Gezi Parkı protestocusu çiçek çocuklar.. Bravo size.. Erdoğan’ı bu kadar güçlü, AK Parti’yi bu kadar vazgeçilmez, sokak eylemlerini bu kadar gayr-ı meşru hâle getirmek için verdiğiniz gayret, gözlerimi yaşarttı..  Tayyip Erdoğan, Gezi Parkı protestosu olarak başlayan, yerel terörizme dönüşen bu hareket sonrasında, gücünü çok ileri taşımıştır.. Kendisini eleştiren ve bu nedenle sokaklara döküldüklerini söyleyen güruh, bilerek ya da bilmeyerek, Tayyip Erdoğan’ı 15 gün öncesine göre çok daha güçlü ve vazgeçilmez bir lider haline dönüştürmüşlerdir.. Zaten %50 oy alan bir lider için, insanların böylesine yüksek perdeden “Tayyip’i Yedirmeyeceğiz” diye ortaya çıkmasını nasıl yorumlarsınız başka?.. Gezi Parkı’ndaki ağaçlarla ilgili romantik taleplerin Orta Anadolu’da, Karadeniz’deki çay bahçelerinde ya da Kürt Meselesi’ne kafa yoran Diyarbakır’da nasıl karşılandığını zannediyorsunuz?.. Başlığa, kampanyaya katkım olsun diye “yedirmeyeceğiz” yazdım.. Oysa ki zaten kimse yiyemeyecek Tayyip Erdoğan’ı..

NEYİN TALEBİ BUNLAR?

Başbakan vekili olarak Bülent Arınç, bir grupla masaya oturdu. Dünkü gazetelerin manşetleri gelsin gözünüzün önüne. Sanki bir savaş yapılmış da sonrasında bir anlaşma metni müzakere ediliyor. “Şu şu maddeler yerine getirilsin” türü buyurgan bir mektup. İçeriği ile ilgili bir şey söylemiyorum. Belki de tümü yerinde taleplerdir. Fakat bir saniye ya hu.. Ne olacak, her yasada, her yönetmelikte, her uygulamada kendine bir takım isimler takmış üç-beş kişi Başbakan’ın yanına çıkıp mektup mu verecek? Kimsiniz siz kardeşim?.. Otobüsler yakılmış, polis araçları, kentler terörize edilmiş, kaldırım taşları sökülmüş, adeta iç savaş yürütür gibi kendilerine kurtarılmış alanlar yaratıp etrafını çevirmiş bir anarşist grubun eylemlerini sona erdirmesi, sunulan talepler karşılığında olacaksa, hiç olmasın daha iyi.. Devam edin her ne yapıyorsanız. Nasıl olsa yargılanacaksınız ve hesap vereceksiniz.. Hiç bir şey olmamış gibi evlerinize geri dönmeyeceksiniz.. Ne talebi ya hu? Ne mektubu?.. Bu çok tehlikeli bir şeydir. Burada yapılması gereken varsa bile sırf bu şekilde muhtıra metni gibi mektupla geldiği için yapılmamalıdır.. Çok net.. Bunun önünü nasıl alacaksınız sonra?. Apartman yöneticisinden şikâyeti olan bahçesini yaksın mektubunu yazsın Arınç’a versin o vakit. Okulda öğretmeni düşük not veren öğrenciler ele geçirsinler kantini, yazsınlar mektuplarını hoop Arınç halletsin.. “Ama aynı şey mi Dede, sen de işi karikatürize ediyorsun” efendim aynı şey elbette. Gezi Parkı’nda ağaçlar kesilecek diye 10 gündür İstanbul’da terörizm yapılıyor olmasının açıklanabilir bir tarafı olduğunu sanmıyorum.

İYİ Kİ ORDU ESKİ ORDU DEĞİL

Tabi bu adamlar darbeye alıştığı için; “Gezi Parkı’nda ağaçlar sökülüyor, ordu gelsin müdahale etsin” derlerse sürpriz olmazdı benim için.. 27 Mayıs kanlı darbesinden beri, iktidarı beğenmeyen CHP zihniyeti, ortalama 10 senede bir, silah marifetiyle yönetimi alaşağı ediyor.. Allah’tan Ergenekon, Balyoz gibi operasyonlar yapıldı, silahlı kuvvetler yeni bir döneme girdi de, Gezi Parkı numarasıyla, durumdan vazife çıkarmaya çalışan generallerimiz olmadı.. Denediler biliyorsunuz..”polis faşizminden kaçan eylemciler Harbiye Ordu Evi’ne sığındı” haberi, bunun fitilini ateşlemek için uydurulmuş bir haberdi.. O dakikalarda çevreci(!)ler, Harbiye Ordu Evi’nin de giriş yolu olan caddeyi ateşe vermişti..

SANATÇILARA BASKI

Her gün gazetelerde bazı sanatçıların açıklama yapmak zorunda kaldıklarını görüyorum.. “Gezi parkı’nda değilim ama işte şu şu nedenden dolayı” ya da konser iptalleri vs.. Neden peki? Çünkü burada ciddi bir mahalle baskısı uygulanıyor. Bırakın adamlar konserlerini versinler.. Meseleyi zerre kadar umursamayan Anadolu’nun herhangi bir yerindeki herhangi bir vatandaşın şarkı dinleme hakkını neden alıyorsunuz ellerinden?.. Siz sanatçı kardeşlerim de, boşverin bu magazin kuşlarını.. Onların tuzları kuru da Taksim’de geceliyorlar. Siz çalışmanıza bakın.. Kalın sağlıcakla.