Arap Baharı’ndan Suriye Bataklığı Çıktı
“Arap Baharı” denilen zamansızlığa neden temkinli yaklaşmamız gerektiğini Suriye’nin içerisine düşürüldüğü bataklıktan şimdi daha iyi anlıyoruz.
Gelişiyle gelişmesiyle bu bahar başka bahar...
Libya, başında bulundurduğu ruh arızası bir diktatör yüzünden petrolü ile kaynakları yağmalanırken, berideki Irak aynı plan ve proje çerçevesinde Saddam gibi beyinsiz bir diktatörün kötü, akılsız ve mantıksız yönetimi sayesinde bu günlere geldi...
Irak her gün katil bombalarla yanıyor, servetleri yağmalanıyor...
Saddam, zalim Saddam... Tetikçi oldu, maşa oldu Irak halkını perişan etti.
Halepçe katliamını yapmasından çıkan manevi ihtar, geberecek köpek gider cami duvarına işer, sonra da ümmetin laneti ile ipte sallanır, veya miadı dolunca patronları eliyle gebertilir...
Aynen öyle oldu, Saddam ölmedi gebertildi!
Şimdi de bir başka ebleh Baas kılıklı diktatör Esed, hem Suriye halkının hem de Ortadoğu’nun baş belası. Kendi üzerine işediği yetmediği gibi caminin avlusuna işemeye kalkıştı.
Allahualem, bu ümmet onun da akıbetini görecek...
Bu katilin beyinciği birazcık çalışmış olsaydı, bu kadar Müslüman’ın kanı akmazdı, Suriye tarumar olmazdı... Seçim dedi yapmadı, demokratik haklar dedi vermedi...
Diktatör ya, nasıl olsa elimde güç var, babam 50 bin Müslüman’ı katlederek yol buldu, ben de bilemedin ikiyüz bin katlederim olur biter... Gördük ki olmadı...
Şu anda Suriye bölünme tehlikesi ile karşı karşıya.
Hem de Ortadoğu için fitili ateşlenmeye hazır bir bomba.
Türkiye bu savaşın içine girer mi, yoksa küçük sıyrıklarla mı atlatır belli değil.
Bakın tarihe göreceksiniz, İngiliz kokusu üzerlerine sinen tüm hainler aynıdır...
İngilizleri arkalarına alan ittihatçılar da öyle değil miydi?
İngiliz kaşığı ile yedikleri haltların bedelini, üç kıtanın hakimi Osmanlı parçalanarak ödedi.
Aynı kaşıkla darbe sofrasına oturan Sisi de bakalım hangi hiçlikle veya canavarlıkla kalkacak.
Ortadoğu gerçekten büyük bir tehlike içerisinde.
Ta ciğerlerinden tutuşan ateşi toplanıp da söndürememe ayıbını ABD gibi Yahudi güdümlü bir devletten beklememiz tarihi bir utanç vesilesi. Bir bakıma da korkaklık, aşağılık...
Ümmetin tahtında oturan cemaatler, mezhepler, krallar nasıl da rahat.
Suriye-Mısır kan gölü krallar rahat...
Mısır’da katliamlar alabildiğine sürerken cihat ruhu dumura uğramış bazı cemaatler ya mehdicilik oynuyorlar, veya kerametle meşguller...
“Bize değmeyen yılan bin yaşasın.”
Bazıları da Yahudilerle iş ortaklıkları bozulmasın da ne kadar Müslüman kanı akarsa aksın umurlarında değil. Böyle kazanın böyle acı yemekleri oluyor işte...
Nemelazımcı, tepkisiz, başıbozuk, dağınık, bölük pörçük bir İslam dünyası...
Allah (cc) “bölünmeyin” derken, aksine bölünen bir dünya.
“Allah’ın ipine sımsıkı sarılın” derken, Siyonistlerin ipine sarılan Müslümanlar.
Senin anlayacağın; ipimiz de sakat, tipimiz de bozuk...
Bu şartlarda Emperyalist güçler Esed’i laik olmayan bir düzene tercih edecekler.
ABD’nin Suriye’ye kısmı müdahale yapması demek, Suriye’nin elinde bulunan fakat İsrail için tehlike arz eden birkaç nükleeri imha etmesi demektir.
Değilse, ABD bedavadan iş yapmaz, yapacak karşılığını da Yahudilerden alacak...
Tabi ki kimyasal silah olayı bahane... Bu silahı kimlerin kullandığı hala berrak değil.
Esed bu haltı yemişse, bu demektir ki son çırpınışları, son çaresi... Başka bir odak kullanmışsa bu da, muhaliflerin sona yaklaştıkları anlamına gelir.
Putin’in rahat tavırlarından anlaşılan, bu gavurlar Suriye üzerinde müttefikler. Kimyasal silahlar olayı belki de Suriye’nin ikinci bir Mısır örneği olmaması içindir...
“Gelin hemen müdahale edin, değilse ipler elden gidecek” ihtarı...
Bosna öyle olmadı mı? Beklediler, son anda müdahale ettiler...
Batı emperyalizmi savaş ekonomisini öylesine ayarladı ki Esed gitse, devamında etnik bölücülerden tutun da mezhep çatışmalarına varıncaya kadar senaryolar hazır.
Ortadoğu bir bakıma emperyalistlerin “Açık Pazar” yönünden velinimeti.
30 yıl bir PKK örgütü ile uğraştık, korkarım bir otuz yıl da Suriye cephesi kapıda.
Nedeni ise yıllar öncesinin BOP projesi, yoksa kimyasal silahlar bahane...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.