Belki de siz bu yazıyı okuduğunuz saatlerde Başbakan beklenen tarihi konuşmasını bitirmiş olacak.. Ve belki de birazdan okuyacaklarınızın hükmü kalmayacak.. Olasılık.. Zira bugün çok önemli bir viraj dönülüyor Türk Siyasi Tarihi’nde.. Demokratikleşme ile ilgili olarak bu sütunda -beklentilerimi de içeren- çok yazı yazdım.. Nedir ki zaten gazetecinin görevi? Olanı haberleştirmek ve ideal olanı (müspet beklentiyi) sunmak.. Tek tek hepsinin üzerinden geçmeyeceğim.. Ama beklentim odur ki, bugün açıklanan paketin ardından iki temel düzenlemeyi yüksek sesle tartışacağız.. Biri sosyal, siyasal ve kültürel bakımdan inanç ve değerler bakımından demokratikleşmenin önündeki engelleri kaldıran düzenlemeler.. Diğeri ise tıkanan siyaset kanallarının önünü açan düzenlemeler.. Her ferdin verdiği her oyun karşılığını alabildiği her siyasi hareketin icrai alanda temsil kabiliyeti edinmesi..

TÜRKİYE MİLLETVEKİLLİĞİ GELEBİLİR
İşte bu temel meselelerin aşılabilmesi için bugün seçim sisteminde köklü bir değişiklik yapacak projenin ilan edileceğini zannediyorum.. TBMM’nin bugünkü yapısını dikkate alarak düşünecek olursak; ülke, her birinden sadece bir milletvekilinin seçildiği 450 dar bölgeye ayrılacak.. Her dar bölgedeki milletvekili, seçmenini tanıyacak, derdini sorununu bilecek ve o sorunu çözme vaadiyle oy isteyecek.. Parlamentodaki diğer 100 koltuk ise Türkiye Milletvekillerince doldurulacak..

BARAJ KARŞITI PARTİLERİ GÖRECEĞİZ
Bu çalışma fiilen seçim barajının kaldırıldığının da ilanı anlamına gelecek.. Ve bu beyan ile siyasi partiler de samimiyet testinden geçecekler.. Bugüne kadar “indirelim barajları” diye yeri göğü inleten partiler, bu yeni dönemle birlikte yeni bir maceraya da yelken açmış olacak..

BARAJ YÜZDE 7’YE İNEBİLİR
Bu yolla da indirilebilir barajlar.. Ya da bildiğimiz anlamda Avrupa standartlarında baraj düşürmesi yoluna da gidilebilir.. Örneğin bugünkü gibi %10 değil de %7’ye düşürürseniz barajı kartları yeniden dağıtabilirsiniz kuşkusuz.. Örneğin BDP’nin kendi kimlik ve logosuyla seçime girmesinin önü açılmış olur.. “yüzde 7 de alırız canım” diyerek çıkabilirler yola..

PAKET BDP’NİN TASFİYESİ DEMEKTİR
Ama şunun hesabı iyi yapılmalı.. Bugünkü şartlarda BDP’nin üzerine oturduğu oy tabanı %5 - %6 arasında gidip geliyor.. En güçlü zamanında 6,5’u gördü.. Haydi diyelim ki çok çalıştılar ve 7’yi de bulacaklar.. Ama paket açıklandıktan ve özgürlükler, demokratikleşme, insanca yaşam sürecine girildiğinde yine de bu kadar güçlü olacak mı BDP?. Örneğin yerel yönetimlerin kuvvetlendirilmesi konusunda, anadilin kamuda sorun olmaktan çıkarılması konusunda Ak Parti’nin güçlü bir adım attığı ortamda, seçmen BDP’yi ne yapsın.. PKK destekli siyaset yapan BDP ve o ekolün eski partileri, 40 senedir; “haklarınızı alacağız” yalanıyla, gözyaşından başka ne verdi Kürtlere?.. Bugün de BDP’nin kategorik olarak karşı çıktığı paketten Kürtler ile ilgili olumlu bir düzenleme çıkarsa, bu BDP’nin siyaseten tasfiyesi anlamına gelecektir.. İki açıdan tasfiye demektir bu. Birincisi sorundan beslenen bir siyasi hareket olan BDP, sorun kalmadığı için varlık nedenini yitirmiş olacağından tasfiye olacak.. İkincisi de o sorunu çözen siyasi iradeye karşı durduğu için halk onları cezalandıracak.. Paket, siyasette çok şeyi değiştirecek.. Kalın sağlıcakla.