Bir rivayete göre AK Parti Sözcüsü, yayında gördüğü bir sunucunun dekoltesinden rahatsız olmuş ve bunu dile getirmiş. Durumdan vazife çıkaran yapım şirketi ve programın yayınlandığı kanal da bu nedenle dekolteli sunucuyu işten çıkarmış.. Eldeki bütün veriler, açıklamalar, gerek kanal yönetiminin gerekse yapım şirketinin açıklamaları aksini söylese de bu algı değişmeyecek gibi görünüyor.. Anlaşılan o ki, tartışmaların odağındaki dekolteli sunucu da bu kopan fırtınadan rahatsız değil.. Neden olsun ki?.. Zira televizyon dediğimiz şey, özü itibariyle entertainment industry’nin lokomotif işkoludur ve bundan beslenir.. Misal bu tartışmalar sayesinde, izleyin bakın, o program geçen haftakinin iki katı daha çok izlenecektir.. Devamla söylüyorum (ki bunda ısrarlıyım) bu nedenle işinden olduğu söylenen sunucu adayının da iş yönünden talihi açılacaktır.. O programda bugün aldığının artık en az 5 katı fazla para kazanacak.. Mesleğin içinde bir kardeşiniz olduğum için güvenin bana.. İşkembe-i kübradan sallamıyorum.. Bu haliyle programı sunmaya devam etseydi, Ayşe Arman’a mülakat vermek için en azından 2 yıl bekleyecekti.. Adını en erken 6 ay sonra öğrenecektik, tipini görsel hafızamıza yerleştirmemiz 1 seneyi bulacaktı.. Bir haftada bakın geldi yerleşti baş köşeye.. Dolayısıyla söz konusu sunucu adayı Hanımefendi’nin bu kopan fırtınayı ellerini ovuşturarak izlediğinden kuşkum yok.. 

YAPILAN YANLIŞTI

Bu bahsi uzatmayacağım. Siyasi sorumluluk taşıyan bir kişinin böylesi konularda yorum yaparken, lafın geldiği gittiği yeri iyi hesaplaması gerekir. Ancak burada hedef tahtasına oturtulan kişi neden Hüseyin Çelik? O mu attı ya da attırdı o sunucuyu işten.. Bütün bu iddiaların doğru olduğunu varsayımıyla söylüyorum (ki başta da arz ettim, doğru olmadığını beyan ettiler) eğer ki Hüseyin Çelik’in bir lafıyla sunucu değiştirmişlerse, o tasarrufta bulunanları neden hiç eleştirmiyorsunuz?.. Elbisesi açıksa eğer elbise değiştirilir, sunucu neden değiştirilsin böyle bir mesele yüzünden.. Hande Yener, ondan daha açık giyinmişti o gece. Ne olacak şimdi Hande Yener’i yollayıp Küçük İbo’yu mu getireceksiniz yerine?.. Dedim ya, tüm bu iddialar doğruysa diyorum bunu. Ki yapım şirketi de, televizyon da bu ayrılığın kıyafetle ilgili olmadığını ısrarla söylüyor.. Her hâl ve şartta bunun hesabını, siyasi iktidara değil de, artık bir zahmet bu kararların altında gerçekten imzası bulunan özel işletmelerin sahiplerine sorsanız ya.. Şimdi benim bu yazım üzerine, Hüseyin Çelik, çıksa bir televizyona; “böyle pespaye bir yazı görmedim” dese ve Akit de benim yazılarıma son verse.. Niye kızayım başkasına? Kim attıysa beni işten ona kızarım doğal olarak..

DEKOLTE VE BAŞÖRTÜSÜ

Bu hatırlatmayı yapmak istemezdim. Ama günlerdir dekolteli olduğu için bir kadının işten çıkarılmasını konuşuyor insanlar.. İşin tam öyle olmadığını anlatmaya çalıştım ama olsun.. Velev ki dekolteli olduğu için bir kadının işten çıkarıldığını düşünelim. Bu ülkede 28 Şubat zulmü başladığından itibaren kadınlar öğrencilikten, memuriyetten atıldı, eşleri askeriyeden atıldı, kınalı kuzularının, çocuklarının yemin törenini izlemek için gittikleri acemi birliklerinin bahçelerinden atıldı, yeğenlerinin düğününe gittikleri orduevlerinden atıldı.. Bunlar da kadındı.. Ve sadece kıyafetleri yüzünden atıldılar. Bir tekiniz böyle yüksek sesle itiraz edebilseydiniz, bugün bambaşka şeyleri konuşuyor olacaktık. Kalın sağlıcakla.