Nusret Çiçek

Nusret Çiçek

“Dinde Deformistler”

“Dinde Deformistler”

Son günlerde “Dinler Arası Diyalog” adı altında oldukça karışık yorumlar, zihin bulandırıcı görüşler türedi. Bu sahada istisnalar saklı kalmakla beraber başı ilahiyatçı adını verdikleri rejimin rengine uygun teologlar çekiyor.

Hıristiyanlıkta teolog, bir sınıfa mahsus din adamı din görevlisi demektir.
Müslümanlıkta ise, her mümin dinin görevlisi ve de dinin adamı.
Teolog çizgiden yürüyenlerden birisi de Ali Şeraitî’dir.
Kimilerinin yere kondurtmadığı Şeraiti.

Dinde reform yapmak isteyenlerin tam da aradıkları bir isim.
Bu şahıs “Muhammed’i Tanıyalım” adlı kitabında öyle şeyler yumurtluyor ki felsefe olmadan bu yumurtalardan akıllılık üretmek çok zor.
Diyor ki bu zat, “Allah gerçek bir Janus’tur.”
Janus, iki yüzlü bir Roma putu.

Felsefenin mantık tarlasına saptın mı doğru cehenneme gidersin.
Aynı şekilde halifelere aşağılayıcı cümleler kullanan bu adamı geçelim…
Gelelim yerlilerine.

Hayrettin Karaman’ın “Polemik Değil Diyalog” adlı kitabında “Bütün insanların Müslüman olmaları dinin, Kur’an’ın hedefi değildir” sözünü ne tarafa çekersen gider.
Öyle ya, Kur’an insanların Müslüman olmalarını hedeflememişse neyi hedeflemiştir?
Hedef dediğimiz sonuç değil mi?
Müminler için cennet, kafirler için cehennem…

Hedefe yönelmiş Kur’an yoksa meydanlar papaya mı kalsın?
Aynı minvalde, “Peygamberimiz, ‘Yahudiler mutlaka Müslüman’ olsun demiyor. ‘Hıristiyanlar mutlaka Müslüman olsun’ demiyor.” cümlesi de şaşırtıcı.
Bir başka şaşırtıcı cümle:
“Kadınlarla erkekler aynı hizada namaz kılabilir.”

Buradan yola çıkarak, Karaman da dahil bir çokları bugünkü Hıristiyanlarla Yahudilerin, yani “Allah, Meryem oğlu İsa Mesih’in kendisidir” diyenleri Ehli Kitap kategorisinde değerlendirerek Müslümanlarla evlenmelerine, kestiklerinin helal olmasına cevaz veriyorlar. Karaman öyle yazmıştı, “Papazın helal dediğine bizde helal deriz.”
Rabbimiz buyuruyor, “Allah’a ortak koşanlar pisliğe batmışlardır” (Tövbe 28).
Pislikle helal bir arada nasıl barınır sorusu?
Allah (cc) “pislik” derken, deformistler “temiz” diyor.

Şevket Eygi Hoca da Haham’ın kestiğinden alın yiyin (adres de göstererek), papazın kestiğini yemeyin şeklinde garip bir fetva vermişti.
Şimdi konunun esasına girebiliriz.

Başlık Ali Eren Hoca’nın Yasın Yayınevi tarafından neşredilmiş iki ciltlik 408 sayfalık kitabına ait. Bu kitabı ben okudum. İçerisinde her birisi ayrı bir makale konusu olabilecek başlıklar var. Eren Hoca, kitaba belli ki çok emek vermiş.
Çokça yanlışa parmak basmış.

Hani yanlış anladıkları da olamaz demiyorum, ama asıl konu İslami hükümleri tahribe yeltenen bir çoklarını bu kitap gerçekten deşifre ediyor…

Dinler Arası Diyalog’dan tutun da yaşadıkları gibi ayet ve hadisleri yoruma tabi tutan veya kasten tahrip edenlerin oyun ve hileleri bu kitapta delilleriyle anlatılıyor.
Güneş doğuncaya kadar oruç tutulurmuş.
Hac görevi en mantıksız bir eylemmiş.
Peygamberlerle diğer insanlar arasında fark yokmuş.
Peygamber Necm süresinde putları övmüş gibi çarpıklıklar…
Okunmaya değer bir eser…

Anlaşılan, yanlışa oturanlara Allah (cc) hidayet nasip etmediğinden onlar da önce reformist oluyorlar, sonra da deformist, sonra da kıpkızıl kafir…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum
Nusret Çiçek Arşivi