Bir de helâllik isterse Muhterem Bahçeli!..
Marmaray açılımı, Meclis içi muhalefet partileri ile iktidar partisi arasındaki mesafenin ne denli açık olduğunu da gösterdi.
İktidar partisinin dev hamlelerle öne çıktığı günlerde, CHP kanadında, “Fırsatını bulduğunda Kılıçdaroğlu’nu devireceğini” açıkça ortaya koymuş bulunan Sarıgül’ün partiye dönüp dönmeyeceği tartışılıyordu.
ABD Büyükelçisi tarafından otel odasında iki buçuk saat boyunca ağırlanan Kemal Kılıçdaroğlu’nun direnci kırılırken, Baykal kanadından Sarıgül’ü “rüşvetçilikle” suçlamaya kadar varan sert (ve üzücü) çıkışlar geliyordu.
•
CHP’de kimin eli kimin cebinde belli değil; önde gelen CHP’li “kadın”lardan bazılarının da “akıl”ları hayli karışık.
O kadar ki, son zamanlarda her kürsüye veya ekrana çıktıklarında ya öpüşmeden, ya dar pantolondan- tecavüzden filan bahsetmekteler.
Kimileri de, “Kız ve erkek öğrencilerin aynı yurtta ve hatta aynı ranzada öğrenim görmelerine engel olan çağdışı zihniyete” işaret ediyor!..
AK Parti dev hamlelere imza atarken CHP’nin bazı önemli isimleri belden aşağı işlere kilitlenmiş durumda!..
Anamuhalefette vaziyet bu.
BDP’yi ‘filan’ hiç saymıyorum…
MHP’nin durumu da ilginç; Muhterem Bahçeli, dünkü grup toplantısında Marmaray açılımından bahsederken son derece çarpıcı ifadeler kullandı:
“(…) bu projenin bugünkü noktaya gelmesinde partimizin hükümet ortağı olduğu ve siyasi sorumluluk taşıdığı 57. Cumhuriyet Hükümeti’nin büyük bir payı vardır. Bilhassa Ulaştırma Bakanlığının partimizin görev sahasında olmasından dolayı, bu projenin olgunlaşmasında bizim katkımız asla ihmal edilemeyecektir. AKP iktidara gelmeden söz konusu projenin etüt, fizibilite, mühendislik ve ön inşaat ihalesini zaten yapmış ve bu konudaki kararlılığımızı göstermiştik. Marmaray Projesi için lazım gelen krediyi biz temin etmiş ve 25 Temmuz 2002 tarihinde de ihaleye çıkmıştık. İktidar süremiz yetmediği için doğal olarak bu projenin açılışını yapmak bize nasip olmamıştır. Buradan Marmaray Projesi’nde emeği geçen ve 57. Cumhuriyet Hükümeti’nde partimizi temsilen görev alan Ulaştırma Bakanlarımız Sayın Enis Öksüz’e ve Sayın Oktay Vural’a, bizden önceki hükümetlere ve bürokratlarımıza teşekkür ediyorum.”
•
Evet Muhterem Bahçeli’nin Marmaray açılımına ilişkin sözlerini verdik.
Kendileri, Başbakanlığı ellerinde olduğu halde Demokratik Sol Parti Genel Başkanı Bülent Ecevit’e vermek suretiyle bir yerinde yer aldıkları 57. hükümet döneminden pek bahsetmezlerdi.
Hele, Enis Öksüz gibi o dönemde açıkça “harcanan” değerleri ağızlarına bile almazlardı.
Marmaray sağolsun, Enis Öksüz gibi bir değerin kıymetini hatırlatmış oldu Sayın Bahçeli’ye.
Bilmiyorum, bu vesileyle kıymetini bilemediği diğer ülkücüleri de hatırlar mı?
Bugün Muhterem Bahçeli tarafından övülen Enis Öksüz, içinde MHP’nin de bulunduğu 57. hükümetin bu ülkeye verdiği zararları açık yüreklilikle ortaya koyan bir devlet adamıdır.
Kendisiyle gerçekleştirdiğimiz söyleşide dile getirdiği şu sorular bakın ne anlamlıdır:
-Sayın Bahçeli; idam cezasının kaldırılmasını sağlamak için MHP’li 5 komisyon üyesini çekmediniz mi? Böylece APO’nun idamını önlemiş olmadınız mı?
-Bülent Ecevit, Rahşan hanımın ülkücülere yönelik yenilir yutulur olmayan hakaretlerine sesini çıkartmazken; Ali Güngör’ü, Ecevit’i eleştirdiği için partiden atan siz değil misiniz ?
-Türk Kurultayı’nda demir dövmek yerine, dava arkadaşını döven anlayışa nasıl güvenelim? Sadi Somuncuoğlu’ndan, Ali Güngör’den, Enis Öksüz’den ne istediniz?
-Tayyip Erdoğan’la yan yana yürümeyi içine sindiremeyen siz, “ABD’nin tahsilat memuru denilen” Kemal Derviş ile aynı yolda yürüdüğünüz için pişman değil misiniz?
•
Evet, Enis Bey’in o günlerle ilgili kırıklıkları var. Muhterem Bahçeli, Enis Öksüz Bey’i arayıp helâllik isterse, Marmaray açılımı taçlanır!..