Kerime Yıldız

Kerime Yıldız

O Parka, Çok Şey Anlatıyor

O Parka, Çok Şey Anlatıyor

Leman'ın  karikatürü gördünüz  mü bilmem. Deniz Gezmiş, sağ  yumruğunu sıkmış, sırtında parkası, ağaçların arasından çıkıyor ve:

-“Noluyo lan? Sahipsiz mi sandınız buraları?” diye bağırıyor.

Bunun üzerine Melih Gökçek, "Euzü bismillah! Ağaçlar dile geldi” diyerek kaçıyor. Can Dündar kollarını kavuşturmuş mutlu mutlu seyrediyor. ODTÜ'lülerin elleri havada...

Keman dergisinin, bu karikatüre cevabı ise şöyle. Melih Gökçek, "Kendinizi hala 1968lerde mi sanıyorsunuz lan?" diyerek Deniz Gezmiş'e hukukun tokadını patlatıyor. Can Dündar'ın ödü patlamış; ODTÜ'lüler kaçışıyor.

Aslında, ilk karikatür benim kafamda şöyle. ODTÜ'de bir maskeli balo. İçeride, Ankara sosyetesinin canları coniler gibi eğleniyor. Dışarıda ise bahçede ve çatıda titreyerek nöbet tutan parkalı gençler.

Niye böyle bir karikatür kurguladım anlatayım.

Öncelikle, karikatürdeki Deniz Gezmiş'in parkasından başlayalım. Kendisi ile bütünleşen parkanın hikayesi çok ilginç. Odatv'nin yalancısıyım. ODTÜ'de saklandığı 71 kışının gecelerinin birinde, yurtda canı sıkılınca dolaşmaya çıkmış. Mimarlık  Fakültesi'nin düzenlediği maskeli baloyu görmüş. Vestiyerinden bu parkayı almış gitmiş. Yakalandığında üzerinde bu parka varmış.

O zamanlar da ODTÜ öğrencileri nöbet beklermiş. Ama  çadırda değil. Her sene düzenlenen baloda, Ankara gençliği, sabaha kadar, doya doya, korkmadan  eğlensin diye  onlarca silahlı militan çatıda, bahçede nöbet tutarmış. "Niye?" diye canları sıkılanlar olurmuş ama, itiraz etmek kimin haddine. Bu nöbetçilerin Ankara sosyetesi çocukları olduğunu sanmıyorum. Devrim palavrasına gönül vermiş zavallı gençlerdir muhtemelen.

Deniz Gezmiş'in parkasının hikayesini öğrenince kafamda bambaşka bir Deniz Gezmiş belirdi. Ben olsam, o maskeli baloyu ve içeride CONİLER gibi eğlenen CANLARI  görünce "Ulan biz bunun için mi canımızı ortaya koyuyoruz?" diye bir hayli canım sıkılır. Gözüm bir hayli açılır.

Burada bir parantez açarak, arkadaşları ile birlikte soyduğu bankanın, CHP'nin İş Bankası olduğunu hatırlatmak istiyorum.

Türkiye'de gözü açılan rejim bekçilerinin ya idamla ya da suikastle  yok edildiği  bilinen bir gerçek. Nitekim, ölümünden bir kaç yıl önce Mustafa Kemal yürüyüşünü düzenleyecek kadar Atatürkçü olan Deniz Gezmiş, ölmeden önce,  Kemalizimle ilgili tek bir söz etmiyor. Demek ki gözü bir hayli açılmış.

Keman dergisinin karikatürünü ise şöyle kurguladım. ODTÜ'lüler Can Dündar'ın villası önünde çadır kurmuş, nöbet tutuyor. Deniz Gezmiş ağaçlar arasından çıkıp gençlere sağ eli ile tokatı patlatıp şöyle diyor:

-Yeter artık. Canlar yaşasın diye gençliğinizi harcamayın.

Sol elinde tuttuğu Can Dündar'a ise şöyle diyor:

-Beni rahat bırak!

Yaşam tarzlarını korumak için DENİZLER'in bedenini sömüren CANLAR, yine yaşam tarzlarını korumak için onların ruhaniyetini  ve yeni bedenleri sömürmeye devam ediyor.

HANGİSİ DAHA KOMİK

ODTÜ ile bütünleştirilen Deniz Gezmiş ODTÜ'lü değil. Sadece, bir dönem orada gizleniyor.  Kendisini Deniz Gezmiş ve ODTÜ ile özdeşleştirmeye çalışan Can Dündar'ın ise ODTÜ ile villa meselesi haricinde bir alakası yok.

CHP Çankaya İlçe Başkanı Mehmet Perçin, karikatürlerle ilgili bir açıklama yaparak Keman dergisinin yaptığını kınadı ve Deniz Gezmiş'in ODTÜ öğrencisi olduğunu ifade etti.

Efsaneleştirdikleri ismin hangi okulda okuduğundan haberleri bile olmayan CHP'liler karikatür gibi.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
6 Yorum
Kerime Yıldız Arşivi