Nusret Çiçek

Nusret Çiçek

Firavun’un Taşları Yerinden Oynadı

Firavun’un Taşları Yerinden Oynadı

Şu anda Mısır’da yaşananlar, batılılaşmanın bir başka versiyonu olan demokrasiyi kurtarma şeklinde yorumlansa da değil.

Mısır halkı elinden zorbalıkla alınan demokratik haklarını geri almak üzere zalim yönetime başkaldırıyor.
Bu direniş aynı zamanda; benzin pahalılığı, maaşlara zam…
Köprü istemezuk.
Hava alanı istemezuk.
Yerli otomobil istemezuk gibisinden de değil.
Sabır son noktada.
Zulüm Nil nehrinin sularını taşırdı.
Güneşi de verseniz ayı da verseniz artık faydasız. Türkiye’nin Başbakanı’na anlatalım yolu da kapalı. Darbeciler er veya geç halka hesap verecek.
Bu hareket sadece Sisi darbesine değil, aynı zamanda lisanı hali ile emperyalistlere haykırıyor:
 “Artık sermayenizle, zulmünüzle, sömürünüzle bittiniz, bundan sonrasında insanlığı kucaklayacak Tek Yol İslam var.”
Allah’ın (cc) buyurduğu şekilde, ayrışma değil toparlanma zamanı...
Allah (cc) indinde hak din olan İslam’ın bayrağı, şefkati, adaleti altında birleşmek.
Yeniden bir Osmanlı duruşu...
Emperyalist güçler de bunu çok iyi bildiklerinden nerede bir uyanış varsa oraya Firavunca saldırıyorlar.
Daha da olmazsa işgal ediyorlar…
Her saldırış bir uyanış…
Her darbe bir ayağa kalkış…
Ye’se düşmeden ümitvar olunuz, Avrupa İslam’a gebe olduğu gibi Hira dağı da manevi ampullerini yeniden yakmak üzeredir.
Zalimler istese de istemese de dallara su yürüdü bir kere.
Bir sabah göreceksiniz Uhud’un eteklerinde çiçekler açacak.
İşte o dağın arkasında, İspanya’ya çıkartma yapmak için gemilerini yakan Halit Bin Velid’in askerlerini göreceksiniz.
Göreceksiniz tüm karanlıklar güneşe dönecek.
Allah’u alem, Mısır halkının kutsal kıyamı belki de uykusu derinleri uyandırmaya bir vesiledir bir hazırlık safhasıdır.
Bir başlangıç, bir Bedir duruşu…
Yıllar öncesi öyle demişti Mahzun Padişah 3. Murad:
 “Aç gözün bu nevm-i gafletten (gaflet uykusundan) uyan
Uyan uykusu çok gözlerim uyan
Azrail’in kasdı canadır uyan
Uyan uykusu çok gözlerim uyan.”
İslam aleminin gözlerine laiklik perdesi çekerek uyuttular.
Ortamı sisli camdan seyrederek demokrasi rehavetinde uyuyanların canına Azrail kasteder de şehadeti tadan canlar Azrail’in emanetinde bir abu hayattır.
Ama biz işin bu tarafını kalp gözü ile göremediğimizden uykusu çok gözlerimiz  dünya hayatının oyuncaklarına dalmış gidiyoruz.
Uykusu derinlere olayın vehametini nasıl anlatsak ki…
Uykucuları öyle anlatıyor Bediüzzaman.
Uykusu hafiler, dürtersin uyanır, uykusu ağırlar, silkelersen uyanır.
Derin uykulular, kafalarına balyozla vurmadan uyanamazlar…
Irak, Afganistan, Suriye, Filistin, Libya…
İslam aleminin kafasına ağır bir balyoz değil mi?
 “Daha da düşünmez misiniz?”..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Nusret Çiçek Arşivi