İki önemli toplantıyı “Cumartesi Yazısı”na bıraktım.
İlki;
Başbakan Erdoğan’ın şeref konuğu olarak katıldığı “Büyük Doğu Düşüncesi ve Necip Fazıl Kısakürek’in Eserlerinde İdeal Türk Gençliği’nin nitelikleri” konulu makale yarışması.
Bir de, Vuslat Platformu adlı oluşumun toplantısından bahsetmeliyim.
¥
Sayın Başbakan’ı izledim; farklı bir havası var.
Yarışmada ilk üçe giren gençleri evlâda denk tuttuğunu gösterir tavırları, ebeveynleri de sahneye davet edişi, ‘Zindandan Mehmet’e Mektup’ şiirini okurken bütün salona yaydığı enerji…
Bir genç kız yoluna çıkıp “Sayın Başbakan” demiş:
“Sizden bir istirhamım olacak.”
Erdoğan, bildik taleplerden biri gelecek diye düşünürken genç kız devamını getirmiş:
“Bir şiir okur musunuz lütfen…”
Başbakan Erdoğan, Birlik Vakfı etkinliğinde o kız çocuğunun istediğini yerine getirdi.
Müthiş okudu şiiri müthiş.
¥
Aklıma gelen…
Kemal Kılıçdaroğlu veya Sayın Devlet Bahçeli bu ödül töreninde olsa…
Sevenlerinden biri yoluna çıksa…
Ve bir şiir okumasını istese?..
Devlet Bahçeli nasıl şiir okur?..
Ya Kemal Kılıçdaroğlu?..
Andımızı doğru dürüst okusalar o da kâfi!..
¥
Neyse, her şey güzeldi o akşam…
Sohbet de güzeldi…
Buradan aktarmış olayım, bir de “Selam” ekleyerek:
“Sayın Başbakan; memlekette ulaştırma, enerji, sağlık işleri gayet yolunda gidiyor, ekonomi de 12 yıl öncesiyle kıyaslanamayacak kadar sağlam temeller üzerinde… Bunlar güzel de, sizi canı gönülden seven insanların kahir ekseriyeti, eğitim ve kültür alanında arzu edilen hamlelerin bir türlü yapılamadığı kanaatinde.
Mesela, 12 Eylül nedir, 28 Şubat nedir, hiç bilmeyen bir gençlik var. O gençliği kavrayacak çalışmalar yoktan biraz daha fazla. 12 yıl önce devlet bu işleri yapmazdı ama aslanlar gibi genç yetiştiren sivil toplum örgütlerimiz vardı. Şimdi bir atalet, bir atalet. Evet, her şeyi devletten hükümetten beklememek lazım ama alışılmış bir kere. Bir el atılmasında büyük fayda var. Selamlar.”
¥
İki toplantıdan bahsetmiştik yazı girişinde.
Vuslat Platformu’nun toplantısı da önemliydi.
Başbakan Yardımcısı Sayın Bekir Bozdağ’ın şeref konuğu olarak katıldığı toplantıyı, büyük kısmı Almanya’da yaşayan gurbetçilerimiz düzenlemiş.
Uzun uzun sohbetler edildi.
Dertleşildi.
Gurbetçilerimiz, AK Parti iktidarı döneminde büyük hizmetlere imza atıldığının altını çizerken, “eğitim ve kültür” alanlarındaki çalışmaların yetersizliğine vurgu yaptılar.
Genç yetiştirme meselesi yine gündeme geldi.
Sayın Bozdağ’a bu konudaki endişeler iletildi.
¥
İttifakla kabul edilen bir gerçek; bu dönemde sivil toplum örgütlerinin faaliyetlerinde genel bir “tavsama” var.
“Nasıl olsa kardeşlerimiz iktidarda” düşüncesini yanlış buluruz.
Okulların durumu pek iyi değil, iyi olsa da okul çocuğa yetmez.
Onlara “Doğru”yu sevdirecek rehberler lazım.
Çağın idrakine hitap eden çalışmalar, hizmetler.
Bilgisayar çağının çocuğu, “Bizim bir duamız onların milyon twitinden güçlüdür!” söylemine itibar edebilecek noktada değil.
Eyvallah, söz doğru ama sırrına vakıf olabilmek için eğitim şart!..
(Sözün doğru olması da twit atmamıza engel değil.)
¥
Açılım şart!..
Sivil toplum örgütleri, “Biraz da liyakat sahibi gençleri” iş başına getirerek yepyeni açılımlar yapmalı.
¥
Değişim öyle hızlı ki, “Küçük olsun benim olsun!”la uzun süre idare etmek mümkün değil artık.
Hükümet, eğitim ve kültür alanındaki çalışmalarına ağırlık verecek.
Sivil toplum da üzerine düşeni yapacak.
¥
Eğitim ve kültür hamleleriyle desteklenmeyen yükselişlerin kalıcı olamayacağını akıllarımızdan çıkartmayalım.