Faruk Köse

Faruk Köse

Sarıgül muhabbeti ve CHP zihniyetinin pisliği

Sarıgül muhabbeti ve CHP zihniyetinin pisliği

Bizim cenahta bir “Sarıgül muhabbeti” aldı başını gidiyor. Sarıgül ile ilgili olumsuzluklar servis edilmeye başlandı. Aralarında “yolsuzluk-rüşvet” türünden iddialar da var. Yayınların maksadı belli: Sarıgül’ün “kredisini/itibarını” ve “kredibilitesini/güvenilirliğini” düşürmek. Böylece “İBB Başkanlığı” seçimlerinde olası bir “halk teveccühü”nün önüne geçmek.

Tamam, “iftira etmemek” ve “adaletten ayrılmamak” kaydıyla bu tür “karşı propaganda” hamleleri yapılabilir. Eğer iddialar doğruysa, “böyle biri”nin İstanbul’un başına belâ edilmemesi adına bu tür yayınlar aynı zamanda bir “toplumsal hizmet”tir.

Ancak bu arada, başka bir hususu gözden kaçırmamak lazım. Sarıgül siyasete yeni atılmış biri değil, “politika gündemi”nde yıllardır varolan bir isim. Eğer doğruysa, “iddia edilen olumsuzluklar”ı CHP’den aday adayı olmadan önce yapmıştır. O halde, niçin bu zamana kadar bunlardan söz edilmedi de şimdi gündeme taşınıyor? Sadece “toplumsal hizmet” için mi?

Meselenin “toplumsal hizmet” boyutu elbette vardır ve önemlidir de, bence bir başka sebep de “Sarıgül’ün İstanbul’u alacağına dair duyulan endişe”dir. Bu tür yayınlar, bu “endişeyi giderecek altyapı hazırlıkları” için de yapılıyor olsa gerek.

Ancak dikkatinizi çekmeliyim, CHP mevcut zihniyetini taşıdığı müddetçe, değil “Sarıgül”, halkın sevdiği Çankaya’daki “Gül”ü de koysanız CHP listesine, bu millet bu CHP’ye kendini teslim etmez.

Zira CHP, kısmi etkileri olsa da, öyle şahıslarla biçim alan, politika belirleyen/değiştiren, kulvar gözeten, yol takip eden bir parti değil. CHP, bu “milletin kimlik ve kişilik değerleri”ne karşı örgütlenmiş bir “Laik-Kemalist güruh”un temsilcisi olarak faaliyettedir ve 1923-1950 Türkiyesinin diriltilmesine adanmıştır. Bu çizgisinden ayrılması da olası gözükmüyor.

O halde, kimi listeye koyarlarsa koysunlar, bu milletin, iktidarını böyle bir CHP’ye teslim edeceğini düşünmek, evvela “millete güvensizlik” anlamını taşır. Zira millet ne yapacağını bilir; “boş laflar”la, “vitrin malzemeleri”yle, “yaldızlı vaadler”le yönlendirilme aşamalarını çoktan geride bırakmıştır.
Dikkat çektiğim “CHP zihniyeti”ne dair dünkü ve önceki günkü yazılarda bazı tablolar sunmuştum. Görüleceği üzere, eskisiyle-yenisiyle, her kademedeki yöneticisiyle CHP, hâlâ kendini Türkiye’nin “kurucu sahibi” olarak görüyor; “millete rağmen”ci duruşundan bir şey kaybetmemiş, “sosyal gerçeklikler”le bağdaşmayacak işlere imza atıyor. Mesela bunlardan biri, CHP’li eski milletvekili Canan Arıtman’ın bir TV programında ettiği laflar...

Diyor ki:
“Başı türbanlanmış bir bebekle reklam panolarına resim çektirdiniz. Bebek, başı türbanlı. Ondan sonra biz bu ülkede çocuk tecavüzlerinin niçin bu kadar çok arttığını konuşuyoruz. Bir kız çocuğunun başını türbanla bağlarsanız ona kadın kimliği vermiş olursunuz. Onu çocuk olarak görmediğinizi söylüyorsunuz. Ben bilim insanıyım. Bir çocuğun başını bağlamak onu çocuk olarak görmemektir. Onu kişi olarak görmektir, onu kadın olarak görmektir. O nedenledir ki bu ülkede çocuk tecavüzleri artmaktadır.”

Gördünüz mü “CHP zihniyeti”ni? “CHP’nin bilim insanları”nın “bilimsel görüş”leri böyle işte. “Çocuk tecavüzleri”nin artmasının sebebini başörtüsüne bağlayacak kadar çirkefleşen bu zihniyeti, Sarıgül değil kim gelirse gelsin, bu millet başa getirmez.

Bu rejimi kuran parti CHP’dir. Rejimi kuran CHP, devrimleri “silah ve yargı zoru”yla yerleştirdi. Bunu yaparken milletin “sosyal ve kültürel değerler”ini imha etti. Ahlâk ve maneviyat adına hiçbir şey bırakmadı, yok edebildiği kadarını yok etti. Toplumun kimliğini söküp atan CHP zihniyeti, ona Batı’dan kopya ettiği kimliği dayattı.

Afişte “başörtülü çocuk resmi”ne karşı çıkan zihniyet, TV’lerde, gazetelerde, reklamlarda “çocuk objeler”in nasıl ahlâka yaraşmayacak şekilde kullanıldığını, “Lolita” yarışmalarını yok sayıyor!.. Ancak, ahlâksızlık üzerine kurduğu sosyal-kültürel yapının biçimlendirdiği ahlâk ve maneviyattan yoksun toplum içinde, azgın ve sapık bir güruh yetiştirmeyi başarmış görünüyor! Zaten CHP’nin başardığı tek şey bu: Toplumu özünden koparma ve ahlâksız bir nesil yetiştirme başarısı...

İşte çocuk tecavüzleri de, başka türlü pislikler de CHP’nin ürettiği bu aslından-özünden koparılmış, yozlaştırılmış, “ithal kimlik”le yetiştirilmiş “sapık nesil”in yaptığı “kirli işler”dir.

Ama ne yapıyor CHP zihniyeti, kendi pisliğini tutup müslümanların üzerine atıyor; üstelik de “namus ve ahlâk sembolü başörtüsü”nü, “çocuk tecavüzü” gibi bir namussuzluğun, ahlâksızlığın, sapıklığın sebebi olarak gösteriyor. Bunu aklınız alıyor mu?

Millete güvenin ve Sarıgül’den ötürü endişe etmeyin. Elbette varsa pisliklerini sayıp dökmeden olmaz da, bunu telaşa vardırmanın gereği yok. Zira bu müslüman millet, bu CHP zihniyetine, listeye kimi koyarsa koysun, avans vermez.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Faruk Köse Arşivi