‘Hulusi Baba’, Bankalara Karşı
Hükümet üyelerinin kritik dönemlerde yaptıkları açıklamalarını okuyunca şaşırmamak elde olmuyor.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın gezi olaylarının ardındaki gücü faiz lobisi olarak tanımlamasının ardından yapılan en ilginç açıklama Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın ki oldu bana göre.
Bakan, bankacıları “ne şiş yansın ne kebap” kıvamında uyarıyor. Metni okurken Yeşilçam’ın unutulmaz “babacan” karakterini canlandıran Hulusi Kentmen gözümün önünde canlandı.
Şimdi gözlerinizi kapatın. Hulusi Baba’nın parmağını sallaya sallaya yaramaz çocuklara konuştuğunu hayal ederek Bakan’ın sözlerini okuyun: “Şu anda bankalar, bankacılık yapsınlar ama başka işlerle uğraşan bankalar var. Bunlar hepimizin elinde kayıtlı. Biz devletiz ve bunlar Türkiye'de en fazla para kazanan kesim. Milleti sömürerek, askere çocuğuna para gönderenlerden ahlaksız kesinti yapan bankalardan bahsediyoruz. Uyarıyorum, hep söylüyorum, bunların isimleri bizde kayıtlı. Tehdit için söylemiyorum. Bankacılık bizim için önemli bir kesim. Bunları ben işini kötü yapanlar için söylüyorum. Elbette kazansınlar. Ben de özel sektörden geldim ama faiz lobisinin buradaki oyunları haline gelmesinler. Faizleri daha yükseltip, Türkiye'nin iliklerini, kemiklerini sömürmek yakışmaz. Vampirlik dönemi bitti. Artık yeni bir Türkiye var. Kimsenin gücü yetmez, taş gibi bir ekonomimiz var. Son olaylar iyi değerlendirilmeli. Biz devletiz, hükümetiz. Sizlerden fazla bilgiye haklı olarak sahibiz. Herkesin aklını başına devşirmesi gerekiyor. Bu ülkeden, bu insanların üzerinden para kazananların, bu ülkeye kazık atma lüksü olamaz.”
Devletsin, hükümetsin, daha fazla bilgiye sahipsin de niye o zaman gereğini yapmıyorsun?
Hem tehdit etmediği söylüyorsun hem de “aklınızı başınıza alın” diyorsun. Sizler konuştuğunuzu yapmadığınız sürece sektör “…kervan yürür” ve “…ısırmaz” atasözlerini kendine rehber ediniyor. Farkında mısınız?
TOBB Başkanı “kredi maliyeti bir puan artarsa bankalar bunu bize 4 puan olarak yansıtıyor” diyor, duyuyor musunuz?
Bankaların faiz dışı gelir kalemlerinin sayısı o sözünü ettiğiniz, elinizdeki bilgilere rağmen 31’den 60’a yükseldi. Siz, hala vatandaşın bizzat yaşadığı sıkıntıyı, başkaları yaşıyormuş gibi halka anlatıp, sektörü şikayet ediyorsunuz.
Yeni Tüketici Yasa Tasarısı’na göre bankaların faiz dışı gelir kalemlerini ve ücretlerini BDDK belirleyecek. Vatandaşın kazandığı hukuk zaferleri yerle bir olacak ve bankaların yaptıkları yanına kar kalacak. Olan yine halka olacak.
Yetki vereceğiniz BDDK’nın önce güvenlik testinden geçmesi lazım. Ey BDDK! Bankaların, kendisini şikayet eden müşterisini kara listeye alıp, kredi vermediği, kredisini yapılandırmadığı şikayetlerini ihbar kabul edip ne yapacaksın?
Sayın Bakan! Böyle bir durum üreticide de vardır. Size gelen şikayetler karşısında “gerekirse bankalarla masaya oturacak” mısınız, yoksa gereğini mi yapacaksınız?
Sizdeki bilgilerin kaynağını da merak ettim doğrusu. Tahminimce murakıpların hazırladığı ancak işleme konulmayan raporları.
‘BİR BİLEN’E SORABİLSEYDİK
Keşke 9. Cumhurbaşkanımız Süleyman Demirel yasta olmasaydı da bugünkü durumu O’na yorumlatsaydık. “Yollar yürümekle aşınmaz” demesine rağmen şapkasını alıp giden biri olarak neler derdi merak ediyorum doğrusu.
O’na Koçların Divan Otel’inin kapılarının protestoculara sonuna kadar açılmasını da sorardık. “Bunun manası nedir, Hükümet ne yapmalı?” derdik. Ankaralı gazeteciler mutlaka kapıyı çalmışlardır diye düşünüyorum, yakında haberi çıkar.
Unutmadan… Sayın Topbaş! İstanbul karakış geçirecek olurda sokak çocuklarına ve büyüklerine kalacak yer bulamazsanız emin olun Koçlar mutlaka size yardımcı olacaktır, bütün Divan Otellerini sokaktakilere açacaktır. Siz yeter ki istekte bulunun.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.