Al eline fırçayı, boyayabildiğin kadar yeri rengârenk boya!... Onu badanacılar da yapıyor... Kafanın içini rengârenk yapıp zenginleştirmedikten sonra, gökyüzünü binlerce renge boyasan kaç yazar!...

ODTÜ’deki rezaleti internette görmüşsünüzdür... 

Geçen gün ODTÜ’ye kaydını yapmaya giden 3 baş örtülü kız taciz edildi. 2 kız ellerinde derme çatma kartona yazılmış sloganları baş örtülü kızların burnuna burnuna dayadılar ve onları ODTÜ’de istemediklerini söylediler. Örtülü kızlar nereye yönelse, pankartları burunlarına dayayacak kadar sırnaşıktılar. (Nerdesiniz “nefret suçu” tazıları?...)  Bu yetmiyormuş gibi yedikleri haltı kaydedip internette “ODTÜ’ye sokmadık” diye caka sattılar. Yani şecaat arzederken, sirkatin söyleyen merd-i kıptî gibiydiler. 

Ulan!... Şeytan diyor kiii!...

İki kız, baş örtülü kızın üniversite kimliğini soruyor ve “Seni burda istemiyoruz” diyor... Şuna bakın şuna!... 

Öğrenciler tehdit ediliyor... Üniversiteye sokulmamaya çalışılıyor... Bu kızların mağdur olmasını önleyecek hiç bir şey yapılmıyor. Bir tek yetkili bile yok oralarda!... dağ başı sanki. Dağ başı değiiil!... Eşkıya ODTÜ’ye inmiş de idarecileri uyuyor. 

Ulan!... Şeytan diyor kiii!... 

Dünyayı değiştirebilirlermiş ODTÜ’lüler. Sen önce o sol faşist kafayı değiştirip farklı düşüncelere saygılı olmayı öğren fikir prematüresi!...

Örtülü kızlar edebi elden bırakmadıkları için herhangi bir fiilî durum çıkmadı ama olayın bizzat kendisi bir fiilî durumdur. O kızların anasının babasının verdiği vergilerle okuyan o fikir prematüresi ilkel, o üniversitede okuyacak; o kızlar okuyamayacak ha!...

Ulan!... Şeytan diyor kiii!...

İşte bunlar böyledir. ODTÜ’lü eylemcilerin demokratlığı, kendisi gibi olmayan biriyle karşılaşıncaya kadardır. Demokratlığın tam başlayacağı yerde onunki biter.

ODTÜ’ye kayıt yaptırmaya gelen kız öğrencilerin başlarının dışı kapalı ama ODTÜ’lü eylemcilerin kafalarının içi baca isi gibi simsiyah.   

Gençliğini, üniversitelerin, sokakların, parkların, mahallelerin ve hatta şehirlerin kurtarılmış bölge olduğu çağlarda geçirmiş biri olarak bu fikir prematürelerini gördükçe 20’li yaşlara dönesim geliyor ve şeytan diyor kiii!... 

Gördünüz... Okumaya gelen kız, örtülü; sırnaşık eylemci, ODTÜ’lü... “Örtülü-ODTÜ’lü... Kafiye var ama nitelik tezat!... Biri okumaya, eşkıya ise okutmamaya azimli. Bu çağda bu kafa!... Hem de üniversitede!...

ODTÜ eşkıyaları, “Cemaati ve AK Partilileri sokmayacağız.” diyorlar...

Evet... İyi şeyler yaptığı müddetçe AK Parti’yi destekliyorum. Hani vaktiyle bir ODTÜ rektörü gidip CHP grubunda konuşma yapmıştı ya; benim de o rektör kadar özgürlüğüm olsun da siyasî kanaatimi söyleyebileyim. Ama “cemaat”le hiç bir ilgim yok... Yani burada “cemaat” savunuculuğu da yapmıyorum ama değil sadece “cemaat”e mensup olanlar, üniversitelerde herkesin okuma hakkı ve özgürlüğü olduğunu savunuyorum. Öğrenimi engelleyenler anayasa suçu işlemiş olurlar.

Yarın öbürgün bunun tam tersi olsa ve baş örtülüler, başı açıkları üniversiteye sokmamaya kalksalar, onları da savunurum.

Ama şimdi şeytan diyor kiii!..

Bunlar hep yeni eylem günlerinin hazırlıkları. Baktılar ki Gezi’den iş çıkmadı; şimdi olayları ODTÜ’den başlatmak istiyorlar ama bu halk bunu yutmaz artık. Masumiyetini kaybetmiş eylemler, kamu vicdanında mahkûm oluyor. Toplum, böyle fikir prematürelerine prim verme dönemini geçti. Ama 68 kafalı ODTÜ’lüler, herşeye rağmen sokağı kullanmaya kalkarlarsaaa!...

Şeytan diyor kiii!...
Git ulan şeytan!...