriyeti Yurttaşı olarak ben niye düşünüyorum ya hu? Ben neden kurtarıyorum Mehmet Emin Karamehmet’i işletemediği, zarar ettirdiği, sırtında kambura dönmüş şirketlerinden?!.. Alacağı varsa devletin, adam gibi Turkcell’deki Karamehmet payına, Digiturk’e, Akşam Gazetesi’ne neden el koymuyor da çalışanların “açız” diye ağladığı bir şirkete el koyuyor ki?

KURTARMA HAREKATI İLE TAHSİLAT

Reha Muhtar, eski patronunun bazı şirketlerinin uçarken bazılarında neden zarar ettiğini anlatmış Vatan Gazetesi’ndeki yazısında. Diyor ki; “..Mehmet Emin’in bir özelliği var... Şirket kazanıyorsa, çalışanlar da kazanıyor... Şirket zarar ediyorsa Mehmet Emin onu sübvanse etmiyor...” Ne bu şimdi? “Haa Mehmet Emin Bey’in böyle bir şirket politikası varsa tamam o zaman” mı diyeceğiz?..  Bir yandan dünyanın en zenginleri listesinde yer alacaksınız bir yandan şirketinizde çalışanlar bilmem kaç yıldır maaş alamayacaklar bir yandan devlete borcunuzu ödemeyeceksiniz bir yandan da  Genel Energy markasıyla, Kuzey Irak’ta Chia Surkh sahasında büyük bir petrol keşfine imza atacaksınız.. Devlet de çıkıp “neden çalışanlarına maaş ödemiyorsun?” demeyecek dahası işini kolaylaştırıp; “madem bu kadar zorlanıyorsunuz bu şirketleri işletmede, verin biz işletelim ya da daha iyi yapacak birine satalım” diyecek.. Karamehmet için bir taşla iki kuş.. Hem zarardaki şirketinden hem de devlete olan borcundan bir anda kurtulmuş oluyor.. Mükemmel değil mi? Kalın sağlıcakla.