Ali Ferşadoğlu

Ali Ferşadoğlu

Duâ, ruh ve duygu dengelemesidir

Duâ, ruh ve duygu dengelemesidir

Her an dıştan ve içten gelen uyaranlardan etkileniriz. Bu uyaranlar kimi zaman çizgiyi aşar. O zaman hâlet-i rûhiyemizde sıkıntılı haller doğar. Bunlar bedenimize hastalık olarak yansır.
Bunu dengelemek için bir çaba harcarız. Şayet bu çabamız yetersiz kalırsa uyumumuz değişir, dengemiz bozulur. Bu da, bedenî ve rûhî sıkıntı, gerginlik, yakınma, sızlanma, acı ve ağrılara sebep olabilir.

O takdirde öfke, kızgınlık, üzüntü, kaygı/endişe gibi olumsuz duyguların da anaforuna kapılırız. Hem kendimiz, hem de toplumla çelişip, çatışabiliriz.
Uyaranlara karşı dengeyi korumamız, kendimizle ve toplumla uyum sağlayabilmemizin en önemli şartı şuurlu bilginin yanında duâdır.
Duâ ile duygularımızı yatıştırır, rahatlar, dengeye getiririz.
Gerçek şuur, hakikî bilgi ve duâ ile hadiselerin baskısından kurtulabiliriz. Duâ bize enerji verir, dayanma gücümüzü arttırır.
Her olumsuz ve aşırı davranış; beden, ruh ve duygularımızı kötü yönde etkiler.
Menfi/olumsuz cümle, kelime ve bakış açısı; sıkıntı, üzüntü, depresyon sebebi olabilir. Tıpkı, aşırı sıcaklık, yüksek nem ve gürültünün zarar vermesi gibi; çirkin, olumsuz, kötü söz ve müzik de duygu ve beynimizi tahriş eder.
Duâ ile, kendimizi dünyanın fani işlerinden, nefsî arzulara kapılmaktan kurtarmaya azmederiz.
Olumsuzluklara karşı rıza ve kanaat işin püf noktasıdır. Duâ da, rıza ve kanaatin...
Problem ve sıkıntılarımızı; ümitle, ümitvâr insanlarla bir arada bulunmaya özen göstermekle çözüp atlatabiliriz.
Psikolojinin ise henüz yeteri kadar üzerinde durmadığı en etkili, kalıcı ve yan etkisiz savunma mekanizmaları zikir/ibâdetle kalbin gıdasını vermek, tefekkürle akıl melekesini geliştirmek, ümitvar olmak, doğruluk, ihlâs, affetme, adâlet, cesaret, çalışma, diğergamlık, feragat-fazîlet, hüsn-ü zan, şefkat, tevekkül, kanaat, iktisat gibi hasletlerdir.
Duâ ile kendimize müsbet/olumlu düşünceler telkin etmiş oluruz. Güzel, coşku ve sevgi veren kelimelere, mefhumlara motive oluruz.
Ve aşırıya kaçmamaya, gerçeği aramaya, objektif olmaya ve müsbete yönlendirerek duygularımızı dengeleriz.
Duâ ile kendi kendimize şu telkini veririz: Ya Rab! Senin koyduğun kanunlara, sebeplere elimden geldiği kadar müracaat ettim. Ama, Sana inandım, Sana güvendim. Senin rızanı arıyorum. Bu olay olumsuz gözükse de, bunda da bir hayır vardır. Sen hikmet sahibisin. Bunun benim için hayırlara vesile kıl!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ali Ferşadoğlu Arşivi