Organize “gavat”lık
Değerli okurlar
Ekşi Sözlük adlı sözde sosyal paylaşım sitesini biliyorsunuz.
Hergün milyonlarca “paylaşım”ın yapıldığı bu karanlık çukurda, adeta İslam’a ve Hz. Peygamber’e savaş açılmış durumda.
Dinimizle “hesabı” olanlar toplanmış, sabahtan akşama değerlerimize, kutsallarımıza küfrediyor;
O küçük beyinleri ile dini bütün insanları aşağılıyorlar.
Ve bunu korkakça yapıyorlar.
Bir rumuzun arkasına saklanmış her biri.
İçlerindeki kini, kahpece kusuyorlar.
Sitenin “yazarları” tarafından sözde tartışma konuları açılıyor,
Bu birer “rumuz”dan ibaret olan “yazarlar” o başlıklar üzerine istedikleri, akıllarından geçen her şeyi ama her şeyi yazabiliyor.
Açılın sözde tartışma "başlıkları" için bile bir süzgeç yok.
Tüm bu sözde “paylaşım”lar o siteye giren herkese açık, okuyabilirsiniz.
Fakat, “ben de yorum yapayım” derseniz, bu mümkün değil.
Site yönetimi tarafından “yazarlığa” kabul edilmiş olmanız gerekir.
“Şu kadar deneme yorum yaparsanız”, “bu kadar süre sitede takılırsanız” gibi somut kriterler yok, yazar olabilmeniz için.
Tamamen site yönetiminin keyfine bağlı.
Yine Sözlük yönetimi istediği “yazarı” istediği zaman bu statüden azlederek, yorum yazmasını engelleyebiliyor.
Ekşi Sözlük’te az sayıda da olsa dini bütün, İslam’a ve değerlerine saygılı yazarlar da bulunuyor.
Heran atılma tehdidi ile karşı karşıya olan bu yazarlardan biri Habervaktim’e şu bilgileri verdi:
“Sitede organize ve sinsi bir şekilde İslam ve Hz. Muhammed aşağılanıyor. Sanki bunun için kurulmuş. Örneğin bir yazar çarpık, gerçek olmayan, hiçbir dini bütün insanın kabul edemeyeceği sözde hadisler paylaşıp, İslam’dan bu yüzden soğudum gibi şeyler yazıyor ki, başkaları da İslam’dan uzaklaşsın istiyor. Ateist yazarlar zaten sürekli Peygamberimize sövüyor. Yazarlar içinde bunlara tepki gösterecek yazar sayısı az. Bunlar tepki gösterdi mi hemen atılabiliyorlar. Dışarıdan insanlardan tepki geldiği zaman da, şikayet üzerine sildik açıklaması yapıyorlar ama benzer bir sayfa açıp hakaretlerine kaldıkları yerden devam ettiriyorlar. Bu hep böyle oluyor. Dinimize karşı, Hz. Peygambere karşı birileri organize, sinsice bir savaş başlatmışlar sanki.”
***
Deniyor ki,
“Facebook, twitter gibi sosyal paylaşım sitelerinde de böyle değil mi, kimin ne yazdığınızı nasıl denetleyecek, öncesinde nasıl süzgeçten geçireceksin.”
Hayır, oralarda aynen böyle değil.
Bir profil oluşturup, takipçileriniz arasında karşılıklı paylaşımda bulunuyorsunuz, facebook ve twitter’da.
Buralarda kişilere, paylaşılanlara müdahale edebiliyorsunuz.
Örneğin, listenizdeki birinin paylaşımları sizi rahatsız ediyorsa onu engelleyebilirsiniz; arkadaşlarınız, takipçileriniz arasından çıkarabilirsiniz.
Sözlük’te böyle değil.
Birileri yazıyor, siz seyrediyorsunuz.
O birileri sizi aşağılıyor; size iftira atıp, küfrediyorsa bile, siz yine seyretmek zorundasınız.
“Girmezsiniz bu siteye, yazılanları okumazsınız olur biter” diye düşünenler olabilir.
Haklısınız!
Şahsen sade bir vatandaşı bu sözlükte kim niye hedef alsın; alsa bile bu ne ifade eder, bunun ne etkisi olur ki?..
Ama dinimize sövülüyorsa, Peygamber Efendimiz aşağılanıyorsa, işte bu beni ilgilendirir.
Bir vatandaş olarak da ilgilendirir, bir gazeteci olarak da…
Bunu ifade özgürlüğü olarak kabul edemem...
***
Değerli okurlar,
Ekşi Sözlük’le ilgili yaptığımız tepki içerikli haberlerin gelişimi böyle olmuştur.
Kutsallarımıza yönelik hakaretleri bugüne kadar seyretmedik, bundan sonra da seyretmeyeceğiz.
Tepki içerikli haberlerimiz üzerine bize ulaşıp büyük bir yüzsüzlük örneği sergileyebiliyorlar.
Kendilerini hedef gösterdiğimizi,
Haklarını ihlal ettiğimizi,
Bilmem ne yasasına aykırı hareket ettiğimizi savunup, aleyhlerine olan haberimizi yayından çıkarmamızı istiyorlar.
Bakar mısınız şu küstahlığa.
Kendi yaptıklarını hatırlattığımızda, şöyle bir savunma geliştirmiş, papağan gibi onu tekrarlıyorlar:
“Yazarlarımız tarafından hergün milyonlarca paylaşım yapılıyor, hepsini önceden denetimden geçirmemiz imkansız. Bir paylaşımı şikayet gelmesi halinde değerlendirmeye alıyor, hakaret vs içeriyorsa yayından çıkarıyoruz…”
Bu da kocaman bir yalan.
Alın size somut bir örnek.
