Dün gazeteler, yasa dışı yollardan elde edilen gelirlerin de vergilendirilmesi konusunda çalışma başlatıldığını yazdı.. Bu benim için yeni bir bilgi.. Çünkü bugüne kadar kazanç hangi yolla elde edilmiş olursa olsun vergilendiriliyor diye biliyordum.. (vergi usül kanunu 9.madde: Vergiyi doğuran olayın kanunlarla yasak edilmiş bulunması mükellefiyeti ve vergi sorumluluğunu kaldırmaz) Demek ki öyle değilmiş.. Bizde temel üç vergi toplama yöntemi var; kazançtan, harcamadan veya servetten.. Merakımı mazur görün. Harcama yaparken aldığınız bir kazağın parasını öderken, esnaf size; “abi çalmışsın sen bu parayı, senden KDV kesemeyiz” diyor mu? Vergi kanunu ve vergiye esas görüşler çok açık ortaya koyuyor ki, kriminal vakalar, vergi toplayan merciyi ilgilendirmez.. Uyuşturucu kaçakçılığından kazandığın parayla aldığın arabanın vergisini alıyor devlet. Ayrıca senin uyuşturucu kaçakçılığın için polisi, savcısı, yargısı neyse gerekeni yapsın. Ve ben bugüne kadar böyle olduğunu zannediyordum. Meğer uygulanmayan yerler varmış. Hem garip-gurebanın parasını çalsınlar, hem zevk-sefa içinde yaşasınlar hem de onların vermediği vergiyi biz ödeyelim. Öyle olmuyor.. Türkiye’deki illegal faaliyetlerin toplam büyüklüğünün 20 milyar dolar civarında olduğu söyleniyor.. Taklit marka sahte parfüm ve saat gibi kalemlerden akaryakıt kaçakçılığına, sigara kaçakçılığından insan kaçakçılığına kadar pek çok alanda yasadışı faaliyet yapılıyor bu ülkede.. Ve elbette bu yasadışı faaliyetten elde edilen gelirin vergilendirilmesi çok önemli bir açığı kapatacak.

HAYIRSEVER ALÇAKLAR

Hazır vergiden söz açılmışken, eskiden beri çok taktir ettiğim bir uygulamadır okul, yurt, hastane yapıp vergiden düşme işi.. Ancak biz artık zaten büyük bir devletiz. Kendimiz okul hastane, yurt, cami falan yapabiliriz.. Yok ille de bağış yapmak isteyen var. Elbette yapsın. Vakfiye bizim kültürümüzün temel değerlerindendir.. Ama bunu başka bir amaca dönüştürmesin kimse.. Bağış olsun diye bir hayırsever işadamı, okul yaptırmak istiyorsa, yaptırsın devlete teslim etsin, giysin ceketini gitsin. Bu çok taktire değer bir davranış olur. Ama adam alçağın teki. Sahtekar. Dolandırıcı, Her türlü filmi çeviriyor. Vergi borcu da boyunu aşmış. Gitmiş dağın başında arsanın da amelenin de ucuz olduğu bir köyde derme çatma bir okul yapmış. Bir de tabelasına adını yazmış. Devlet de bu adamın vergi borcunu düşürüyor. Böylece sahtekarın teki; hem hayırsever gibi yutturuyor kendini vatandaşa hem ismi bir okulun tabelasında itibar kazanıyor hem de alacağımız parayı alamıyoruz. Bu meseleye biraz daha dikkat etmek gerektiğini düşünüyorum..
****
SANSÜRLESEN OLMAZSANSÜRLEMESEN OLMAZ

Olur olmaz yerlerde soyunmalarından tanıdığımız dünyanın en lüzumsuz ve en ilkesiz hareketi Femen, Türkiye’de de üstünü başını açacak kızlar aramaktaymış meğer.. Biz bundan aranan kız bulununca haberdar olduk.. Bir gazeteye verdiği mülakatta, zaten çıplak modellik yaptığını söyleyen bir genç kızımız, bu işe gönüllü olduğunu hemen protestoya başlayacağını ilan etmiş.. İlk pozunu da vermiş.. Türk Bayrağı gibi desenlediği göğüs kısmının altına “savaşa hayır” yazmış sokak ortasında fotoğraf çektirmiş.. İnsanı iki arada bir derede bırakıyorlar. Şimdi sokak ortasında soyunan bir kadın dünyanın her yerinde haberdir. Bunun tartışması yok.. Yalnız kamu ahlâkı gereği, soyunduğu yerler mozaiklenerek verilir.. Bu Hanımefendi’nin mozaiklenmesi gereken yeri olduğu gibi Türk Bayrağı.. şimdi böyle versen olmayacak, mozaiklesen diyecekler ki; “bak Bayrağımız’a tahammül edemediler”.. Ne yapsan elinde kalıyor anlayacağın.. Kalın sağlıcakla.