Türkiye’nin Esed’i!
Bu benzetmem en çok Esed’i kızdıracak, beni düşmanları listesine alacak, bundan hiç şüphe etmiyorum. “Muhaberat” adımı kara listesine yazacak.
Türkiye’nin Esed’i kim olabilir?
Daha doğrusu Zevalî Kemal Efendi’den başka kim olabilir?
Evet Zevalî Kemal!
CHP’nin bir Kemal’i vardı, kurucusu Mustafa Kemal. O kurdu, yükseltti. Her kemalin bir zevali bulunur. İşte o günlerdeyiz ve Zevali Kemal efendi partinin başında.
Zar zor giden, 1950’den beri muhalefete mahkûm olan partinin, ana muhalefet vasfı da elinden gitmek üzere. Baksanıza, Devlet Bahçeli’nin atağına. CHP seçmeni ufak ufak, ona doğru kayıyor.
Zevali Kemal’in palavraları, acem mübalağasına rahmet okutan abartmaları, sağa sola saldırıları, hakarete varan ifadeleri… Bunlar CHP’yi kurtarabilir mi?
Başbakan’ı Esed’e benzetmişti geçenlerde. Bu benzetme yüzünden, Avrupa’da bazı kapılardan. Geri çevrildi. Densizliğin bu kadarı da olmaz diye!
Sonra bazı menfaat hikâyeleri uydurdular, yok efendim adamın karısının AKP’den menfaati varmış filan. Sanıyorlar ki kamu oyu unutur. Hadi isbatlayın da görelim!
Zevali Kemal efendi, küçük adamlığı ile büyük kumar oynamak istiyor. Fakat çapı yetmiyor. Bunun için de bayağı kalibre lâzım!
Ne yapabilir?
Yeni bir siyaset geliştirmek, haklar ve hürriyetler konusunda sağlam adımlar atmak, ekonomide patlamaya yol açacak veya sosyal adaleti sağlayacak hamleler yapmak…
Bütün bunlar zor ve zahmetli. Zaten partide bunları yapacak zekâ ve akıl birikimi yok. Küçük hesaplar partisinin gideceği yer yok.
O zaman ne oluyor?
Zevali Kemal ha babam de babam saldırıyor. Ağzına geleni söylüyor, akıl almaz hakaretleri peş peşe sıralıyor. Başbakan tazminat davası açınca da “bizi para ile korkutamaz” diyor.
Para işin esası değil, para sonuç. Bu sonucun nasıl değerlendirildiğini daha önce Kemal efendi defalarca gördü. Mesela Kayseri belediye başkanı örneğinde olduğu üzere.
Öyle cezalara çarptırıldı ki, bu cezalar Kayseri halkının sucuğa doymasına yol açtı. Başbakanın davası ile bütün Türkiye’nin sucuğa doyması kuvvetli ihtimal.
Belki de o böyle olmaz! Başbakan sucuk değil de Zevali Kemal’den kazandığı tazminatı “hamsi tava” ile değerlendirir. Bütün şehirlerin meydanlarında hamsi tava partileri verilir, Kemal efendinin fazla paraları böylece milletin kursağına gider.
Gelelim Esed cephesine!
Esed bizim Zevali Kemal’i kendisine benzetmemizden hiç memnun olmayacaktır. O da biliyor, Zevali’nin sınırını; haddini hududunu. Eninin boyunun ne olduğunu. Bu yüzden bize hiddetinin yüksek olacağını sanıyoruz. Biz yine de Zevali Kemal’i “Küçük Esat” diye tesmiye ediyoruz!
Küçük Eset, malum aynı zamanda Ankara’da bir semt adıdır!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.