Nobel’in barış ödülü Esed’e mi, Sisi’ye mi verilecek?
“Hadi canım sen de!” diyenleri duyar gibiyim...
Fakat, neden olmasın?
(Üçüncü bir ihtimal daha var, onu demiyorum!)
Önce listeye bakalım… Kimler yok ki!
Henri Kissinger… ABD’nin meşhur hariciye vekili… ABD ve “barış”! Bu iki kelimenin bir araya gelmesine şaşarım!
Ya Al Gore’a ne buyrulur? “Başkan Bill Clinton’ın yardımcısı” desem yeter mi?
Yardımcılardan geldik başkanlara: Jimmy Carter ve nihayet Obama!
ABD yöneticiler faslı böyle... Ya ayrılmaz ikili İsrail yöneticileri? Onlar da size göre dünyanın en barışçıl liderleri değil midir?
Mesela, Menaham Begin…1978’de barış ödülü almış. Tahmin edin bakalım kiminle ortak? Enver Sedat!
İşgal ettiği Sina’yı Mısır’a bırakmak lütfunda bulunuyor, Sedat razı oluyor. Neye? Korsan terörist devleti İsrail’i tanımaya. Bu Arap ülkelerinde bir ilk. İsrail’i meşrulaştıran ödülü alır!
Dönelim Begin’e… Gizli terör ürgütü üyesi. Geçmişinde bu var. Aşırı sağcı Likud Partisi’nin kurucusu… Eski teröristleri kırpıp başbakan yapmak, İsrail’in sürekli işi!
İşte İzak Rabin… Onun geçmişi de Begin’den farklı değil. İzak’la Şimon birlikte almışlar “barış ödülü”nü!
“Şimon da kim?” demeyin. Hani Tayyip Erdoğan’ın “Van minüt” azarına maruz kalan İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Perez!
Bu ikili ile bir isim daha var ki, sandviç tamamlanıyor: Yaser Arafat.
Enver Sedat da, Yaser Arafat da İsrail’in meşruluğunun tanınması uğruna barış ödülü alıyorlar. Yoksa, onların Nobel’in semtinden geçmesi mümkün değil.
Ben derim ki, Mısır ve Filistin denizini tüketen Nobelciler için ABD yeni bir model ayarladığını düşünüyordu. O da bizim Başbakanımız!
Onu allayıp pulladılar. Suriye ile İsrail barışı konusunda Türkiye az çaba harcamadı. Tarafları bir hayli yakınlaştırdı; fakat Erdoğan, İsrail’in ihanetini affetmedi. Gazze saldırıları tuz biber ekti. Çekti resti... O arada Nobel barışçıları Ortadoğu’ya takılı kalmış olmalılar ki, Muhammed Baradey’yi “onurlandırdı”lar! Onun işi de İran’ı nükleer mevzuda teftişti.
Bir isim de Yemen’den girdi listeye... Bir hanım. Tevekkül Karman! Görüldüğü üzere, Nobel barışçıları Ortadoğu’yu terk etmiyorlar.
E bu durumda, Esed ve Sisi için ihtimal zayıf değil. Tabii başarı durumlarına göre. Bence Esed çok başarılı. Müslüman kanı dökmekte bir numara! Bade harabül Suriye! Böyle biri barış ödülünü hak eder. Sisi de işin başında ama, Mısır’ın kilit yeri düşünülürse, o da ya reis olarak ya da ödül alarak onurlanacak!
“Yahu bu nasıl olur!” diyenlere cevabım: Bir bakarsınız ki, Esed barış istemiş! Masaya oturulmuş. İsrail’in güvenliği garantiye alınmış... Böyle biri ödülü hak etmez mi?
Bir ihtimal daha var demiştim...
Bir ihtimal daha var, o da ölmek mi dersin?
Söyle canım ne dersin!
Bu şarkıyı kim sevmez?
O ihtimal şu: Türkiye’de otuz küsur yıldır Müslüman kanı dökülmesine sebep olan bir zat...
Hani bu kadar kan döktükten sonra barışçılık oynuyor ya...
Türkiye’ye karşı Nobel’i kullanan bazı merkezler, işte bu barışçılık rolü yapan zatı ödüllendirip...
Gerisini söylemeyim!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.