Christopher Nolan'ın Başlangıç (İnception) filmi, rüyada fikir çalma ve aşılama üzerine nefis bir film.

Bu filmin rüya ile ilgili iddialarını, aynen sinema filmlerine uyarlamak mümkün. Film seyretmeyi, rüya görmek kabul edersek, seyir esnasında, bilinçaltımız saldırıya açık hale geliyor. Ancak, filmde verilen örnekde olduğu gibi (Fischer'in bilinçaltı) bilinçaltı korunmaya alınmış ise bu saldırı geri püskürtülüyor.

Nasıl anlatayım diye düşünürken, düşüncelerimi ifade etmemi kolaylaşdıran bir yazıya rastladım. Önce, eski bir yazımı hatırlatmak istiyorum.

 "1453 Gulyabanilerin Saldırısı" ve "Zulüm, 1453'de Başladı." başlıklı yazımda, ilk ifadenin, Yüzüklerin Efendisi kitabının yazarı Tolkien'e; ikincisinin ise bir gezi eylemcisine ait olduğunu yazarak, "Tolkien'in de   gezicilerin de 1453 yılı için aynı şeyi hissetmeleri ilginç değil mi?" diye sormuşdum. Yazının muhtevasında, Yüzüklerin Efendisi filminde, orglar ile Müslüman Türkler'in kastedildiğini; "Zulüm, 1453'de başladı" ifadesinin, kitabın yazarı Tolkien ile filmin yönetmeni Peter Jackson'un başarısı olduğunu ifade etmişdim. Ayrıca, içimizdeki haçlıların bir bir ortaya çıkmaya başladığını da eklemişdim.

Yoruma dayalı yazılarımda, "ya aksi ispat edilirse ya abartmışsam" diye endişeye kapılırım. Bu yazımda da yüzdesi az da olsa endişe payı vardı. "Batılıların bizlere sinema rüyası içerisinde fikir aşıladıklarına dair bir ispat göster Allah'ım" diye kabul edilmiş bir duam olsa ancak bu kadar olur.

"Gezi’nin ve ODTÜ’nün ağaçları, Tolkien’in, Yüzüklerin Efendisi’nin Entleri yani Ağaçların Çobanları gibiler: Erdemli ve Bilge, aynı zamanda da güçlü."

Bu ifadeler, Milliyet yazarı Fuat Keyman'ın son yazısından alıntı.

Fuat Keyman'ın bahsetdiği ağaçlar, yani entler, filmde orglara karşı savaşıyor. Bu durumda gezi direnişinin karşısında olan halk, orglar olmuş oluyor. Fuat Keyman, Yüzüklerin Efendisi rüyasını görmüş ve rüyada fikir aşılanmış birisi besbelli.

Peki, Keyman ile aynı rüyayı görüb  bilinçaltını korumak nasıl mümkün oluyor?

İşte burada, sağlam bilgi, sağlam iman, sağlam ülkü devreye giriyor. Bunlara sahib bir insanın, Yüzüklerin Efendisi'ni seyredib Tolkien'in zırvalarına kapılması mümkün değil.

Gençlerin gezi eylemine neden bu kadar ilgi gösterdiği konuşulduğu zaman,  daima, "Farkında değiller, orglarla savaşmaya gitdiklerini zannediyorlar." diyorum. Bazen gülenler oluyor. Çok film seyrediyorum ya... Keyman, beni haklı çıkardığı için  müteşekkirim.

Fuat Keyman ile Tolkien'in aynı şeyi hissetmeleri ilginç değil mi?