Çok kritik Çarşamba(!)
Başlığımın son kelimesini neden parantez içine alıp, bir de ünlem kondurdum diye düşünebilirsiniz. Şunu vurgulamak için; hem Galatasaray, hem de Fenerbahçe için olduğu kadar, ülke futbolu için de zor bir geceye geldik…
Şayet iki temsilcimiz de Şampiyonlar Ligi gruplarına kalamayıp, UEFA’ya sarkarlarsa önce ülke puanı sıkıntı olur, sonra da kendi puanları konusunda çok ciddi kayıplara uğrarlar. İşte bu yüzden bu gece çok önemli bir gece…
önce son şampiyondan başlayalım… Galatasaray’ın, iyi bir savunması olan ve takım oyununda her zaman bir ekol görüntüsü veren Rumen Steau Bükreş karşısında gol atıp atamayacağı, herkes kadar benim de büyük merakım doğrusu… Hakan Şükür’le yollarını sorumsuzca, ve yazmaya bile içimin el vermediği sebeplerle ayıran Galatasaray, acaba neyine güvendi de, Şampiyonlar Ligi son ön elemesine uç adamsız girmeyi göze aldı? Nonda asla bir uç adamı değil… ümit de orada oynatılırsa çabuk yıpranır… Eh para da olmadığına göre iyi bir uç adamı da alınamayacak, o halde bu ne biçim mantıktır ? Acaba genç teknik direktör Skibbe’nin elinde sihirli bir değnek mi olduğunu sandılar? Düşünebiliyor musunuz, Galatasaray takımı geriden oyunu iyi kuruyor, orta alanda çeşitlendirebilip, rakip ceza alanına kadar inebiliyor ama orada Arda’nın, Hasan’ın veya duran topta bir geri bloğu elemanın patlamasına bakıyor. Galatasaray uzun bir zamandan beri 2000 yılının havasını bulamadı. Bu yüzden de UEFA’daki puan torbasının dibi delindi. Seri başı olamayıp, aslanların ağzına bırakıldı. Siz takım olarak kendi evinizde önemli oyuncuları olan bir Rumen takımını en azından iki farklı yenemezseniz, geçmiş olsun derim… Sizce bu mümkün mü? İnşallah ben yanılırım da Galatasaray geceyi parlak bir zaferle kapatır.
Sonra gelelim Fenerbahçe’ye… Tabii ki Galatasaray’a göre daha bir hücum gücü var… Her şeyden önce elinde iki, hatta üç gol kralı var. Semih ve Guiza ‘nın işbirliği Fenerbahçe’ye gol yollarını kolay açtırıyor. Ancak ne var ki, üçüncü gol kralı Alex, sistem içinde ağır kalıyor… Hem de savunmaya dönüşte bunu yaptığından tek ön libero Selçuk’u da zor durumlara atıyor… Partizan asla bir MTK değildir… En azından iki üç futbolcuya benzer adamı vardır. Bence Emre, bu maçta Alex’in yerini almalıdır… Böylece Selçuk’la en öndekilerin arası daha oyunun ikin yönünde de daha çabuk dolar. Savunma bu defa biraz zorlanacaktır. özellikle duran toplarda dikkatli olmak gerekir… Kazım’la Uğur’un kanatlardaki işlevlerini büyük bir ciddiyet içinde yapmaları gerekir. Gökhan ve Carlos’ın çıkışları rakibin savunmadaki çekiliş biçimine göre ayarlanmalıdır. öyle her topa, kontra tehlikesi dikkate alınarak, çıkılmamalıdır.
Toparlarsak, Fenerbahçe deplasmanda olmasına rağmen, rövanş için Galatasaray’a oranla daha iyi bir sonuç alabilecek gibi görünüyor. Ama yine de çok dikkatli olmak gerekir. Aragones’in deneyimi Skibbe’nin bu öğedeki durumdan çok olduğundan, Fenerbahçe lehine bir çentik daha atalım. Galatasaray ise yedek zenginliği açısından Fenerbahçe ‘den biraz önde duruyor ama gol işi ne olacak ?
İki takımımızın da gruplara kalması gerekiyor… O zaman tadından geçilmez…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.