28 Şubat’ın sivilleri “Yeniden Gezi’ye çıkmakla” tehdit ederken…
Yeni Akit, gayet yerinde bir tavırla, savcılığın 28 Şubat’ın sivil uzantılarına –hâlâ- dava açmamış olmamasına dikkat çekiyor.
Yeni Akit el attıysa Allah’ın izniyle sonuç alınacak demektir.
28 ŞUBAT’IN
SİVİLLERİ GÜNDEME
YERLEŞTİ
Bir dostumuz, “Bedelli askerlik meselesine takıyorsun, gündeme yerleşiyor. Emeklilikte yaşa takılanlara takıyorsun, bir süre sonra bu konuşuluyor. Bankaların hizmet bedeli, komisyon bindirmelerine kanca atıyorsun, gündemde bu mesele. Erdoğan’ı devirmeye matuf yeni bir siyasi oluşumu duyurdun, gündeme oturdu. Şimdi de 28 Şubat’ın sivil uzantılarına taktın, gündeme yerleşti, ilginç bir vaziyet!” dedi.
•
Mesele basit; yer hareketlerinden sinyal alarak depremi bir süre öncesinden haber vermek gibi bir şey bizimkisi.
Herhangi bir ilişki zincirinde yerimiz yok; herhangi bir iktidarın oluşturduğu ortamdan nemalanmadık nemalanmıyoruz…
Herhangi bir grupla organik ilişkimiz yok, hangi grup doğru olduğuna kanaat getirdiğimiz işi yapıyorsa destekliyoruz.
Kimseyle subjektif temelli ilişkilerimiz yok; hemşehrilik bağını hiç kullanmadık, menfaat ilişkilerine girmedik, büyük paraların, unvanların peşinde olmadık…
Olmuyoruz…
Gördüğümüzü, bildiğimizi vicdan süzgecinden geçiriyor ve yazılmasında fayda olduğuna kanaat getirdiğimizde yazıyoruz.
Arada parazitler yok yani, neyse o.
“BEŞLİ ÇETE VE DİĞERLERİ
NİÇİN YARGILANMIYOR?”
Bir süredir sorguladığımız “28 Şubat’ın sivil paşaları niçin yargılanmıyor?” meselesinin Başbakan Erdoğan tarafından da gündeme getirildiğini gördük.
TÜMSİAD etkinliğinde, 28 Şubat’ın sivil uzantılarının, beşli çetesinin yargılanmamasına şaşırdığını ifade etti Sayın Başbakan.
Biz de, “28 Şubat’ın sivilleri için güzel bir iddianame!” başlığı altında yargıdaki hazırlıkları duyurduk.
Gündem de orada yoğunlaştı; ayrıntılar piyasaya döküldü.
Yeni Akit, dünkü manşetinde gayet yerinde bir tavırla, savcılığın hazırlık sürecini uzatmasının sebebini sorguladı!..
Bu arada, zamanın ünlü medya patronu ve tekelci sermaye grubu hakkında suç duyuruları gündemde.
O dönemin (günümüzde de köşe tutmuş bulunan) sözde gazetecileri ile zamanın karargâhı arasındaki görüşmeler mercek altında.
Bugünlerde, Erdoğan’ı sivil dikta kurmakla suçlayan bu sözde gazetecilerin emir-komuta zincirindeki yerleri (nedense uzatıla uzatıla) tespit ediliyor.
Zamanın paşaları “Şöyle yaz!” demiş yazmışlar.
“Şuna, şuna, şuna şu, şu, şu iftiraları at!” demiş atmışlar.
“Şunu öv, şuna söv!” demiş, övmüş ve sövmüşler!..
Bu pisliklere hangi sebeplerden dolayı bulaştılar?..
Diyecekler ki;
“Korktuk, tırstık!..”
O zamanın paşaları bakalım bunu kabul edecek mi?..
Sonra sadece “tırsmak mı” var yoksa “destek verenlerin maddi durumlarında anormal güzelleşmeler mi?”
O süreçlerde bu gazetecilerin ve birinci derecede yakınlarının mal varlıklarında neler değişti?..
“Orman Katili” villalar hangi paralarla alındı?..
Müşteki Avukatı Mustafa Polat’ın meşhur medya patronu ile tekelci sermaye grubu patronu hakkındaki suç duyurusu da fevkalade önemli.
•
Dikkatinize, 28 Şubat yargılamalarının genişletilmesine paralel olarak, çerçeve içine alınması sözkonusu olan grupların “gezi” türü illegal eylemlere desteği artıyor.
Bir yerlere, “Üzerimize gelirseniz fena olur!” mesajı veriyorlar akılları sıra.
Bu çevrelerin, bir damdan düşme veya “yoldaşları tarafından damdan atılma” olayını bile Erdoğan’ı tehdit unsuru olarak kullanmak için ellerinden geleni yaptıklarını görüyoruz.
Bu grupların, kitleleri sokak terörüne davet etmekten çekinmeyen bir takım marjinal derin sol gazete ve televizyonlarına “destek verdiklerini” de biliyoruz!..
Öte yandan, yine bu kesimlerin Erdoğan’ı devirebilmek, Cumhurbaşkanı olmasını engelleyebilmek için geniş çerçeveli yeni siyasi oluşumlar için toplantı üzerine toplantı yaptıklarını da bu sütundan duyurmuştuk.
•
Gayet renkli günler geliyor ve biz bütün benliğimizle, en fazla bir milim geriden takip ediyoruz!..