Biri üslup mu dedi?
Başbakan’ın üslubu ile ilgili konuşuyor birileri... Sokak yazılarına bakan yok.. Başbakan’ın rahmetli anneciğine muhterem eşine karşı sarfedilen sözleri gören yok.. Böyle ağır sinkaflı sözlere karşı, Başbakan yine bile sükunetini korumadı mı? Yaptığı her siyasi tahlil alay konusu olmasına rağmen, (çapulcu vs..) yine de Başbakan; “gelin bu Başbakanınız’la ittifak yapın” diyerek o sözleri, çocukların çocukluğuna vermedi mi?.. Üsluptan söz ederken Başbakan, bu şartlarda eleştirilecek en son kişi olacaktır..
AL SANA ÜSLUP
Gelin sizi üslupla tanıştırayım.. Prof. Dr. Süheyl Batum konuşuyor. “.... Öyle çivili sopayla, tosuncuklarla, 5-6 tane ak itle biz bu çocuklarımızı, ak itlere dövdürtmeyiz....”.. CHP’nin önemli isimlerinden biri.. Bu sözler CHP’nin parti görüşü müdür? Üslup edebiyatı yapanlar, Süheyl Batum’un bu sözlerini nasıl yorumlayacak? Bir dakika beyler.. O kadar da değil. Bu ülkenin Başbakanı dahil sorumluluk makamındaki herkes, polisin müdahalesiyle ilgili hem de en sert eleştirilerini getirdi. Ki ben bu sert eleştirilere de katılmıyorum.. Sadece hak ihlalleri varsa, çadır yakma (-ki özel mülkiyete müdahale anlamındadır) uyarmaksızın şiddet kullanımı varsa (ki bu yönde çeşitli görüntüler mevcut) ve zaten dağılmakta olan gruba şiddet uygulanmışsa bunu eleştiririm.. Gereğinin yapılmasını da herkesten çok isterim. Ama öyle, bir milletvekili gelip sinkaflı sözler söyleyecek bir diğeri köpek benzetmesi yapacak, öyle olmaz.. Orada duracaksınız.. Keşke sadece “itler” deseydiniz bu arada.. Yalnızca polislerden özür dileyerek yırtabilirdiniz.. “Ak İtler” sözünün tevili zor olacak.. Hem siyasi muhatabınız Ak Parti’den kurumsal olarak özür dileyeceksiniz hem de ona oy vermiş 21 milyon, gönül vermiş 40 milyon yurttaştan özür dileyeceksiniz.. Bu işler öyle “söyledim oldu bitti, geldi-geçti” diye yürümüyor hocam..
ELBETTE MİTİNG
Ak Parti önümüzdeki haftasonu miting yapacak.. Zira bu incinmişlik ve bu kırılmışlıkla Ak Parti seçmeni, iftiraya, hakarete uğrayan, üzerine operasyon yapılmaya çalışılan liderleriyle kucaklaşmak istiyor.. Miting planı üzerinden türlü yorumlar okudum. Ya hu, çevrecilerin demokratik hakkı da sokağa çıkmak, provokatif eylemlerle liderlerine yönelik operasyon yapıldığını düşünen halk için demokratik hak değil mi?
TUTMADI BU TEZGAH
Önceki gün yapılan Ak Parti MKYK öncesi, bir erken seçim kararı alınacağına dönük beklenti oluşturuldu bazı çevrelerce.. Bu da apaçık operasyonun bir parçasıydı.. Başbakan’ın 3 dönem kuralından vazgeçerek Köşk’e çıkmak yerine bir dönem daha Başbakan olarak kalacağı dillendirilip, Ak Parti tabanı bu fikre yaklaştırılacaktı.. Böyle bir düzenleme yapılabilir mi? Elbette yapılabilir. Olağanüstü şartlar oluştu diyerek Başbakan kendisi için bu üç dönem kuralını pek âlâ bozabilir.. Ama şu kadarını söyleyeyim size, birileri bu konuyu speküle etti ya, artık yapacağı varsa da yapmaz.. Hayırlı olsun..
EYLEMCİLER İÇİN SAMİMİYET TESTİ
Medya, siyaset ve bürokrasi, çevreci eylemci ile yerel terörizm yapan grubu birbirinden ayırdı artık. Yani gerçekten “ağaç” için eylem yapan ile polis otosu yakan bir tutulmuyor.. Şimdi sıra eylemcilerde.. AKM’nin üzeri ve Atatürk Büstü başta olmak üzere cânım Taksim’i canına okuyan o yasadışı pankart ve bildirilere müdahale edin.. Derdinizi doğru anlatmanıza engel olan ne varsa aradan çıkarın. Şiddeti uzaklaştırın etrafınızdan. “çapulcu musun vay vay” ya da “çapulcular oldu mu?” türkülerinin yarattığı mizahi ve hiciv yüklü protestonuzun, terör unsurlarınca ele geçirilmesine itiraz edin.. Biz polisin gereksiz şiddet uygulamasına itiraz edelim siz de kent terörü yaratan yasadışı gruplara.. Haydi bakalım samimiyet sınavına.. Kalın sağlıcakla.