DEPLASMAN Kayseri... Yani mükemmel bir stadın içinde seyircisi olmayan bir takıma karşı. Hemen belirteyim; yazık olmuş o harcanan paralara... Madem ki maça gitmeyecektiniz, o halde neden stada karşı çıkmadınız? Bu sezon iki takım olmasına rağmen bu fotoğraf Kayseri şehrine hiç yakışıyor mu?

Maça geçelim mi? Beşiktaş’ta Atiba gibi bir oyuncunun, joker gibi nerede eksik varsa orada kullanılmasını Biliç’e soracak bir sorumlu yok mu? Atiba bu takımın temel direğidir. Dolayısıyla da bu sistemin en hayati yeri ön liberonun tek ve vazgeçilmez elemanıdır. Ama gelin görün ki, sağ bekte, sol bekte kim eksikse Atiba orada yama... Haftaya da sol bektir, şimdiden söyleyeyim... Motta cezalı ya... Sivok-Ersan sanki artık oturdu gibi...

Ama Atiba’nın bölgesinden inen Kayserispor darbeleri acaba ne kadar dikkate alındı ya da alınacak, bu da merak konusudur. Veli, Oğuzhan ikilisinin Fernandes ile uyumları, işbirliği yapmalarındaki eksiklikler formunu kaybeden Gökhan ve Olcay yüzünden de kaynaklanıyor. Almeida elinden geldiği kadar duvar olabildi. Yerine giren Eneramo da öyle. Bir de gol attı üstelik. Beşiktaş’ın son bir iki maçtır kesilen uyum gösterileri bu maçta biraz ortaya çıktı ama bu defa da rakibe bol pozisyon ve kolay top kullanma şansı sunuldu. Yani bir yeri tamir ederken, başka bir yerde yara açmak da buna denir ancak. Şayet istifa etmiş olan Prosinecki, hem Jaja, hem de Nobre saçmalığını ya da lüksünü sahaya dizmeseydi sanırım sık sık gelen Kayserispor tehlikeleri Tolga’nın maç performansını ciddi şekilde etkilerdi. Tolga’nın transferinin Atiba ile birlikte en olumlu adım olduğu Kayseri’de de ortaya çıktı.

Beşiktaş bu üç puanla nefes aldı diyebiliriz. Ancak Atiba direği yerinde olmadıkça rakiplerin atakları, ya da tehlikeleri giderek artacaktır. 3-0 kazanılmış bir maçtan sonra bunları yazacak kaç kişi bulursunuz? Hani bir kaç okur neden kritikler bir gün geç yapılıyor demişti ya... Bir cevap olsun. Kimsenin yazmadığını yazmak önemlidir. Zamanı değil...