Yaratılışın büyük sırrı: Duâ
Duâ, yaratılışın ve kulluğun büyük bir sırrını taşıdığından kâinatın Sahibinden istemek, dileklerini O’na sunmak, yalnız O’na yalvarmak, O’nu yüceltmek, büyüklüğünü ilân etmek ve hayat yolunda O’ndan istikamet ve hidâyet dilemektir.
Büyük bir kulluk olan duâ; her şeyin Sahibi, Maliki, İdârecisi, Rabbi, sonsuz rahmet, yardım ve şefkat sahibi olan tek ve yegâne Yaratıcıya dayanmaktır.
Aynı zamanda, O’nun büyüklüğü karşısında aczi ve fakrı itiraf, sevgi ve yüceltme duyguları içinde lütûf ve yardım taleplerimizi de ifâde eder.
Keza duâ, verdiği sayısız nimetlere karşı teşekkürdür. Bu aynı zamanda vicdanî bir gerekliliktir.
Öte yandan, gereği gibi teşekkür etmememizin yanında pekçok hatalar işleriz. İşte bu hatalarımızdan ötürü af ve özür dilemek, aczimizi, fakrımızı idrak edip O’nu vekil edinip taleplerimizi O’na arz etmektir duâ.
Bu açılardan bakıldığında duâ, güçlü bir imânın meyvesidir. Çünkü, duâmızla, O’nun ‘bütün ihtiyaçlarımızı görür, kalbimizden geçen meyilleri işitir, ihtiyaçlarımızı bilir, hazineleri ve kudreti sonsuz’ olduğunu ilân ederiz.
Tevhidin bir sembolü ve yüce Rabbimizle bir bağ kurma vesilesi olan duâ, O’na dayanmayı, O’ndan istemeyi, O’na yakarmayı zihnimize kazır, kalbimize nakşeder.
Duâ; sınırlı ve aciz olan insanoğlunun; sınırsız ve sonsuz kudret sahibi Allah ile yaptığı bir mükâleme, bir diyalog, kurduğu bir köprüdür.
Duâ aynı zamanda zikirdir, fikirdir, şükürdür, ibadettir.
Duâ, sayısız psiko-sosyal ve ruhî güzellikleri, özellikleri bulunan terapidir.
İhlâs, yani kalbin derinliklerinden gelen samimî duâlar, duâ edeni, aşka, şevke, ümide, iyiye, güzele, pozitife, üretime, hürriyete, iradeli olmaya, huzur ve mutluluğa ulaştırdığı, psiko-sosyal ve tıp ilminin de kesin olarak ortaya koyduğu verilerdendir.
Duâ, aynı zamanda olumsuz duyguları dengeleyen, mecralarına yönlendiren muhteşem bir unsurdur. Allah katında duâdan daha şerefli bir şey yoktur. (Tirmizî, Daavat, 1; İbn Mace, Duâ,1.) Yine Tirmizî’de yer alan bir hadise göre, “Duâ ibadetin ta kendisidir.”
Kur’ân’da “duâ” kelimesinin 212 kez geçmesi; insan olma vasfı kazandıran en önemli ibâdetlerden olduğunu gösterir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.