Obama ile Putin restleşirken Erdoğan takdir topladı
Dünyanın en önemli sanayi ülkeleri ve kalkınmakta olan ülkelerini buluşturan “G-20 Zirvesi” tam bir fiyasko ile sonuçlandı.
Obama-Putin anlaşmazlığı ile Suriye’ye müdahale konusunda ortak bir zemin bulma çabaları sonuç vermedi… İki lider arasındaki soğukluk ve kırılganlığın bu zirvede değişeceği beklentisi de boşa çıktı.
Zirve öncesi özellikle Putin’in olumlu sayılabilecek mesajlarına dayanarak G-20 buluşmasında çetin diplomatik pazarlıklar olsa da “belli bir ölçüde uzlaşma kapısı aralanır” ümidi vardı. Hatta Vladimir Putin’in de Şam yönetimini desteklemekten vaz geçerek Suriye’ye sınırlı müdahaleyi desteklemeye hazır olabileceği sonrasında da çok taraflı bir barış konferansının yolunun açabileceği yorumları bile yapılıyordu.
Ancak; öyle olmadı, “G-20 Zirvesi”nde tam aksine Soğuk Savaş’ın jeopolitik ve ideolojik ayrılıklarını hatırlatan bir düello yaşandı. Rusya’nın daimi lideri Putin’in ABD’nin Şam yönetimine karşı planladığı olası askerî operasyonu konusundaki eleştirilerinde; ABD’yi saldırganlıkla itham edip, Dışişleri Bakanı Kerry için ise “yalancı” ifadesini kullanması ile Suriye konusundaki tavrında bir değişiklik olmaması ayrıca; ABD’nin hakkında “casus avı” başlattığı Snowden’in Rusya tarafından sahiplenilmesi gerilimin artmasına sebep oldu.
HAK, HAKLININ MI, GÜÇLÜNÜN MÜ?
St. Petersburg’da G-20 zirvesinde soğuk rüzgarlar eserken diğer yandan Rusya donanmasına ait savaş gemileri, açık denizlere ulaşmak için İstanbul Boğazı’ndan geçiyordu. Filoda Rusya’ya ait 4 savaş gemisi ve bir istihbarat gemisi var.
Gemilerin rotası tabii ki Akdeniz...
Suriye krizi üzerine, yola çıkarılan savaş gemileriyle Akdeniz de bir güç üstünlüğü yarışı çerçevesinde askeri yığınak yapılıyor. ABD bölgedeki savaş gemisi sayısını 3’den 4’e çıkararak, Akdeniz’ deki askeri gücünü geçtiğimiz haftalarda takviye etmişti.
Dünya kamuoyunun ABD ve Rusya’dan beklentisi; “Birbirinizle işgal ve sömürü yarışı yapma yerine toplumsal barış adına siyasi, ekonomik ve askerî anlamda ortak bir politik vizyon geliştirin”
Öyle ki Dünya kamuoyu “savaş yerine barış sömürü yerine ortak üretim ve bağlaşım” istiyor.
En önemlisi de; kendi halkını katleden ülkesini saltanatı uğruna yakıp yıkan diktatörlerden ve sömürgeci emperyalist baronlardan kurtulmayı, onurlu ve paylaşımcı bir dünya arzuluyor.
Fakat: “Hak haklınındır” ilkesi yerine “hak haklının değil güçlünündür” ilkesinin geçerli olduğu bir dünyada yaşadığımıza göre; İnsanlığın ne istediği ve neler beklediği değil, Egemen güçlerin istediği ve bize dayattığı bir dünya nizamını kabul etmeye mecbur ediliyor.
Dünyada yaşanan anarşizmin ve sömürü düzeninin sebebi bu...
ERDOĞAN’DAN ANLAMLI MESAJLAR
G-20 zirvesinde ABD Başkanı Obama ve Rusya Devlet Başkanı Putin restleşirken zirveye Türkiye adına katılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yoğun temasları dikkati çekti.
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-mun, ABD Başkanı Obama, Rusya Devlet Başkanı Putin, Almanya Başbakanı Merkel, Fransa Cumhurbaşkanı Hollande ve İngiltere Başbakanı David Cameron başta olmak üzere çok sayıda devlet ve hükümet başkanları ile ikili görüşmeler gerçekleştiren Başbakan Erdoğan ve beraberindeki heyet, muhataplarına fikirlerini açıklamak ve çağrılarını duyurma fırsatı buldu.
BM’nin yanlış yapısı ve dünya barışı için beklenenlere cevap veremeyecek durumda olmasını her fırsatta eleştiren Başbakan Erdoğan’ın; çıkarlar yerine ilkeler ve değerler üzerinde dünya barışına katkı sağlama yolundaki girişimleri G-20 Zirvesi’nde büyük takdir topladı.
Olumsuzluklara ve risklere rağmen tavrında zikzaklar çizmeden net tavrını sürdürerek kararlılık gösteren lider olarak zirveye katılan tüm liderlerden saygı gören Başbakan Erdoğan “Suriye için uluslararası toplumun acil adım atmasını istiyoruz” çağrısını tüm liderlere bir kere daha haykırmış oldu.
İngiltere Maliye Bakanı George Osborne, Başbakanı şu sözlerle takdir etti: “Kimyasal silah kullanımına karşı dünyanın nasıl bir tepki vermesi gerektiği konusundaki fikirlerini masada çok güçlü bir şekilde ifade eden lider oldu. Suriye konusunda da insanlık onurunu öne çıkaran yürekten bir çağrıda bulunmuş ve büyük takdir toplamıştır.”
AB genişlemeden sorumlu eski komiseri Rehn, toplantı sonrası Erdoğan’a yaklaşarak, “Sizinle beraber Avrupa Birliği için çalıştığım günleri özledim...” diyerek ayaküstü sohbet etti.
Başbakana “İnsanlığın huzuru ve dünyanın barışı konusundaki kararlılığınız çok anlamlıdır” diyerek takdirlerini ifade etmiştir.
Hiç bir kararın çıkmadığı G-20 zirvesi kelimenin tam anlamıyla fiyaskoyla sonuçlanırken Başbakan Erdoğan’ın temasları, politik duruşu ve çağrıları anlamlı ve faydalı oldu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.