Mustafa Sarıgül, Keşan Mitingi ile; “bu yarışta ben de varım” dedi.. Hangi yarışta? “Zamanı Geldi İstanbul” dediğine göre, anlaşılan o ki, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı yarışında var olduğunu söylüyor.. Nerede? Malkara-Keşan’da.. Üzerine espri yapmaya gerek yok. Durumun kendisi çok acıklı.. İstanbul için adaylık startını İstanbul’dan vermemiş olması üzerine ne söylenebilir ki?.. Sarıgül Koalisyonu’nun medya ayağı, bu garip durumu kendilerince; “Şişli’den yola çıkıp Keşan’a gidene kadar yol boyunca İstanbullular’ı selamladı” diye yazmış.. Oysa benim gördüğüm selamlama manzarası tam öyle değildi.. Okmeydanı’ndan Cevizlibağ’a kadar trafikte kalan İstanbullular, konvoyun tertipleyicisini saygı (!) ile anıyorlardı o saatlerde.. İstanbul’u yönetmeye talip bir adamın, en kronik sorun olan trafik sorunu üzerinden proje anlatması gerekirken, trafiği felç ederek hayır-dua (!) alması, bize özgü bir ironik durum olsa gerek.. 

FİNANSI KİM SAĞLIYOR?

Sarıgül resmen “ben de varım” dedi.. Dedi ama, CHP’nin adayı olarak mı var yoksa TDH olarak kendisi mi bir seçim kampanyası örgütlüyor belli değil. Mesela Mecidiyeköy’den, Keşan’a giden 2.000 araçlık konvoyun ve Keşan’da tertiplenen organizasyonun masraflarını kim çekti? Konvansiyonel bir siyasi hareket olsa biliriz.. Bağışçılar varsa o başka.. Yoksa her ilçe belediye başkanının böyle organizasyonlar yapacak gücü var mı, bilemiyorum..

TOPBAŞ’IN OYUNU DÜŞÜRMELERİ GEREKECEK

Neyse, bu tali mesele.. Ana mesele ise Sarıgül’ün arkasından itilerek kaybedeceği bir seçim maratonuna sürüklenmesi meselesi.. Evet arkasından itilerek diyorum çünkü Sarıgül, bile bile kaybedeceği bir yarışa girmez. Yapılan araştırmalar, Kılıçdaroğlu’nun da masasında, Sarıgül’ün de masasında.. İstanbul’da Kadir Topbaş ile devam kararı alırsa AK Parti’nin alacağı oyun yüzde 55’in altında olmayacağını kendisi de biliyor.. Son seçimde yüzde 37’leri gören CHP ise Sarıgül ile bunu en fazla bir kaç puan oynatabilir.. Topbaş faktörü ortadayken sadece CHP’nin oylarını yükseltmesi, seçimi kazanmaya yetmez.. Topbaş’ın ve AK Parti’nin de oy kaybetmesi lazım.. Kısa vadede bu mümkün görünmüyor.. 

ŞİŞLİ’Yİ DE KAYBEDECEK

Mustafa Sarıgül’ü, büyükşehir adaylığı macerasında bekleyen en büyük tehlike, Şişli Belediye Başkanlığı görevini de kaybedecek olması.. Zira bugün en kötü ihtimalle Şişli Belediye Başkanı.. Bağımsız girse bile şansı yüksek.. Çok büyük yolsuzluk-usulsüzlük dosyaları falan çıkmazsa girdiği seçimi alır.. Ama büyükşehir sevdasıyla Şişli’yi bıraktığı anda orası da AK Parti’ye gider.. Büyükşehir’i de AK Parti alır.. Hem Mustafa Sarıgül kaybeder hem de CHP... 

GENEL BAŞKANLIK HESAPLARI

Başka bir hesap daha.. Sarıgül’ün İstanbul’u kaybetmesinin faturasını CHP teşkilatlarına kesmesi olasılığı var.. Zülfü Livaneli öyle yapmıştı.. “teşkilatlar bana çalışmadı” demişti.. Sarıgül de öyle yapar ve CHP Merkez’i yıpratırsa hedefine daha emin adımlarla ilerleme ihtimali var. Yani CHP Başkanlığına.. Ama bir kez Baykal’a karşı girdiği kongre yarışını kaybetmiş olan bir Sarıgül’ün bir de İstanbul’u kaybettikten sonra kongre kazanması mümkün görünmüyor.. Dolayısıyla en iddialı olduğu anda siyaseten tasfiye olma ihtimali var.. verilecek en akılcı karar, bir kez daha Şişli’ye aday olup, kenardan Kılıçdaroğlu’nun gidişini izlemek.. Sonrası hep macera.. Kalın sağlıcakla..