Bütçe maratonu bugün başlıyor.. Ve siyasetin kendince meşru gördüğü ancak gayr-ı meşru olduğu tecrübeyle sabit TBMM’yi kilitleme operasyonu için de düğmeye basıldı.. Öğrendiğimize göre, CHP 2 bine yakın BDP ise 500 civarında önerge hazırladı.. 11 gün sürmesi planlanan bütçe görüşmelerinin bu önergelerle kilitlenmesi öngörülüyor.. Kendilerince meşru bir hakkı kullandıklarını zanneden beyefendiler bilmezler. Ama biz arz edelim.. Bütçe, “devlet” dediğimiz bu soyut aygıtın temel direğidir.. Siyasetin ana atar damarıdır.. Varlık nedenidir.. 16. Yüzyıldan bu yana, devletin vergileri toplama ve topladığı parayla hizmet sunma dengesi olarak adlandırılan bütçe, özgürlükler, temel hak ve hürriyetler, demokrasi gibi siyasetin ana aksını oluşturduğu söylenen kavramların da içini doldurur aslında.. Vergi toplama hakkının parlamentoya verildiği 1215 tarihli Manga Carta Libertatum (Büyük Özgürlük Fermanı) tarihe de, ilk özgürlük ve demokrasi belgesi olarak geçti biliyorsunuz.. Neden? Çünkü ilk kez krallıkla idare edilen bir ülkede kral, kendi iradesiyle yetkilerini paylaşma yolunu tercih etti.. Dolayısıyla dünyada, özgürlük ve demokrasi savaşının ilk adımı, “budget” ya da “balance” dedikleri bütçe müzakereleri ile başladı.. Bütün büyük devrim, dönüşüm, reform, meşrutiyet gibi siyasal dönüm noktalarına baktığınızda en açık şekliyle bütçe düzenlemelerini ve vergilerle yatırımların şeffaflaşmasını göreceksiniz..

SEÇMEN HESABINI SORACAKTIR

Oysa demokrasinin olmazsa olmazı sayılabilecek bir bütçe görüşmeleri daha kısır siyasi kavgaların gölgesinde başlıyor.. MHP, içinde “Kürdistan” ifadesi geçen metinler üzerinden bir kavga vermenin derdinde, BDP’nin derdinin ne olduğu belli değil, CHP zaten bildiğiniz gibi.. Parlamentoyu kilitleyeceklermiş.. Yakın siyasi hafızamız bize MHP’nin böylesi durumlarda demokratik parlamenter sistemin işlemesi yönünde pozisyon aldığını hatırlatıyor.. Bugün de benzer bir tutum içine girebilir ve CHP-BDP ittifakının bu anlamsız oyununu bozabilir gibi geliyor bana.. Ancak her ne olursa olsun, böylesi önemli müzakerelere sahne olacak olan Parlamento’da sahnelenecek piyesin, yerel seçimlere yönelik bir çalışma olduğunu da seçmen görecektir.. Akıllı davranıp, seçmen nezdinde “fırsatçı” konumuna düşmek istemiyorlarsa, bu “önerge” komedisini başlamadan bitirmeliler.. Aksi halde faturayı kendileri öderler..

¥

KASETLERİ BOŞA ÇIKARIN

Bugün bu meseleyle ilgili sadece birkaç cümle yazacağım. Umarım daha sonra daha geniş yazılar yazmak zorunda kalmam..

Video paylaşım sitelerine birer-ikişer kasetler düşmeye başladı.. Allah’tan korkan, kuldan utanan bu kasetleri izlemez.. Öncelikle onu söyleyelim.. Ama asıl dikkat etmemiz gereken başka bir tarafı var işin.. Tıpkı MHP’nin 11 kurmayını siyaset dışı bıraktığı tıpkı CHP’nin efsane genel başkanı Deniz Baykal’ı tasfiye ettiği gibi kasetlerin dizayn amacıyla kullanılmasının önüne geçilmesi gerekiyor.. Bu çok net.. Bakın İstanbul’da bir ilçe belediye başkanının, sırf bu nedenle aday adayı olmadığı söyleniyor. Bilakis keşke sırf bu nedenle aday adayı olsaydı ve genel başkanı tarafından da aday gösterilseydi keşke.. Keşke bu operasyonu yapanların amaçlarına ulaşmasına izin verilmeseydi.. Bundan sonuç aldıklarını gördükçe doğru-yanlış kafalarına göre operasyona devam etmelerinden korkuyorum. Buna izin vermeyin. Kalın sağlıcakla.