Fikirtepe’deki “fikirsiz işler”
Hani benim enteresan dostlarım vardı ya onlara yenisi eklendi. Yeni tanıştık. Kulağı kendi mesleği ile ilgili olarak “kesik gibi” geldi bana.
Oradan buradan konuşurken konu kentsel dönüşüme geldi. Ortalık karışmış, inşaat çalışmaları durdurulmuş ama burnunum dibindeki olaylardan haberim olmamış benim.
Yeni dost “İstanbul Fikirtepe’de fikirsiz işler yapılıyor” dedi. Ben de “bizdeki fikirlerin çoğu mezara kadar değil, pazara kadar” deyip espri yaptım, kendimce. Biraz bozuldu. Başka ne söyleyecekse demekten vazgeçti, geriye ben de merak kaldı.
Fikirtepe’de, arsa ve ev sahipleri firmalarla anlaşmış, kimi yerde yıkım kimi yerde hafriyatlar başlamışken ne oldu da inşaat izinleri askıya alındı? Bunu bir başka dosta sordum “ eee.. İstanbul burası… Taşı toprağı altındır…” dedi. Duygularımı belli etmeden, içimden, bir şey biliyorsan “geveleme” diye söylendim.
Oturduğun yerden en hızlı araştırma arama motorlarıyla yapıldığına göre hemen bir araştırma yaptım,ortaya hakikaten yukarıdaki sözü doğrular nitelikte bilgiler çıktı.
“Marmara Bölgesi'nde tarım ve hayvancılığa dayalı yerleşik köy yaşantısı ilk olarak MÖ 5500 yıllarına, neolitik çağa tarihlenen Fikirtepe kültürü ile başlamaktadır…” “İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından geçen yıl ocak ayında yapılan düzenlemeyle kentsel dönüşüm alanı ilan edildi. Yüksek imar izni verildi ve ev sahiplerine ‘parsel birleştirin yüksek kuleler yapın’ denildi. Ancak bölgedeki bazı parsellerin Fikirtepe Höyüğü üzerinde olduğu ve İstanbul 5 Numaralı Koruma Kurulu tarafından 2010 yılında SİT alanı ilan edildiği ortaya çıktı.”
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ise 'Çöküntü bölgesi niteliğindeki bu alanın, afete karşı dayanıksız ve sağlıksız yapılar bulunması, mevcut donatı alanlarının yetersizliği, nüfus ve yapılaşmadan kaynaklanan çevre koşulları nedeniyle bir an önce dönüştürülmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Bölgenin 'riskli alan' ilan edilmesi durumunda mevcut sorunların daha hızlı çözüleceği neticesine varan Bakanlık, gerekli çalışmaları başlatacak olup, uygulamanın nasıl yapılacağı daha sonra netleştirilecektir” açıklaması yapıp problemin 6306 sayılı kanun ile yani, AFET RİSKİ ALTINDAKİ ALANLARIN DÖNÜŞTÜRÜLMESİ HAKKINDA KANUN ile çözülebileceğini ileri sürüyor. Afet riskinin nereden kaynaklandığını henüz bilmiyoruz. Büyük ihtimalle TOKİ yapacak buradaki inşaatları.
Bütün bu bilgiler ışığında yeniden karşılaştığım yeni dosta “Fikirtepe’de hakikaten fikirsiz işler varmış” dedim. Yerin kulağı vardır sözünü hatırlatırcasına etrafa dikkatlice bakıp sessizce “ Bu da yeni şehir efsanesi… Hafriyatlar sırasında küp küp altın çıkmış, izinler bu yüzden kaldırılmış” dedi.
Ben bu yeni dostun bu sözlerine pek inanamadım ama yine de yazayım dedim. Elimde patlamasındansa kayıtta kalması iyidir değil mi?
TEKELCİLER SAATLERİ GERİ ALIN
Gece… Saatler yarımı gösterirken balkona çıktım. Oturduğumuz evin altındaki şarküterinin çalışanın alıcıları açık olunca beni gördü “Abi, bu saatte servise çıkıyoruz…” deyince teselli olsun diye “az kaldı, saat 22:00’den sonra satış yapamayacaksınız” dedim, bu sefer O, manalı manalı güldü.
“Niye gülmüştür?” diye o kadar düşündüm ki gözüme uyku zor girdi. Sonunda bir karara vardım: Yasaklar çiğnenmek için vardır.
Daha önceki bir yazımda* bahsettiğim gibi, 18 yaş altındakilere sigara satışı yasak ise öğrenciler bu sigaraları nerden, nasıl temin edip içiyorlar? Bu sorunun cevabını bilen varsa söylesin. Veya hangi savcı, hangi polis bu suçu işleyenlere karşı bir işlem yapmış? Başbakanımız en kısa zamanda bu konuya da el atar diye düşünüyorum.
Yeni çıkan alkol yasasında bu konuya biraz olsun açıklık getirilmiş. 18 yaş altına alkol satana para cezasının yanında TCK'nın "Sağlık için tehlikeli madde temini" başlıklı 194. maddesi hükümleri uyarınca 6 aydan 1 yıla kadar hapis cezası verilecekmiş. Darısı sigara satıcılarının başına…
Saat 22:00 ile 06:00 arasında alkol satışına getirilen yasağı hala anlayabilmiş değilim. Bu yasak evinde alkol alacak kişiyi bara, pavyona yönlendirmekten başka faydası olacak mı?
Bana göre hayır. Öte yandan bu yasağı denetleyecek mekanizma var mı? Bence yok. Tekelciler eczacı mı ki antibiyotik, antidepresan satmayacaklarına dair imza versinler, alımları satışları, reçeteleri, hem de 5 yıl öncesi olsa bile, denetlensin, açılış kapanış saatleri belli olsun.
Saat 22:01… “Üç bira, bir 70’lik rakı ver…” diyen müşteriye “ kardeş saat 22:00’yi geçti, kusura bakma veremem “diyecek tekelci, “haklısın, almayalım” diyecek müşteri bulmak da zor. Vermeyecek dükkan sahibine nasıl bir tepki gelebileceğine sigara yasağındakiler örnek olabilir.
Şimdi çözdüm, manalı manalı gülmesinin sebebini; “Yasak evlere servisle delinir” demek istedi gibi geldi bana…
*https://www.habervaktim.com/yazar/48333/bu-bir-suc-duyurusudur-veya-sigara-saticisini-kim-yakalar.html,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.