Rezaletin vahametini ortaya koyması bakımından, Ekşi Sözlük’te açılan sözkonusu başlıkları aynen aktaracak olmamdan ötürü, özür diliyorm öncelikle.
Ekşi Sözlük’te geçtiğimiz aylarda “mekke'de doğan en büyük gavat” başlıklı bir tartışma sayfası(entry) açılmış, sayfada Peygamber Efendimize karşı çok ağır küfür, hakaret ve aşağılama içerikli yorumlar yayınlanmıştı.
Habervaktim’in tepkisi üzerine, rezaletten haberdar olan duyarlı vatandaşlardan Ekşi Sözlük’e büyük tepki yağmıştı.
Ekşi Sözlük de tepkiler üzerine, o başlığı yayından kaldırdığını açıklamıştı.
Sözlüğün bir süre sonra, büyük bir kurnazlıkla, Peygamber Efendimize yönelik küfür, hakaret ve aşağılama içeren yorumlarını yeniden başlattığını tespit etmiş bulunuyoruz.
Ekşi Sözlük’te 20 Temmuz günü bu kez de "mekke'de doğan en büyük gavat başlığının silinmesi" başlıklı sayfa açıldı.
Ve sayfada Peygamber Efendimize hakaret içeren iğrenç karikatürlerin linki paylaşılmaya başlandı. Örneğin bir karikatürde Hz. Peygamber, “domuz”a benzetiliyor.
(Bu sitede, yapılmasını kesinlikle istemeyiz ama örneğin bir Musevilik ve kutsalları ile İsrail aleyhine bir sayfa açıldığı, paylaşımlarda bulunulduğunu duydunuz mu hiç? Yine aynı şekilde Hıristiyanlıkla ilgili?..)
EKŞİ SÖZLÜK’ÜN DERDİ NE?
Değerli okurlar,
Evet burada bir “dert” var.
Kin ve öfke var.
Bu çok önemli sorunun cevabını bence, kurucusu ele veriyor.
Türk isimli Sözlük sahibinin Yahudi asıllı olması örneğin.
Hatırlarsanız,
Konuyla ilgili sorularımız üzerine verdiği cevapta, Yahudi olduğu iddialarını inkar etmemekle birlikte, “herkesin dini kendine” yollu ifadeler kullanmıştı.
Gelelim ne yapılabileceği konusuna…
Bakın, sitemizden örnekle düşüncelerimi paylaşmak istiyorum:
Bir haberde, köşe yazısında, kaynak belirtip başka bir yerden alıntılayarak yayınlamış da olsak, hakaret vs. olduğu iddiasıyla anında yaptırımla karşılaşıyoruz.
Suç duyuruları, soruşturmalar, davalar…
Bugün hakkımdaki devam eden soruşturma ve davaların sayısını inanın hesap edemiyorum.
Emniyeti, Savcılığı, Hakimi tepemizde…
Sitemizde,
Vay neymiş, bir siyasi “yolsuzluk yapmakla” eleştirilmiş…
Vay neymiş, biri için “namussuzluk yapıyor” denilmiş…
Vay neymiş, bir yazar hakkında “Ermenicilik yapıyor” diye yazmışız…
Vay neymiş, falanca kişiyi “PKK PR’ı yapmakla” suçlamışız…
Anında suç duyurusu, soruşturma ve dava…
İnanın tebligat gelmediği gün yok.
Yine Habervaktim’de haberlere, köşe yazılarına hergün binlerce yorum geliyor.
Bu yorumlar editörlerimiz tarafından süzgeçten geçiriliyor,
Hakaret, küfür vs. yok ise yayınlanıyor.
Tarafımızdan sakıncalı bulunmayan fakat birilerine göre hakaret içeren veya yayına alınmaması gerekirken gözden kaçan yorumlar da olabiliyor.
Bu durumda, şikayet halinde Emniyet’i, Savcılığı seferber oluyor.
O yorumu yazan takipçimizin IP’si isteniyor bizden.
IP’si üzerinden kimliğine ulaşılacak ve hakkında gerekli yasal süreç ne ise o işletilecek.
Değerli okurlar,
Bizde durum bu iken,
Ekşi Sözlük’te gizli eller sabahtan akşama kadar dinimize, Peygamberimize sövüyor, hakaret ediyor; kutsallarımızı aşağılıyor, en ufak bir yaptırım yok.
Bize uygulanan yasal süreç, Ekşi Sözlük gibi siteler için yürütülmüyor.
Yasal boşluk varmış! (Kim dolduracaksa artık bu boşluğu!!!)
Şikayet site yönetimine ise, yukarıda somut örnekle ortaya koyduğum “gavat”lıkla kutsallarımıza yönelik hakaretlerine kaldıkları yerden devam ediyorlar.
Şikayet savcılığa suç duyurusu ile ise de, takipsizlik veriliyor.
Bakın bu noktada,
Cumartesi günü akşam bir dosttan aldığım haberi aynen aktarmak istiyorum:
“Selamun Aleykum Fatih bey. İtü Sözlük (Ekşi'nin bir benzeri ve burada da sık sık Peygamber Efendimiz hedef alınıyor) hakaretlerine Ekim ayında yaptığımız suç duyurusundan haber geldi dün.
Karar takipsizlik!!!
Sebep, buralarda hakaretin yanında destekleyen meiller de yayınlanıyor.
O hakaretleri yapanların IP’leri polis, savcı tarafından tespit edilmiş tek tek.
Ancak sonuç sıfır.
Şimdi de Ekşi gavatlarını şikayet ettik ancak???
Fatih bey acaba Müslümanlar ne zaman iktidara gelecek?
Yada iktidardakiler ne zaman Müslüman olacak?
…”
Dostun mesajının üzerine söze gerek var mı?
Hayırlısı!