Twitlerimizden:
1- “Vekil taş atarsa seçmeni roket atar!..”
2- “Polis roketatarcılara karşı orantısız güç kullandı! (Gezi zekâlı)
3- ‘Tayyip Erdoğan gece içki almamızı ve emniyete roketatarla saldırmamızı yasaklıyor, sivil dikta azizim!- (Gezi zekâlı)

HÜSEYİN ABBAS AMCA
Uzun yıllar önce Meclis’te tanışmıştık kendisiyle.
Sevimli, canlı, heyecanlı, tertemiz sakallı bir Müslüman.
“Gel” demişti;
“Sana bir sarılayım.”
•
“Politikadaki Demirellere karşı her zaman dikkatli ol. ”
•
Rahmetli Hüseyin Abbas…
“Bak” dedi bir gün bana:
“Sana Demirel’i anlatayım.”
Kendisi Demirel’i en iyi tanıyan siyasilerdendi.
AP’den vekil seçilmiş, sonradan Milli Nizam Hareketi’nin önde gelenleri arasında yer almıştı.
•
Zamanında…
Bir İmam hatip okulumuzun tebeşirine kadar millet tarafından yaptırıldığı halde niçin bir türlü eğitime açılmadığını sormak üzere heyet olarak randevu istemişler Başbakan Demirel’den.
•
Rahmetli Hüseyin Abbas ve diğer heyet üyeleri randevu saatinden yarım saat kadar önce Özel Kalem’e varmış…
Özel kalem müdürü gayet sevecen bir tavırla, çay kahve ısmarlayıp sohbete başlamış heyet üyeleriyle.

Bizimkiler de, imam hatip okulumuzun yıllardır eğitime açılmamış olmasının büyük tepkiye yol açtığını, bu işin bir an evvel halledilmesi için Başbakan’dan talepkâr olmaya geldiklerini belirtmiş.

Özel Kalem beş dakika sonra Başbakan’ın makam odasına girmiş, uzun süre içeride kalmış.
Çıkışta da, “Beyefendi sizi bekliyorlar, buyurun efendim!” demiş.
Rahmetli Hüseyin Abbas ve arkadaşları içeri girince, Demirel ayağa kalkmış, misafirlerine sarılmış.

Sonra da, “Bu makamlar gelip geçici, burada olmamızın tek sebebi size hizmet etmektir. Sizin için yapabileceğim ne varsa söyleyin bu kardeşinize…” demiş.
Bizim ekip gayet mutlu…
Konuyu “İmam Hatip Okulu’na” getirmiş.
Demirel, o an ellerini gözlerine götürmüş…
Ağlar gibi bir hale girmiş…
Bizimkiler şaşkın; “Sayın Başbakan, bir hata mı ettik?” diye sorunca Demirel’den şu müthiş cümleler gelmiş:
“Tutmuş İmam Hatip’ten bahsediyorsunuz… Benim neler çektiğimi bilseniz. Adamlar, Şeriat nedir bilmeden, Şeriat’a saldırıyorlar. Ben bir Şeriat aşığıyım, onun için bana neler neler yapıyorlar!.. Biz neyin peşindeyiz siz nerelerdesiniz!..”
•
Bizimkiler o zamanki halleriyle, “Pişman” bile olmuşlar, söylediklerine söyleyeceklerine.
“Kusura bakmayın Sayın Başbakan, düşünebilseydik vaktinizi böylesine küçük bir mesele için almazdık.”
•
Rahmetli Hüseyin Abbas; “Bize bunları söyleyen Demirel ve 28 Şubat sürecinde bütün Türkiye’nin takip ettiği Demirel!” derdi bana.
“Biz Demirel’in aslında 28 Şubat sürecindeki Demirel olduğunu uzun yıllar önce anladık da, onun için ayrıldık ondan! Onun İçin Milli Nizamcı olduk!” derdi.
•
Bunları söyledikten sonra meşhur meseleyi de araya sıkıştırırdı Rahmetli Hüseyin Abbas:
“Demirel, o günlerde Nur Cemaati’nden tam destek istiyor. Bunun karşılığında milli eğitim ve içişleri bakanlarının Nur Cemaati’nden olacağı sözünü veriyor. Seçimleri Nur Cemaati’nin yoğun çalışmalarının da katkısıyla Demirel kazanıyor ve kabineyi kurma görevini alıyor. Kabine açıklandığında Nur Cemaati’ndeki kardeşlerimiz bir de ne görsünler; kendilerinden bir tek bakan yok. Hemen Başbakan Demirel’e koşup, ‘Listede bizden bir kişi bile yok!’ diyorlar.

Usta politikacı ‘Vaaa ya!’ karşılığını veriyor geriye kaykılarak:
‘Siz benden bakan istediniz, ben size Başbakan verdim. İşte sizden bir Başbakan var kabinede!.’”
“Nurlu Süleyman!” yani.
•
Rahmetli Hüseyin Abbas, Demirel’den hazzetmezdi.
Kendisine “Niçin hep Demirel’den bahsediyorsunuz?” diye sorduğumda da…
“AK Parti’deki kardeşlerimiz içerideki Demirel’lere karşı dikkatli olsunlar!” karşılığını verirdi.
•
Gönlümüzde sevgisi, aklımızda nasihatleri…
Mekânı cennet olsun.

TWİTTER’A BİRAZ TAKILALIM
Üç beş gün twitterdan kaptırmıştık, sonra ara verdik, dostlardan yoğun talep gelince geri döndük. @sarseven twitter adresinde biraz daha fazla kalacağız… Oradan da görüşürüz.