“Akredite medya”nız ne demek istiyor böyle, Sayın Paşam?
Ne güzel…
Yüksek Askeri Şûra, yani YAŞ, uzun yıllardır ilk defa “yargısız infaz”a imza atmadı.
Bu “ilginç” gelişme üzerine…
Bir yerlerden “tuhaf” sorular gönderilmiş…
Mesela…
Soruluyor ki;
“Ne o, namazlı, gümüş yüzüklü subay astsubay mı kalmadı?!.”
Belli ki, “YAŞ mağdurları” ya da “yakınları” tarafından gönderiliyor bu tür mektuplar…
Bugüne kadar Ordu’dan “yargısız infaz” yöntemiyle atılanların kahir ekseriyeti namazlı, abdestli, eş durumundan tesettürlü, gümüş yüzüklü müydü?..
Ya da…
Böyle oldukları için mi atıldılar?..
Bu hal, bir “atılma” gerekçesi miydi?..
“Disiplinsizlik” denilen, aslında bu muydu?..
Akredite olmadığımız için, meselenin “aslını” bilmemize imkân yok!..
Gidiyoruz, almıyorlar…
Telefonla ulaşmaya çalışıyoruz, çıkmıyorlar…
Faks, mail filan gönderiyoruz…
Cevap vermiyorlar!..
Böyle olunca da…
Ne yaparsın;
“Yargısız infaz”a tabi tutulanlara kulak verebiliyoruz yalnızca…
Onlar da…
“Disiplinsizlikten” değil de, “dindarlıktan” dolayı atıldıklarını söylüyor, yazıyor, haykırıyorlar!..
Dedim ya;
Akredite olmadığım için, bilemem gayri!..
Her neyse;
Bu Şûra’da atılan olmadı…
Sözkonusu gelişme “sebebi ne olursa olsun” memnuniyetle karşılanmalıdır.
Biz böyle…
Olumlu mesajlar vermenin gayretindeyken…
Bu uygulamanın “yargısız infazların sona ereceği” ve “hukukun egemen olacağı” günleri müjdelemesini diliyorken…
Bak şu “Akredite medya”nın tezviratına!…
“Bu yıl YAŞ’tan ihraç kararı çıkmaması Ergenekon soruşturmasıyla ilgili”ymiş!..
Yuh!..
Ne demek istiyor bu adamlar?..
“Ergenekon soruşturması”yla, uzun yıllardan bu yana ilk defa “ihraç kararı çıkmamasının” ne alâkası var?..
Ne yani;
Akredite olmayan medya, yani bizler…
“İrticai faaliyet” iddiasıyla atılanların doldurduğu listede, bir tek “Ergenekoncu” olmadığını görecek ve buna tepki gösterecektik de…
Bundan dolayı mı böyle bir yola başvurdular?..
Yoksa…
Listede Ergenekoncular yer alıyordu da…
“Atılanların bir bölümü Ergenekoncu” yorumlarının önünü kesmek için mi “bu sefer adam atmamaya” karar verdiler!.. (Akredite gazetelerde aynen bu ifadeler geçiyor, ben ne yapayım!)
Bu akredite medya ne demek istiyor böyle?..
Ne biçim imalardır bunlar?..
“Ergenekoncu”lara kim niçin sahip çıkmak istemiş olsun?..
Bu olacak şey midir?
İsimleri, “Ergenekon” iddialarına karışmış olan iki askerin “terfi” ettirilmiş olmasıyla, bu yıl tek bir subay ve astsubayın atılmaması arasında nasıl bir bağlantı kurulabilir ki!..
Nedir bu akredite medyanın tezviratı!..
Ne yani;
“Ergenekoncular” sayesinde “Şeriatçı”lar da mı yırttı!..
Ya, anlamıyorum arkadaş;
Ne güzel işte…
Kimse “yargısız infaza” tabi tutulmamış…
Ergenekoncu da olsa, hukukun temel prensiplerine aykırı kararların mağduru olmamış…
Buna sevinmek…
Ve gelecek adına ümitlenmek varken...
Tutuyor, “Genelkurmay”ın akredite yaptığı…
Yani “güvenilir” ilan ettiği medya…
Asker’e saldırıyor!..
Efendim, neymiş;
“Ergenekoncularla ilgili dosyalar YAŞ’a sevk edilmemiş!..”
Direkt olarak, Genelkurmay Başkanı’na yönelik bir itham bu…
Zira; YAŞ’a sevk yetkisi, Genelkurmay Başkanı’nda!..
Ordu’nun başındaki isim, niçin bazılarını himaye etsin ki!..
Bu düşünülebilir mi?..
Belki düşünenler olabilir de, yazılabilir mi?..
Ayıp, ayıp!..
Bu tür “çirkin” yaklaşımları bir kenara bırakıp..
Olan biteni hayra yormak gerek…
Ne yani;
TSK yönetimi; “Evrensel hukuk prensipleri ile uyumlu hale gelmemiz gerekiyor. Bunun yolu da, öncelikle yargısız infazlara son vermekten geçiyor” diye düşünmüş…
Ve bu düşüncenin gereği olarak da uzun yıllardan bu yana ilk kez “yargısız infaz yok” demiş olamaz mı?..
Hııı?..