“S-O-S”in uluslararası yardım çağrısı olduğunu hepimiz biliriz.

Ancak ben ulusal bir yardım çağrısı için bu başlığı seçtim.

Ülkemizdeki bir feryadı sizlere ulaştırmak için tercih ettim.

Bütün çabam, sıcaklıkların eksi dereceleri gösterdiği bu günlerde ihtiyaç sahibi misafirlerimizin sesini siz duyarlı yardım severlere duyurmak. 

Yaklaşık altı yüz bin Suriyeli kardeşimizden yarısına yakını çok zor şartlar altında kendi imkânları ile hayatını sürdürmeye çalışıyor. Şimdilerde, Sizlerden gelecek en küçük katkılar bile onlar için her zamankinden çok daha kıymetli.

Hangi İllerde Daha Ziyade Yardıma İhtiyaç Var

Bu insanlar daha çok Hatay, Şanlıurfa, Gaziantep, Kahramanmaraş, Osmaniye, Adıyaman, Mardin, Adana, Kilis ve Malatya civarlarında yerleşmiş durumda. İstanbul ve diğer büyük şehirlerimizde yaşayanlar da var.

Ancak yardıma ihtiyaç duyanların yoğun şekilde yaşadığı yerler olarak, Kahramanmaraş, Hatay, Şanlıurfa, Gaziantep, Kilis ve bu illere komşu merkezleri sayabiliriz.

Nelere İhtiyaç Var

Burada konu edilen ihtiyaç sahipleri, kayıt dışı olarak ülkemize gelen daha ziyade fakir Suriyeli kardeşlerimizden oluşuyor. Sayıları iki yüz binden fazla ve çoğu, çocuk ve kadınlardan müteşekkil.

Birkaç aile aynı ev veya daha ilkel barakaları paylaşmak zorunda olduğu için, öncelik sırasına göre; ısıtıcılar (soba vb.), yatacak eşyası (yatak, yorgan, battaniye vb.), giyecek (kışlık elbise ve ayakkabı) ve yiyecek maddesine ihtiyaç duyuluyor.

Yardımlar Nasıl Ulaştırılabilir

Bahsedilen il ve çevrelerinde, başta müftülükler ve belediyeler olmak üzere, bu işle iştigal eden sivil toplum örgütleri veya vakıf ve dernekler aracılığı ile yardımlarınızı ulaştırabilirsiniz.

Hatta, ailece de bu yardım kervanına katılabilirsiniz. 

Mesela, eğer bu illere yakın mesafede iseniz, arabanızı ihtiyaç duyulan malzemelerle doldurarak, ailece o yöredeki size yakın bir hayır kurumuna ulaşarak, yardımınızı bizzat ulaştırabilirsiniz. Böylece hem yardımınızı gönül rahatlığı ile ulaştırmış, hem de çocuklarınıza yardımlaşma ve kardeşlik ruhunu aşılamada canlı bir uygulama yaşatmış olursunuz.

Yardımın Mükâfatı

Allah (cc) buyuruyor ki, “İman edip de Allah yolunda hicret ve cihad edenler, (hicret edenleri) barındıran ve yardım edenler var ya, işte gerçek müminler onlardır. Onlar için mağfiret ve bol rızık vardır (Enfal 74).

Hz. Peygamber (sav) de müjde veriyor ki “Kim bir mü’minin dünyevi sıkıntılarından birini giderirse, Allah da onun Kıyamet günü sıkıntılarından birini giderir. Kim bir fakire kolaylık gösterirse, Allah da ona dünyada ve ahrette kolaylık gösterir. Kim bir Müslümanı örterse, Allah da onu dünya ve ahrette örter. Kişi kardeşinin yardımında olduğu müddetçe, Allah da onun yardımındadır”.

İnsan olan bir insan özellikle mümin ise, bu mükâfatlardan daha başka neye ihtiyaç duyar ki?

Ve Bir Uyarı

Bazı kardeşlerimizden “rikkatullah” ve “gayretullah”a dokunacak, kaderi tahrif edecek imalar ve ifadeler duyuyoruz.

Mesela “Bunlar bunu hak ettiler”, veya “Bunlar savaştan kaçarak vatanlarına ihanet edenlerdir. Bu yüzden, bunlara yardım caiz değildir” gibi boylarımızı aşan “mesnetsiz atışlara” sıkça şahit oluyoruz. 

Allah Resulü (sav) bu konuda bizleri şiddetle uyaran bir hadislerinde şöyle buyuruyor “Kardeşinin uğradığı felâketi sevinçle karşılama! Allah onu rahmetiyle o felâketten kurtarır da seni derde uğratır (Tirmizî)”.

Son Söz

Daha Suriye’de donarak ölen kundaktaki ana kuzularını hatırlatmadım bile…

Akşamleyin başınızı kuş tüyü yastıklarınıza koyduğunuzda, bu yazıyı tefekkür ediniz. 

Eğer rahatsanız, okuduklarınızı unutunuz!