Geçenlerde Fethiyesporlu futbolcular sahaya, üzerlerinde “Yüce Atatürk” yazılı formayla çıktılar. Türkiye Futbol Federasyonu, kulübü, bu nedenle disipline sevk etti.. Bunun üzerine çeşitli emsaller gösterilmeye başlandı.. “Hangi futbolcu bugüne kadar hangi toplumsal, sosyal, siyasal içerikli mesaj verdi de başları derde girmedi, bu Fethiyespor, Atatürk ile ilgili mesaj verdiği için başına bunlar geliyor” gibi.. Doğrusu ben bu tarz bir propagandanın, futbol disiplin hükümleri uyarınca suç teşkil ettiğini de bu vesileyle öğrendim. Çok ilgili olmadığım için maçlarda başkaca böyle işler yapılıyor mu, pek bir bilgim yok. Amma bazı futbolcuların R4bia işareti yaptıklarını vesaire gördüm.. Hayatını kaybeden önemli birinin anısına ya da büyük bir afet sonrası çıkılan ilk maçta, forma renginin değiştiğini veyahut en azından siyah kol bantlarıyla sahaya çıkıldığını da biliyorum.. Bunlar hakkında bir disiplin soruşturması yapılmadığını sanıyorum..

ATATÜRK DÜŞMANLIĞI MI?

Ama bu, “konu Atatürk olunca” diye indirgenecek kadar basit değil.. Örneğin Atatürk özel ödülünü reddettiği için, Kemalistlerce “Çirkin Zenci” ilan edilen Nelson Mandela’yı anan sözlerin yazılı olduğu formalarla sahaya çıkan futbolcular hakkında da disiplin soruşturması başlatılmış.. Demek ki sadece Atatürk’ü sevenler değil (öyle olmadığını düşünsem de) “Atatürk Düşmanları” da bu “garip” uygulamadan payını almış.. (Eboue ve Drogba)

FETHİYESPOR SUÇ OLDUĞUNU BİLİYORMUŞ

İşin bir başka tarafı daha var.. Uygulamanın ya da prosedürün saçma olduğu kadar üzerinde durulması gereken tarafı da şu; Fethiyespor bu anmayı neden yaptı? Dedim ya maç izlemediğim için, bu meseleleri hep olay olduktan sonra geriye doğru giderek buluyorum. Dolayısıyla sıcağı sıcağına yakalayamıyorum hadiseleri.. Ancak benim bu tembelliğim kimi zaman işe de yarıyor.. Böylece yaşananları analitik olarak yorumlayabiliyorum.. Neyse geriye doğru gittiğimde öğrendim ki, Fethiyespor, 24 Kasım’da da; “Başöğretmen” yazılı t-shirtlerle çıkmış sahaya ve ihtar almış.. Bu bilgiyi neden verdim? Fethiyespor’a, bu yaptığının doğru olmadığı söylendiği halde, herhangi bir şeyin sene-i devriyesi olmamasına, herhangi bir anma programına denk gelmemesine rağmen bu yazıyla çıkmasının bir sebebi olmalı.

TUZAĞA DÜŞMÜŞ OLABİLİRSİNİZ

Belki bilerek belki de tuzağa düşürülerek ama bir şekilde Atatürk ismi üzerinden bir kamplaşma bir kavga ortamı oluşturulmasına dönük plan var gibi geliyor bana.. Bu tür meseleler konusunda deneyimsiz olan Fethiyespor yetkililerine, ivedilikle Ergenekon İddianameleri’nin ilgili kısımlarını okumalarını öneririm.. Tribünlerin nasıl kontrol edildiğini, spor organizasyonlarının derin yapılarca nasıl kullanıldığını bilirlerse, benim bugünkü kaygılı yazımı daha iyi anlarlar..

BU TEZGAHI TFF BOZAR

Bu tezgahı bozabilecek olan ise çok açıktır ki, Türkiye Futbol Federasyonu.. Meseleyi gündeminden çıkarır ve bir iki kez daha böyle bir hadise yaşandığında görmezden gelirse sorun bir-iki gün içinde hallolur.. Yok eğer buradan kulübe 1 TL’lik bile ceza verirse, kavganın başlamasına yardımcı olur, ateşi körükler.. Bu tür oyunları boşa çıkarmanın en evrensel ve etkili yolu, görmezden gelmektir.. “Atatürk, fikren ya da siyaseten hatta uygulamaları bakımından eleştirilse de, saygıyla ve rahmetle andığımız bir liderdir. Arkadaşlar da (alakasız bir gün olmasına rağmen) anmak istemiş.. İyi de yapmış..” derse Federasyon, bu kavga başlamadan biter.. Kalın sağlıcakla..