Sabah, Eğitim Bir Sen’in basın toplantısına katıldık.

Memur Sen’e bağlı Eğitim Bir Sen’in Genel Başkan Vekili Ahmet Özer, 4+4+4 modelinin  1. Yılında uygulamanın şu ana kadarki sonuçlarını değerlendirdi.
•
O sütü bozuk 28 Şubat darbecileriyle uzantıları olan “gezici teröristlerin” itirazlarının tamamını anlamsız kılan sonuçlar var ortada.
•
Haksızlıklar büyük ölçüde ortadan kalktı.
 İ.T. (İttihat terakki) takımının eğitimi bölen uygulamalarından kurtulduk.
“Fırsat eşitliği”ne doğru hayli mesafe aldık.
Öğretmen açığı kapatılır ve “karma eğitim” dayatmasına son verilirse işler çok daha iyi olacak!..
•
Eğitim Bir Sen toplantısından çıktık…
Bir yerde oturalım dedik…
Etrafımızı çok sayıda dost sardı.
AK Parti’nin “soysuzluğa” karşı düzenlediği büyük mitinge müthiş hazırlık dikkat çekiyordu.
Canlı yayınlarda ve bu sütunda “İT Takı-mı”na karşı sergilediğimiz dik duruştan dolayı tebrikler aldık.
AK Parti, son zamanlarda biraz gevşemeye başlamıştı.
Çeşitli yazılarımızda dile getirdiğimiz gibi, teşkilât işi rolantiye almış, “Nasıl olsa rakibimiz yok!” düşüncesinden kaynaklanan rehavet belirgin hale gelmişti.
Bir de, “para pul” konuşmaları fazlasıyla öne çıkmıştı…
Dün gördük ki AK Parti Camiası Büyük Liderleri Recep Tayyip Erdoğan’ın etrafında kenetlenmiş durumda.
Birilerinin, Sayın Abdullah Gül ve Sayın Bülent Arınç gibi isimleri öne çıkartarak “fitne” ateşini büyütme planları ters tepmiş, Camia’nın motivasyonu doruğa çıkmıştı.
Bizim, “Her zor durumda olduğu gibi bu sefer de ‘satış’ moduna geçen kimi “ezik” muhafazakarlara yönelik tepki dolu yazılarımızın da büyük alâka çektiğini gördüm.
Camia, “satışa mütemayil” tipleri fena halde fişlemiş!..
•
Etrafımızdaki kitle, 28 Şubat sütü bozuk darbesine iştirak iddiasından dolayı içeride olan Eski YÖK Başkanı Kemal Gürüz’ün bileklerini kesmek suretiyle intihara teşebbüs etmesini de gündemlerine almış vaziyetteydi.
Onlara, Kemal Gürüz’ün Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde rektör olarak görev yaptığı günlerden bazı sahneler sundum…
Mescit kapatmak bunda, başörtülüleri ezmeye çalışmak bunda, mütedeyyin personele kıymak bunda…
O kadar ki…
Günlerden İsrail’in Filistinlileri alçakça katletmesine yönelik tepkilerin çığ gibi büyüdüğü dönemde, üzerine vazifeymiş gibi konuya ilişkin basın toplantısı düzenlemiş ve İsrail’e desteğini açıkça dile getirmişti!..
Trabzonlu Müslümanların gözlerini seveyim.
Aynı Gürüz, Trabzon Avni Aker Stadı’na geldiğinde 30 bin Müslüman tarafından protesto edilmiş ve bu protesto gösterisinden sonra şehirde duramaz hale gelmişti…
Trabzonlu kardeşim de, postaladıkları rektöre zeka parıltısını ortaya koyan bir lâkap takmıştı:
“Kemal Gürüz yani Mıster Pürüz!..”
•
Sonra, sonra…
Bugünlerde, hükümeti yıkmak için “ev toplantıları” düzenlemekte olan Süleyman Demirel’in himayesinde yükseldikçe yükseldi Kemal Gürüz…
Demirel sayesinde tekraren kaldığı makamda yapmadığı zulmü bırakmadı…
Ve şimdi…
O zat, hapiste…
“Tahliye edilmediği” için de bilek kesiminde!
•
Bunları dile getirince…
Topluluktan Gürüz’e ve zihniyetine tepki yüklü sözler yükseldi.
Ben de…
Dedim ki;
“Belli mi olur... Bir bakmışsın, uçurumun kenarındayken hidayet nasip olmuş!.. İyisi mi ‘Oh olsun’ demek yerine… Günahları için tövbe etmesini ve zulmettiği milyonlardan helâllik istemesini dileyelim. Hidayet nasip olur inşallah!..”
•
O kadar yanık ki yüreği vatandaşın…
“Âmin” diyen bir dost çıkmadı!..