Rakı şişesindeki alık!
Sarhoş masalarının vazgeçilmez şiirlerindendir, Orhan Veli’nin “Eskiler alıyorum” şiiri…
CHP eskiler almaya devam ediyor!
Eskiler alıyorum
Alıp yıldız yapıyorum
Musiki ruhun gıdasıdır
Musikiye bayılıyorum
Şiir yazıyorum
Şiir yazıp eskiler alıyorum
Eskiler verip musikiler alıyorum.
Bir de rakı şişesinde balık olsam
Şiir bu! “Bunun neresi şiir!” dediğinizi duyar gibi oluyorum.
Bir sayıklama şiiri bu! Belli ki kafa iyiyken yazılmış. Böyleleri, yani Orhan Veli gibileri, ayık zamanda böylesine lâflar edemez çünkü.
Bana göre, 1940’ların kültür-sanat anlayışının sayıklama tarzında eleştirisi bu “şiir”.
Şair eskiler alıyor, alıp yıldız yapıyor. Hani Nasreddin Hoca’nın “eski ayları kırpıp yıldız yaparlar” fıkrası var ya, ona atıf. Cumhuriyetin eski ile, geçmişle, gelenekle ilişkisini daha veciz anlatmak zor!
Musıkinin ruhun gıdası olduğuna dair bir görüş var. Cumhuriyet yönetimi, bu gıdaya itiraz etmiyor, önümüzden bin yıldır alıştığımız yemekleri çekip yerine Avrupa nevaleleri koyuyor! Bu musıkiye bayılan şairin, şiir yazıp eskiler almasına, yani eski musikimize dönmesine yol açıyor. Eski musıki eski şiiri de beraberinde getiriyor, o olmadan musıki alınamıyor. Bunların sarhoş lafları olduğunun da bir şekilde belirtilmesi lazım: “Bir de rakı şişesinde balık olsam!”
CHP’li vekillerin şu sıralar en favori cümlesi bu olmalı: “Bir de rakı şişesinde balık olsam!”
İçki ile ilgili sınırlamalar getiren kanuna tepkileri bende bunların “rakı şişesindeki alık”lar olduğu kanaatini pekiştirdi. Bunlar Orhan Veli’nin sayıklama şiirinin derununa nüfuz edememiş!
İçkiyi, alkolü savunmak, bu zihniyete göre modernliğin bir parçası. İçerseniz modern olursunuz, içmezseniz geri!
Bir zamanlar bürokraside yükselmenin yolu, içmekten geçiyordu!
Sivil bürokrasi bunu fazla sürdüremedi. Fakat askerî bürokrasi sonuna kadar diretti. 28 Şubatı hatırlayalım.
Zamanın Deniz Kuvvetleri kumandanı (ismi lâzım değil), Başbakan Erbakan’ın resm-i kabulüne dışarıdan rakı getirtmemiş miydi?
Bu onun irtica ile mücadele eyleminin bir tezahürü idi! CHP hâlâ irtica ile mücadele ediyor. Onların şanlı alkol savunmaları sırasında Avrupa’dan örnekler vermesini bekledim. Meğer boşunaymış!
Avrupa’nın birçok ülkesinde alkolle ilgili ciddi sınırlamalar varmış!
Bre bu ne hal! Avrupa bizden önce AKP’lileşmiş!
Baltık ülkesi Estonya’da sokakta içki içmek yasakmış, marketlerde yalnızca 10.00 akşam 22.00 arası içki satılabiliyormuş. İspanya’da satış 22.00 ile 09.00 saatleri arası yasakmış. İrlanda’da ise, alkol hafta arası ve cumartesi 10.30 ve 22.00 arası, pazar günüyse 12.30 ve 22.00 arası satılabiliyormuş. Letonya’da sokakta içki içmek, 22.00 ve 08.00 arası da içki satışı yasak. Norveç’te hafta içinde 08.00 ile 20.00 arası cumartesi 08.00 ile 18.00 arası satış yapılabiliyormuş.
Hadi bunları dikkate değer bulmadınız, size İsrail’den örnek verelim: Bar ve restoranların dışında 23.00 ile 06.00 arası satış yasak!
Kim diyordu, Türkiye gerici Arap ülkelerine benzetiliyor diye!
Dünya’nın en fazla alkol tüketen ülkelerinden Rusya’da yasak daha ağır: Kamuya ait alanlarda içki içme yasağı var!
Bunlar dahi bizi kesmez derseniz, size Fransa’dan örnek verelim. Şarap ülkesi Fransa’da gece içki tüketimi yasakmış!
Bunlar rakı şişesindeki alıklar! Dünyadan haberleri yok!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.