Mısır’da katliam!.. Ayağa kalk Anadolu!..
Gezi Parkı olaylarında göstericilerin üzerine su ve biber gazı sıkıldı diye Türkiye’yi kınayan “Siyonizm Uşağı Batı”, Mısır’daki darbecileri “itidal”e çağırmakla yetinmişti.
Batı, Adeviyye Meydanı’ndaki Müslümanların kanlı müdahaleyle katledilmelerini de aynı tavırla karşıladı.
“Küfür tek millet!..”
•
Dün memleketin dört bir yanında katliamı tel’in eylemleri vardı.
Gıyabi cenaze namazları kılındı.
Bu eylemleri sosyal medyada duyururken bazı “Sütü Bozuk Sisici”lerden gelen mesajlar çekti dikkatimi.
Diyorlar ki;
“Siz böyle çoook cenaze namazı kılarsınız daha. Ömrünüz cenaze namazı kılmakla geçiyor. Zamanı gelince, Türkiye’deki şeriatçılar için de Mısır’dakiler cenaze namazı kılar!..”
•
Ruh tamamen bu!..
“Darbe” iddianamelerinde belgeleriyle ortaya konulan ruh da bu; Müslümanları kıstırabildikleri yerde katledecekler; plân dedikleri, oyun dedikleri bu!..
Merhum Menderes’i Müslüman olduğu için katlettiler, Merhum Özal’ı Müslüman olduğu için katlettiler, Merhum Erbakan’ı Müslüman olduğu için hedefe yerleştirdiler, Merhum Muhsin Yazıcıoğlu’nu Müslüman olduğu için katlettiler!..
Recep Tayyip Erdoğan’ın, Muhammed Mursi’nin hedef alınmalarının sebebi de budur!..
27 Mayıs, 12 Eylül, 28 Şubat, Gezi, Taksim, Tahrir; aynı ruhtur!..
BEŞE BEŞ KATAN MÜSLÜMANLAR!..
IHH Başkanı Bülent Yıldırım, dünkü eylem sırasında “Evlerinde beşe beş katan” Müslümanlara seslendi:
“Müslümanlar, sokakları doldurun!.. Mısır’da katliama uğrayan kardeşlerinize destek vermek için sokaklara çıkmıyorsanız, Müslümanları hedef alan kurşunun önünde durmuyorsanız, kendinizi kurtaramazsınız!..”
•
Dikkatinizi çekiyordur mutlaka; 28 Şubat baskısının alabildiğine devam ettiği günlerde milyonlarca vatandaşın katıldığı eylemler yapılırdı.
Daha öncesinde; Sırplar Bosna’daki Müslüman kardeşlerimizi katlettiğinde de milyonlar sokaklardaydı.
•
Bugün bu konuda sıkıntı var.
Mısır’da yüzlerce Müslümanın katledildiği, binlercesinin yaralandığı bir günün sabahında milyonlar eylemlerde olmalıydı.
Uzun yıllar boyunca İslam’ın sancaktarlığını yapmış olan Anadolu’nun evlatları, darbeye çok daha güçlü tepkiler vermeliydi.
Bugün Türkiye’de hiçbir zaman olmadığı kadar çok “Muhafazakâr” var.
“Nezih” mekânlardaki iftarlara katılım her geçen yıl artıyor; iftar programlarını takip için gittiğimizde basın mensupları için ayrılmış masaların bile diğer davetliler tarafından dolduruluşuna şahit oluyoruz.
Televizyonlarda iftar, sahur programları yapan ilahiyatçılara “Nafile ibadetlere” ilişkin ne sorular geliyor; insanımız “DİN”i konularda ne denli hassasiyet sahibi olduğunu en güzel cümlelerle ortaya koyuyor.
Bir zamanlar “Namaza başladığımız” için bizi dışlayan bazı akrabalarımızın “Ritüellere sarılmaya başladıklarını” yıllar sonra öğreniyoruz.
Bunlar bizi elbet memnun ediyor da…
•
Öbür tarafta sıkıntı var!..
Kaybedecek mal arttıkça, Mısır’daki ve diğer yerlerdeki zalimlere -gerektiği gibi- buğz etme arzusu azalıyor!..
•
Müslüman katliamına sahne Adeviyye meydanındaki milyonlarca Müslüman, “yeni bir katliam tehdidine” rağmen dimdik ayakta.
Meydana giden bütün yollar dolu.
•
Dün, Anadolu’nun birçok yerinde Müslüman katliamını ve darbeyi tel’in eylemleri vardı.
Binler oradayken, milyonlar neredeydi?..
Tefekkür, tefekkür!..